Düşmanlığın Sonu

274 14 1
                                    


Pamuk Prenses : Dalga geçmeyi kes Hawk neredeysen eve dön .

Hawk : Gerçekten ciddiyim artık düşmanlık yok .

Pamuk Prenses : Ne demek yok ?

Hawk : Bir veliaht olarak buna karar verdim .

Pamuk Prenses : Sana veliaht hakkını kim verdi . En son dediğimi unuttun galiba . Evlenirsen belki demiştim .

Hawk : Şöyle anlaşalım büyük anne . Sen düşmanlığı bitir bende evleneceğim .

&&&

Pamuk Prenses : Sen ciddi misin Hawk dalga geçme ?

Hawk : Ya da dur daha iyi bir önerim var tahtta çıkmam .

Pamuk Prenses : Çıldırdın sanırım .

Hawk : Gayet de sakinim .

Pamuk Prenses : Gelince konuşacağız .

Hawk : Biz gelmeden önce Cinderellalar gelebilir . 

Pamuk Prenses : Biz derken ne bu kız istemeye gelir gibi .

Hawk : Ah en iyisi telefonu kapayım sende düşünmeye çalış . Umarım kral ve kraliçe ile konuşursun . Gerçi babam kralla iyi anlaşır . 

Pamuk Prenses : Peki Hawk dediğin gibi olsun .

Hawk konuşmadan sonra telefonu neşeyle kapadı . Telefon hoparlördeydi ve Rose de tüm konuşmayı duymuştu . Evlenme kısmına çok şaşırmıştı . Hawk ona neşe ile bakıp ' Bu işte çözüldü ' dedi . Rose de şaşkın bir şekilde ' Hep büyük annenle dalga mı geçersin ? ' diye sordu .Hawk'ta '' Sürekli prensesle tanıştırmasa belki ciddi ilişkimiz olabilirdi . ' dedi . Gerçekten de Hawk şu zamana kadar kaç prensesle tanışmıştı ki . Saysak bitmez .

Rose : Umarım işe yarar .

Hawk : Babam kabul eder ve kraliçeyi ikna eder merak etme .

Rose : Gerçekten ya şimdi aklıma geldi . Babalarımız nereden tanışıyor ?

Hawk : Ah tabi . Babam beni zorla bir kampa götürmüştü .  Oradakilerden farklı olarak bir kız vardı . Sürekli ona dik dik bakarken babası fark edip yanıma bana çatmaya gelmişti . O zamandan beri tanışıyorlar .

Rose : Bana dik dik bakan sen miydin ?

Hawk : Çocuk aklımla öyle bakmışım . Normalde yaptıklarına hayran kalmıştım .

Rose : Ne ? (Kızararak )

Hawk : Ne oldu ?

Rose : Yo yok bir şey . 

Rose o sırada o çocuktan hoşlandığını hatırlamıştı . Meğerse çocukken Rose'nin aşık olduğu çocuk Hawk çıkmıştı . Rose çocukken çocuğun onu döveceğini düşünmüştü çünkü bakışlarını yakalayıp sevinmediğini sanmıştı . Meğerse ona hayran olduğu için öyle bakıyormuş sürekli . 

Bu da demek oluyordu ki Rose ve Hawk bilmeseler bile birbirlerinin çocukluk aşklarıydı .  Hawk gezinin sonunda kızarık kızarık yürüyordu . Aynı şey Hawk'ta da vardı . Gören ilk buluşma sanırdı .  Zaman biraz geçince şehirden gitmeye karar vermişlerdi . Hawk ikisini alması için şoförünü aramıştı . Bir zengin prens olarak kendine ait şoförü vardı doğrudur . 

Şehir girişindeki banklarda oturmuş ve şoförün gelmesini bekliyorlardı . En sonunda bekleyişlerine son veren şoför gelmişti .  Hızla arabadan inip ikisi için kapıyı açmıştı. Arabaya ilk binen Rose oldu . Arkasından da Hawk bindi . Şoför arka koltuğun kapısını kapatıp şoför koltuğuna geçti ve pamuk prenses şatosuna doğru yola koyuldu . Şatoya tam 45 dakikalık yol vardı . 

Regal Academy : Two Kingdom - Snowwhite/CinderellaWhere stories live. Discover now