TUTKUNUN BEDELİ 1 BÖLÜM

23.9K 309 26
                                    

ARKADAŞLAR BU BENİM İLK EMEGİMMM
HİKAYEM
LÜTFEN BİR KELİMELİK BİLE OLSA YORUM YAPIN SİZDEN
RICAM EGER GERÇEKTENN BEĞENİYORSANIZ BEĞENİN AÇIK
YORUM YAPIN LÜTFENNN
Tutkunun Bedeli - MİNAVERA

TUTKUNUN BEDELİ  - MİNAVERA

1 BÖLÜM
Yıl 01.11.1801
Genç kadın masadaki şaraba uzanıp aldı. Şaraptan büyük bir yudum aldıktan sonra son yarım saattir büyük devasa camdan dışarıyı seyrediyor ve artık bu odadan kaçıp gitme isteğini bastıramayacağını anladığı an son bir kez sonbaharın güzel kokusunu içine çekti. Ama tertemiz hava bile bu leş kokuyu üzerinden silmeye yetmiyor. Artık çok bunalmıştı ve hala bu pis şeyleri çekmek zorundaydı. Bu işler bittikten sonra uzun bir süre inzivaya çekilmeyi düşünüyordu.
Elindeki kadehten son bir yudum alıp tekrar uzun gösterişli masaya bıraktı. Ve dışarıya bakmaya devam edecekti ki arkasında bir ses duydu. Elouise bu sesi bir yerden tanıyordu. Bu yüzden korka korka arkasına döndü.
Yüzüne sahte ve gösterişli bir gülümseme koymayı da ihmal etmedi.
"merhaba lordum sizi burada gördüğüme çok sevindim".
Külliyen yalandı sevinmek bir yana bir daha görmemek için günlerce dua edebilirdi. Bu yılışık ve iki yüzlü adamdan nefret ediyordu. Yapmacik bir gülümsemeyle konuşmaya başladi.
"Kardeşimi bu güzel günde yalnız bırakmadığınız için teşekkürler."
"Ama ben sizi İskoçya da biliyordum ne zaman döndünüz yolculuktan."
"Dün gece geldim leydim İskoçya daki aileme ait bir mülkte birkaç sorun var bunlarla uğraşıyorum leydim". Edmond'un dügünü için geldim. Bir iki gün içinde tekrar dönmem lazim.
Sizin adınıza üzüldüm lordum dilerim en yakın zamanda sorunlarınız çözülür. "teşekkürler leydim sizin gibi dindar bir leydin in dualarını almak beni onurlandırır. "İyi dileklerim sizinle lordum."
"Kız kardeşiniz ve eşi de geldi mi lordum."
"evet"
Elouise bunu duyunca çok sevindi.
Esmeralda Reynolds onun bu dünyada kardeşinden sonra sevdiği tek insandı. Ama onun içinde üzülmeden de edemiyordu. Bir diğer yandan da kardeşi yüzünden kendinden büyük biriyle evlendiğinden beri yüzünü çok sık göremiyordu on beş gündür arkadaşını göremiyordu. Arkadaşını göreceği için heyecanlanmaya başladı.
Simon,nun bir şey söylediğini duyunca onu dinlemeye başladı.
"Bu valsı bana lütfeder misiniz acaba".
Elouise önünde referans yapmış bu iki yüzlü adamdan uzaklaşmak istiyordu. Ama bunu yaptığında gözleri üzerinde olan insanların ağzına malzeme olmak istemediği için mecburen kabul etti.
Ellerini kaldırarak genç adamın uzattığı eli tuttu. Aslında böyle nazik olmak pek adetti değildi. Hele ki bu iki yüzlü adama karşı ama şu an için iyi bir seçeneği yoktu. Diğer bir yandan da bu adamın kız kardeşini de çok severdi.
Simon,nun bedenin dokunmalarına daha fazla dayanamayarak biraz daha uzaklaşarak "lordum sizinle dans etmek benim için bir çok zevkti ama artık diğer misafirlerle ilgilenmeliyim. Dans için teşekkürler diyerek reveranstan yaptıktan sonra kalkıp yavaş adımlarla ilerledi.
Bugün zaten içi sıkılıyordu. Bir de Simon,la yaptığı dansla canı iyice sıkıldı. Bu gün mutlu olmasi gerekirken mutsuzdu.
Simon kardeşinin en yakın dostu ve kardeşini ortağı olduğu için nefret etse de yılışık hareketlerine katlanmak zorunda kalmaktan nefret ediyordu.
Kardeşini bir türlü anlamıyordu. Bütün arkadaşları dikkatli seçmesine rağmen bu adamın gerçek yüzünü nasıl anlamıyor bunu bir türlü çözemiyordu.
Simon çok iğrenç bir adamdı. Nişanlı olmasına önemsemeden ona böyle ulu orta yerde sırnaşmıyor mu işte o zaman zarif parmaklarıyla o leş suratını paramparça yapmak istiyordu. Kardeşi için bu adam çok önemliydi. Bunu kardeşinin işi yüzünden olduğunu düşünmüyordu.
Bunun altında bir şeyler vardı. Ama bunu henüz öğrenmeye başaramadı. Derin bir nefes aldı. Ve büyük salondan yavaşça ilerlemeye devam etti. Birazcık rahatlamıştı içtiği sert içkiden dolayı. Bu aralar yedigine dikkat etmesi gerekiyordu. Ama bunu düşünemeyecek kadar yorgun ve bitkindi. Bu gece küçük kardeşini düğünüydü. Salonun kapısına kadar geldiğinde boğazına yavaşça dolan ve onu nefessiz bırakan yoğun dumandan kurtularak hemen uzun adımlarla ilerledi.
Kendi güzelim evi ne hallere geldi.
Bunun bilincinde olmak Elouise mahvediyordu. Şu anda kendi evinden bile nefret ediyordu. Evinin kapılarını bu iğrenç insanlara açtığı için ama kardeşi için yaptığını bilmek mutsuzluğuna bir nebze iyi geliyordu.
Bu son bir aydır yaşadığı kötü olaylar yüzünden kendini iyice salmaya başlamıştı.
Bir ay önce olanlar aklına gelince gözlerinde yaşlar akmaya başladı. Bunu fark edince daha hızlı adımlarla ilerlemeye başladı.
Böyle ağlarken görünmek istemiyordu. Misafir odalarını olduğu koridora saptı. Son koridorun başına geldiğinde ellerini kaldırarak beyaz eldivenleri ile gözlerini sildi.
Biraz daha ilerlediğinde bir kadın sesi duydu. Merakla sese doğru ilerledi.Koridorun sonundaki odanın önüne geldi. Ve kapıya yaklaştı içeridekilerin kim olduğunu merak etmeye başladı. Bu merak onu birazcik heyecanlandir. İçerde iki kişi vardı. Tekrar ellerini kaldırarak gözlerindeki yaşı silmeye başladı. Gözünde yaş kalmadığına emin olduğunda kafasını yavaşça kapıya dayadı. İçeride ne olduğunu anlamaya çalıştı.
Ama ne konuştuklarını anlayamayınca başını biraz daha bastırdı.
Korkmaya başladı ama merakı ağır geldiği için kapıyı yavaşça açtı.
Elleri ile yüzünü kapamaya çalışarak tek gözünü açtı. Ve içeriye bakmaya başladı. Yakalanma korkusu kalbini hızlı hızlı atmasına neden oluyordu. Hafif bir titreme sardı. Gözlerini yavaş bir şekilde büyük yatak odasında dolaştırmaya başladı. Direk yatağın dağınıklığı dikkatini çekti.
Yatak karman çorman bir vaziyetteydi. Gözleri odanın içinde dolaşıyordu.
Cam kenarındaki koltukların birinde kucak kucağa oturmuş bir şekilde öpüşen bir çift vardı. İzlendiklerinden habersiz bir şekilde öpüşüyorlardı.
Genç adamın yüzü çok belli olmuyordu. Genç kadının saçları sarıydı. Ve genç kadının üzerinde toz pembe tonlarında bir elbise vardı. Ama üst kısmı tamamen soyulmuş bir şekildeydi. Genç kadını göğüsleri tamamen açıktı. İki bedende birbirinden geçmişti. Haz dolu anlardan uzerlerinde olan iki cift gözden habersizdirler

TUTKUNUN BEDELİWhere stories live. Discover now