beşinci bölüm, hüzünlü gece sahibinin yeryüzüne düşürdüğü yıldızı

46 9 5
                                    

"yeter!" dedi televizyonun önünde durup bakışlara engel olan sejun, "büyütme artık içindeki adamı. çığ oldu, dert oldu sana. saçların dökülüyor jeongguk, acını o kadar güçlü yapmışsın ki kendin savunmasız kalmışsın."

"olsun," dedi jeongguk u'ları uzatırken. "onsuz bir yaşam geçiriyorum, olmasın mı sonucu?"

yüzünü ovaladı hyunjin. "yorulmadın mı kederi hayatın yapmaktan?" omuzlarını düşürdü. "neden onu sen öldürmüşsün gibi davranıyorsun?" sejun başıyla onay verdi. "önünde koskocaman bir gelecek var. seohyun var jeongguk, kızın var, neden inşa etmiyorsun?"

"saat geç oldu eve mi gideceksiniz?" dedi jeongguk ayaklanırken.

"eve niye almadın sujin'i?" dedi hyunjin, "kapıda beklemiş kız saatlerce. ne pencereyi açmışsın, ne kapıyı."

"buz kesti yüreğin iyice. iş, seohyun ve ölü adam. olayın bu mu yani?"

hyunjin, sejun'un yanına gitti ve elini göğsüne yerleştirdi. "bir tanem, böyle demeyelim, düşünceleri için çok ağır oldu." kısık bir sesle.

"ne ağırı hyunjin?" dedi sinirden seğiren gözleriyle. "biz beyefendiyi bulduğumuzda attığı her adımda çiçek açtırırdı, şimdi, şimdi ona bak! korku ve acı onun gözlerini yuva sanmış. tir tir titriyor ya taehyung'un adını bir gün anmayı unuturum diye."

"ama-" hyunjin başlayacağı sözü yarıda kesti. "sejun haklı. onun haklı olmasını is-" bu sefer sözünü kesen jeongguk oldu.

"sizin anlamaya dayanamadığınız, cevaplarımdan kaçtığınız adamı gençliğimin içinde büyütüyorum. onu kendi derinliklerimde en ufak dokunuşta kırılırcasına saklıyorum." kelimeleri can yakarken, ses tonu yükseliyordu. "ben en hüzünlü gecemde ona şarkı yazarım, gökyüzünde en sevdiğim yıldızı ona armağan ederim, ben duygularımı onunla paylaşır, ona şiirler yazarım; benim hayatım iki kişilik." elleri titremeye başlamıştı. "attığım her adım, baktığım her göz, aldığım her nefeste onun hakkı var. parmak uçlarımdaki dokunuşlar, hapsettiğim yaşam hakkı ona ait. benim hissettiğim ve düşündüğüm her şeyde payı var. o yüzden lütfen, bırakın bizi, içimdeki onu ve yaşayan bu bedeni serbest bırakın. yoruldukça hapsoluyoruz buraya. izin verin, izin verin ki elinden aldığı kalan yaşamını kızımla beraber güzelleştirelim. onu analım hep. duvarlarımıza, balkon demirliklerine, topraklara; onu çağıralım. bizi izlesin, bizi o da sevmeye devam etsin. kırmayın, kırmayın bizi. biz kırıldıkça onun canı yanıyor, çünkü, çünkü benim canımın içi o. ben yıkılırsam, o parçalanır. bizi uğurlayın kendinizden yalvarırım, eğer uğurlayamıyorsanız, göğsü delik deşik olan taehyung'u geri getirin yeryüzüne."


can kırıkları, taekookWhere stories live. Discover now