Yer: Avengers Binası
S: Tony? Bulamadın mı?
T: Hayır Rogers. Aynı soruyu iki dakika önce de sordun. O dakika dan beri değişen bir şey yok. Zaten olursa da haber veririm zaten.
W: Ona bir şey olmamıştır değil mi?
T: Natasha'dan bahsediyoruz, Wanda. Ona değil ona sataşanlar için endişelenmeliyiz.
C: Haklı ama gene de ben de korkuyorum.
T: Bakın iki koca bebekle uğraşacak durumda değilim. Burada kızıl bir seri katil arıyorum ve ardından tek gözlü ahtapota hesap sormaya gideceğim. Sonra ise kendime söveceğim. Ya Peter ve abilerine kendimi affettirmek için planlar kuracağım ya da intihar edeceğim. O yüzden benden uzaklaşın.
S: Siz gidin. Ben sondaki olasılık için burada olacağım.
T: Yardım etmek için mi?
C: Boyun uzun aslında Kaptan. Tavana ipi sen asarsın.
T: Mükemmel!
W: Sizler bana hiç ama hiç iyi örnek olmuyorsunuz. En beteri Pietro sanardım ama siz de onunla yarışıyorsunuz. Ben kızılımı özledim.
T: Pardon da. Bir seri katili ve daha geçmişini, kimliğini bilmediğiniz bir kadından bahsediyoruz.
W: Biz de sen yokken oğlundan bile haberi olmayan, olduğunda bile onun için savaşmayan bir heriften bahsediyorduk. Ama gel gör ki o da burada.
S: Maximoff. Yeter. İkizinin yanına git. Clint. Sende.
İkili odadan sinirli bir şekilde çıktı.
Steve, Tony'e döndüğünde masanın kenarlarını tutuyor, gözlerini sıkı sıkıya kapamış nefes almaya çalıştığını gördü. Gözlerinin arasından akan yaşları fark etmemiş değildi. Adamın yanına geçti ve oturdu. Elini omzuna attı ve teselli edecek bir şekilde sıvazladı.
S: Bunlar geçicek Tony. Biliyorsun.
T: Keşke ben de senin gibi iyi tarafından baksam. Ama olmuyor Rogers. Herkes senin gibi bardağın dolu tarafından bakamıyor. Kimse senin kadar sabırlı değil.
S: Yetmiş yıl buzda kalmış birinin hislerine güvenmelisin bence.
T: Peki o hislerin Peter'ın beni affedeceğe dair iyi şeyler söylüyor mu? Hemen şimdi cevap vermeli çünkü gelecek buna bağlı.
S: Üç olasılık var.
T: Üç mü? İki olmasın.
S: Evet, hayır ve bilmiyorum.
T: Vay... peki hangisi?
S: Bunlardan birini söyleyince ne yapacaksın ki?
T: Şöyle canım: Evetse Peter ile konuşmaya çalışacağım ve kendimi affettirmeye tabi ki. Hayırsa tavana ip asman için gidip ip ve tabure alacağım. Bilmiyorum a gelirsek önce Peter'a ulaşacağım. Durum düşündüğümden de vahiyse kızıl afetin silahlarından birini ödünç alacağım.
S: İçimde ki ses evet diyor.
T: MÜKEMMEL! Biraz daha acı çekmemi istiyor, peki. Keyfi bilir.
S: Acı çekmeni istemiyor Stark. Mutlu olmanı istiyor. Dostunun mutlu olmasını istiyor.
T: Ben ne iyilik yaptım bilmiyorum ama tanrıya bana sizi bağışladığı için teşekkür ediyorum.
YOU ARE READING
HYDRA OR AVENGERS?
Short Story"Hydra'dan Avengers'a geçmek nasıl bir his?" "Cehennemden cennete gidiş gibi." ~Aktif olarak devam ediyor. ~
