11.

2.6K 101 4
                                    

"Dur gitme bi Deniz!"

Arkasını dönmüştüki tam, seslendiğimde bana döndü tekrar. "Yalnız bırakma beni bidaha cafede istersen bir kaç gün gelme kafanı dinle ama beni yalnız bırakma lütfen."

Sonunda gülmüştü, en azından tebessüm etmişti buda birşeydi. O güldüğünde bende güldüm, onu böyle gördüğüm için içim rahatlamıştı. "İyi gecelerr."

"İyi geceler, Gri."

Binaya girdiğimde, yaşlı teyzeye hiç uğramadığımı farkettim. Bir gideyim halini hatrını sorayım. Hadi bismillah zile basıyorum.

Kapı açılır açılmaz üzerime bir köpek atladı. Gülmeme engel olamadım, yüzümü yalamaya başladı. Tüylerini okşadım, yumuşacıktı. Aslında bu ev o kadarda kötü kokmuyodu şimdi doğruyu söylemek gerekirse. Güzel, mayhoş bir havası vardı. Teyzeye ve kendime kahve yaptım. Biraz dertleşmek onada banada iyi gelebilirdi.

"Benim güzel yavrum, nasılsın iyimisin?"

"İyiyim ben teyzecim. Sen nasılsın, sağlığın nasıl?"

"Yaşlılık yavrum, yaşlılık. Nefesim daralıyor bazen ama bu yavrulara veda edememki ben. Onlar benim canım, hayatımdaki tek dostlarım. Eşim öldüğünden beri tek arkadaşım oldular. İnsanlar hakkımda kötü düşünüyor, biliyorum ben. Ama düşünsünler be yavrum, yakında göçüp gideceğim bu dünyadan. Arkamdan kim ağlar? En korktuğum şeyde bu yavrularıma bir yuva bulmadan göçüp gitmek. Bana birşey olursa yavrum, sen evlatlarıma bir yuva bulabilirsin değil mi?"

"Kapıyı açtığımda üzerime atlayan köpeği bende alabilirim. Ve sana sözüm olsun teyzecim, evlatlarına çok iyi bir yuva bulacağım."

Biraz daha içini döktü ve bende daha fazla rahatsızlık vermeyeyim diye kalktım. Artık bir görevim vardı. Sana sözümü tutacağım Meral teyze.

Sonunda evime girmiştim, nihayet. Ayakkabılarımı fırlattım. Üzerimdekilerden kurtulup banyonun yolunu tuttum. Eğer yalnız yaşıyorsanız en güzel yanlarından biride evde istediğiniz gibi dolaşmaktır.

Suda kıvamına geldi ve kendimi ılık suya teslim ettim. Gözlerimi kapattığımda Asel geliyordu gözümün önüne. Gülüyordu. Bu kadınla kafayı fena bozdum sanırım.

Ve banyodan çıkıncada hemen bi titreme havluya sarılmak sonrada giyinmek. Saçlarımı taradım ve her zamanki gibi bir yumak kadar döküldü.

Hemen yatağıma geçtim ve bilgisayarımı kucağıma aldım. 'En iyi petshoplar' enter.

1 saattir aramama rağmen içime sinmemişti hiç bir yer. Neyse aramaya yarın devam ederim. Gözlerim yaşarıyo uyusam iyi olur.

Asel'i aramayada çekindim, yanlış birşey yapmak istemiyordum. Sadece uyudum.

Sabah olmuştu ve yüzüme vuran üçgen güneşle beraber uyanmıştım. Alarmdan önce uyanmıştım vay be. Hemen giyinip cafemin yolunu tuttum.

Asel kapıdaydı ve beni görünce yere attığı sigatasını hırsla ezdi. Şaşırmıştım, çok erkendi neden buradaydıki?

"Günaydın, Gri."

"Günaydın Asel."

Asel'i çokta iyi tanımıyorum henüz ama sinirli olduğunu anlayabilecek kadar tanıdım ve şu an sinirliydi. Kapının kilidini açtım ve içeri geçtik. Asel hızlıca kapıyı çarptı ve saçımı tuttu, çekmeye başladı. Ne olduğunu anlayamamıştım. Hala saçımı çekiyordu, canımı acıtıyordu.

"Asel canımı acıtıyorsun!!"

"Gri, sadece bir kez soruyorum. Dün ne işin vardı senin?" Sesi tehditkâr çıkmıştı.

"Saçımı bırak Asel!! Önemli bir işim yoktu!"

"Deniz'le beraber ne bok yiyordun!"

Saçımı daha fazla çekmeye başladı. "Canımı acıtıyorsun Asel bırak! Deniz benim dostum."

"Beni dostunlamı aldatıyosun Gri!! Lanet olsun, o seni öptü ve hiç birşey olmamış gibi davrandın. Senin yüzünden gece uyuyamadım. Sana başkasının dokunmasını istemiyorum Gri. Hareketlerine dikkat et."

Sonunda saçımı bırakmıştı. Asel'in kıskançlık problemi vardı. Beni Deniz'den kıskanmıştı. Şu an mutlumu olmalıyım üzgünmü? Bilemiyorum.

Asel'e kırılmıştım. Anlamadan dinlemeden beni yargılamıştı. Ondan bunu beklemezdim. Saat dahada geç olmadan doldurayım şu rafları. İnsanlar gelir birazdan.

İşlerimi hallettikten sonra cafedeki bilgisayardan araştırmaya devam ettim. 'Hayvanlarıma güzel bir yuva arıyorum' enter. Nasıl arayacağımıda bilemiyorumki şimdi.

Asel hala buradaydı ve Deniz'in gelmemesi için dua ediyordum. Ortalık dahada karışsın istemiyordum. Turtalar hazır olunca bir tabak hazırladım ve Asel'e götürdüm. Yüzüme bile bakmadı, tek bir kelime dahi söylemedi. Bende birşey demeden yerime geçtim. Turtasını bitirdi ve tabağı içeri koydu. Hala içeride sanıyordum bir anda arkamda belirdi. "Böh"

"Vay canına çok korktum. Afiyet olsun." Asel güldüğüne göre aramız düzeldi sanırım.

"Sabahtan beri neye bakıyorsun sen?"

Anlattım biraz, en azından özet geçtim. Ve Asel'in bir arkadaşının petshopu olduğunu söyledi. İyi tanıdığı, güvenilir bir arkadaşıymış. Sanırım bir yuva buldum.

Bugün bir an evvel akıp geçsin istiyordum. Meral teyzeye müjdeli haberi vermek istiyordum. Zaman su gibi akıp geçti ve önce petshopa gittik.

Aman Allah'ım mükemmeldi, kesinlikle burası olmalıydı. İçime sinen tek yerdi bura. Adamla konuştuk, kabul etti. Şimdide Meral ablaya söyliyecektik. Evime gidiyoruz yani. Heyecanla kapıyı çaldım ve yine o köpek üzerime atladı. "Meraba Meral teyzecim. Adı ne bu yavrunun çok şeker maşallah."

"Hoşgeldiniz yavrum, onun adı Maral."

Ne güzel bir ismi vardı maşallah. Panda gibi bir deseni vardı Maral'ın ve arkadaşcanlısıydı. Asel'ede alışmıştı hemen.

Meral teyzeye söylemiştim, biraz buruk biraz sevinir halde bize sarılmıştı. Orayı görmek istemişti ve bende kabul ettim. Bu onun en doğal hakkı sonuçta.

Ardından evime çıktık. İnanmıyorum Asel'le evde yalnızız.

Gri HayatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin