4

249 52 10
                                    

partinin olacağı gün hava kararırken Yukhei'lerin evine doğru yavaşça yürüdüm. sırt çantamda akşam giyeceklerim vardı. akşam yemeğini orada yiyecektik ve vakti geldiğinde de çıkacaktık.

kapılarını çaldığımda Yukhei açıp büyük bir coşkuyla selam verdi. anne ve babası hafta sonu boyunca evde olmayacaklarmış, ondan bu kadar mutluymuş.

akşam yemeğinde pizza sipariş ettik ve şimdi ne olduğunu hatırlamadığım bir yarışma programını izlerken yedik. birkaç saat sonra Yukhei hazırlanmak için odasına gitti, ben de hızlıca üzerimi değiştirdim. 

o yarım saat sonra odasından çıktıktığında ben boş boş televizyon izliyordum. gerçekten iyi görünüyordu. saçlarıyla uğraşmıştı. ben sadece hoodie ve dar bir pantolon giyiyordum.

bana onaylamaz bakışlar atmıştı ilk başta. sonra 'bacakların çok güzel pantolon yakışmış ama o üstündeki olmamış' tarzı bir şeyler söyledi ve yine gitti. geri geldiğinde elinde üniversitede olduğu için onlarla yaşamayan ve  sadece bir kere bahsettiği ablasının kıyafetlerinden vardı. 

giymem için yarım saat dil dökmesi gerekmişti ama o gece hayatımda ilk defa crop top giymiştim. sonra kendi saçlarına uğraştığı gibi benimkileri de yapmıştı ve evden çıkmıştık. 

kendimi ürpermiş hissediyordum. hava soğuk olduğundan değil. sonbahar yeni yeni geliyordu. sadece garipti...

partinin olduğu ev neyse ki çok uzak değildi, yürüyerek gitmiştik. kocaman bir evdi. daha sonra oraya birkaç kere daha gitmiştim, içi de dışı gibi güzeldi.

kapıyı bize, bizim yaşlarımızda benden biraz daha uzun tatlı bir çocuk açmıştı. Jungwoo.

Johnny'nin üvey kardeşiydi ve beraber yaşıyorlardı. 

garip bir şekilde Jungwoo ile çok iyi anlaşmıştık. tüm gece onunla takılmıştım ve Yukhei'yi eve gitme vakti gelene kadar görmemiştim.

Jungwoo ile arka bahçedeyken, daha sessiz olduğu için orada oturuyorduk, onu biri aradı ve o da benim yanımda telefonu açtı.

birkaç şey söylemişti. "arka bahçedeyiz, hayır yeni tanıştığım biri, istersen yanımıza gel, peki"

konuştuğu kişi Minhyung'du. tabi ben bilmiyordum, henüz.

o geceden sonra Jungwoo ile arkadaş olduk ve sık sık görüşmeye başladık. Yukhei de türlü şeyleri bahane edip bize takılıyordu. Jungwoo'dan hoşlanıyordu.

bir gün Jungwoo bizdeydi ve eve geri döneceği zaman abisi gelip alacaktı. bahçede abisini bekliyorduk. önümüzde bir araba durdu.

Jungwoo ayaklanıp bana sarıldı ve arabaya bindi. ben ise hiçbir şey diyemeden arabanın yolcu koltuğunda oturan çocuğa bakıyordum.

o da bana.

işte bu benim Minhyung'u ikinci görüşümdü.

hala tanışmamıştık ama o gece boyunca bir saniye bile aklımdan çıkmadı.

bana gülümsemişti. güzel gülüyordu.

how i met minhyung  ⸸ markhyuckHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin