~ 6 ~

7 0 0
                                    

Sevdikçe mi tanır insan? Yoksa tanıdıkça mı sever ?


Sabahın ilk ışıklarında gözlerimi açtım. Elim direk telefona gitti. Gözlerimi bile tam açamıyorken telefon ekranına bakmaya çalıştım.

Bir yeni mesajınız var;

Nil: Göktuğ dün neler oldu hemen anlat!

Mesajı okuduktan sonra saate baktım. Saat 09.48'zi gösteriyordu. Ne yani bu kız sabah erkenden bana bu mesajı mı attı? Kesin uyuyamamıştır bile.

Göktuğ: Hiç bir şey olmadı. Bugün her zamanki kafede buluşuyor muyuz?

Sanki mesaj atmamı bekliyormuş gibi Nil'den hemen mesaj geldi...

Nil: Tabi ki de buluşuyoruz. Ayrıca yalan söylemeni hiç taktir etmedim haberin olsun. Zaten anlatmana da gerek kalmadı. Kumsal senin yerine her şeyi anlattı bile.

Şaşkın bakışlar ile telefon ekranına bakakaldım. Telefonu yastığımın kenarına bıraktım ve derin bir nefes aldıktan sonra yavaşça yatağımdan kalktım. Sanki dün yaşananlar hiç yaşanmamış gibi bir his vardı içimde. Belki de her şey çok hızlı geliştiği için böyle hissetmem normaldi. Banyoya doğru hareketlendim. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra aynada kendime baktım. Dün geceden kalma saçlarımın dağınıklığı yüzümün bir kısmını kapatıyordu. Ellerimi suyun altında ıslattıktan sonra ellerimi saçlarıma sürdüm. Dişlerimi de fırçaladıktan sonra odama tekrar gittim. Evin sessizliğini yeni yeni anlamaya başlamıştım. Tabi ya bugün Perşembe. Annem işe gitmişti çoktan. Babamın yokluğundan sonra annem evi geçindirmek için çalışıyordu. 2 yıl öncesinden kalma boşanmalarının üzerine, kendi ayaklarının üstünde durmaya çalışıyordu bir nevi...

Kahvaltı yapmaya üşendiğim için erkenden hazırlandım ve Nil ile her zaman buluştuğumuz Yeşim Kafe'nin yolunu tuttum. Nil'e henüz geldiğimi haber vermeyecektim. Bir kaç şey atıştırdıktan sonra zaten kendisi buraya damlardı. Kafeye vardığımda her zaman oturduğumuz yere oturdum. Şanslıydım bu sefer genelde buraya hep birileri oturuyordu. Klasik kahvaltı tabaklarından sipariş ettim. Siparişin gelmesini beklerken elim telefona gitti. Daha nasıl olduğunu bilmezken kendimi Kumsal'a mesaj atmak üzereyken buldum.

Göktuğ: Günaydın Kumsalım...

Neden böyle bir mesaj attığımı hala anlam veremiyorum. Gözlerim çevrimiçi olmasını beklemekteydi. Bir kaç dakika içerisinde çevrimiçi oldu;

Kumsal: Günaydın Gökyüzüm.

Mesajı okuduğum anda ki gülümsememi uzaktan görmeyi çok isterdim. Kesin şapşal bir gülümseme içerisinde girmişimdir.

Göktuğ: Uyanalı bir kaç saat oluyor. Bakıyorum da Nil her şeyi öğrenmiş sayende :D

Kumsal: Evet biraz öyle oldu gibi. Sana mesaj atmış sende uyuyordun sanırım. Sürekli sıkıştırdı beni " Dün gece ne oldu? " " Dün ne yaşadınız? " gibi mesajlar atıp durdu sürekli.

Göktuğ: Ahh, klasik Nil işte. İlla bir şeyleri hemen öğrenmek zorunda.

Kumsal: Öyle işte biraz kız kıza sohbet ettik diyelim. Sen nerelerdesin ?

Göktuğ: Annem evde yok, o yüzden tek başıma kahvaltı hazırlamaya üşendim. Yeşim Kafe'de kahvaltı yapacağım. Zaten birazdan Nil de gelir buraya. Hiç bilmiyormuş gibi sorular sorar şimdi bana.

Kumsal: Upsd, Sana şimdiden kolay gelsin belki bende uğrarım oraya. Ama bu gidişle hiç sanmıyorum. Annem bir ton iş verdi.

Göktuğ: Sorun değil. Kendini yorma çok fazla. Arada yazarım sana. Tabi Nil hanım beni bırakırsa.

Kumsal: O zaman görüşürüzzz...

Telefonu masanın üzerine koydum. O sırada siparişlerim gelmişti. Yavaşça yemeğimi yerken bir yandan da çayımdan yudumluyordum. Göz ucuyla camdan dışarıya baktım. Herkes farkı bir kargaşa içerisinde gibiydi. Hani düzensizlik içerisinde düzeni olan şeyler olur ya, tüm insanlar sanki tam da bu tabir içerisinde hareket ediyordu. Mahalle aralarında top oynayan çocuklar, işyerlerini yeni açan bazı esnaflar, sabah erkenden komşusunu gören ve sohbete giren karşı binadaki teyzeler. Hepsi kendi dünyalarında kendi düzenini yaratmıştı bile. O an içimden geçirdiğim tek cümle " Acaba benim düzenim dışarıdan nasıl gözüküyor? " olmuştu. Keşke kendimi dışarıdan izleme imkanım olsaydı. Belki de bildiğim şeyleri aslında hiç bilmediğimi görebilirdim. Kim bilir belki de bana gösterildiği halde görmüyorumdur...





Gökyüzündeki Boşluklar Where stories live. Discover now