YENİ BİR OKUL

203 12 0
                                    

Uyandığımda ilk olarak elinde bir saatle  başımda dikilen yengemi gördüm. Uyandığımı görünce "Günaydın kızım kalk hadi okula geç kalma bugün ilk günün."dedi.

Yatakta doğruldum. Elindeki saati masaya bıraktı ve tekrar konuştu. " Saati kurdum artık sabahları alarmla uyanırsın. Biz amcanla aşağıdayız hadi hazırlan gel kahvaltıya" sıcak bir gülümseme yolladı ve çıktı. Bana bu zamana kadar  görmediğim anne şefkatini gösteriyordu. Ne güzel bir duyguymuş.

Yatakta doğruldum. Saate baktım 07:00 okul saati 09:00 olduğuna göre vaktim vardı. Kendimi direk banyoya attım. Duş aldıktan sonra önceden dolabıma asılmış olan lila lakos, kısacık şort etek ve siyah çorabı üzerime geçirdim. Saçlarımı kuruttum ama tam bir yapıklı gibi görünüyordum. Bir tarak bulma umuduyla çekmeceleri karıştırdım çekmecenin birinde tarak, maşa, düzleştirici, toka ne ararsan vardı.

Düzleştiriciyi elime aldım ve daha önce hiç düzleştirmediğim dalgalı saçlarımı acemice düzleştirdim. Çekmecede bulduğum kirazlı parlatıcıdan da biraz sürdüm. Çantama rastgele bir defter attım ve aşağı indim.

Masaya geldiğimde tüm aile oturmuş kahvaltı ediyordu. Amcam yengem ve Üveysten bahsesiyorum. "Günaydın dedim ve masaya oturdum"

Herkes aynı şekild cevap verdi. Tabağıma biraz yiyecek almak için uzandığımda Üveys benden hızlı davranarak tabağımı aldı ve ne bulduysa koydu. Arkasına "Ufaklığın iyi beslenmesi lazım , okulu var onun" diyerek kahkaha attı. Masadaki herkes gülüyordu. Ben hariç. Kaşlarımı çattım ve " bana ufaklık deme ben 18 yaşındayım" dedim.

Kızdığımı anlamış olacakki tamam anlamında hareketler yaptı ve meşhur mimiklerini konuşturdu.

Kahvaltımı yaptıktan sonra beni kim götürecek diye etrafa bakındım. Üveys "hadi seni ben götüreceğim" dedi. Ayağa kalktım ve kapıya yürümeye başladım. "Harika dur" dedi Üveys. Cebinden bir telefon çıkarttı ve bana uzattı. "Buna ihtiyacın olacak. Gerekli numaraları kaydettim. Kullanabilirsin değilmi?" dedi.

Daha önce hiç telefonum olmamıştı ve bu son model bir telefondu. Kullanabilirmisin diye sormasına bozulmuştum. Kullanabilirim anlamında salladım başımı. Telefona baktığımda televizyonda Eniseyle izlediğimiz 'bugün şu kadar adım attım şu kadar kalori aldım şu ladar merdiven çıktım' reklamındaki telefondandı. Iphone 6 dan bahsediyorum.

Tam kapıdan çıkacaktık ki bu seferde yengem durdurdu. Yanıma geldi  "Harikacım okuldan sonra Üveysle alışverişe gidin. Canın ne istiyorsa onu al" dedi. Elime bir kart ve 500 Tl kadar bir para tutuşturdu. Amcamda bende bakakaldık. Hiç kuşkusuz o kadar parayı bana vermişti tabi birde kartı.

Yine Üveysin Nissan arabasına bindik. Bu sefer öne binmiştim. Sessizdik. Bu drumu bozdu ve "Benim mezun olduğum liseye gideceksin ufaklık. Dikkat et yavşak çoktur" dedi.

Sanki söylediğini duymamış gibi aklımda uzun süredir dolaşan bir soruyu sordum. "Onu neden aldatıyorsun ki ? Bence çok güzel bir kız." Dedim.

"Elçin mi. Onunla nişanlanmayı ben istemedim annem zorladı. Çünkü anneme hamileyim diye yalan söylemiş.Sonra olmadığını itiraf etti. Ben daha 20 yaşındayım evlilikle işim olmaz"

"Anladım. Ama sonuçta nişanlın" dedim kendimi tutamayıp.

"Olabilir." Ekledi "bakıyorum sözlüyüz amcamın haberi varmı ufaklık dedi.

Bunu söylemesiyle gözüm elimdeki yüzüğe kaydı. Ya amcama söylerse, çok kızar. "Bunu amcama söyleme. Sadece kendi aramızda bir söz. Hem seni ilgilendirmez." Diye çıkıştım.

Araba durdu bana sinirli sinirli baktı. Bir anda nasıl sinirlenmişti. "Nasıl beni ilgilendirmez. Kim bu neyin nesi bana anlatacaksın. Şimdi geldik in arabadan"

HARİKAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin