10.

3K 112 5
                                    

Burayı biliyordum, Deniz'in eviydi bura. Ve Deniz'in yatağı. Ve Deniz yanımda! Şu an Asel'i aldatmış gibi hissediyorum. Dün kötü birşey yapmamış olmayı umarak "Denizz."

Odun gibi dürtmedim heralde, sessiz sessiz usulca seslendim. Ama Deniz kışlık uykuya yattığı için odunlaşmak zorunda kaldım, napabilirim. "Deniizzz uyan yanıyoruz Allaaaahh."

Belki biraz fazla bağırmıştım, Deniz bir anda yere düşmüştü. "Günaydınn Denizzz."

"Ulan Güneş ya tam dayaklıksın gerizekalı. Noluyo sabah sabah?"

"Dün çokmu kötü şeyler yaptım?"

"2 biradan sonra karaokeyi kusmuk havuzuna çevirmekten başkamı? Hayır bişey yapmadan sızdın hemen için rahat olsun."

Dışarı söylemesemde bir 'oh bee' çekmiştim içimden. İçim rahatladı tabi hemen bir telaş sardı içimi. "Cafeemm, saatt, Denizzzz, Allaaaah, cidden yanıyoruz kalk kalkk."

Neden hep boşuna ekşınlar yaşıyorum. Saat daha 7yi 5 geçiyordu. Deniz'de bana 'sen cidden gerizekalısın' bakışları yollamakla meşguldü.

Cafeye gelene kadar Deniz konuşmamıştı ve bende dün olanları düşündüm. Deniz benden hoşlanıyordu. Onun duygularını görmezdenmi gelmeliydim. Bu benim doğamda yoktu yapamazdım. Ama Asel'lede aramız çok güzeldi. Anladığım kadarıylada Deniz ve Asel çok iyi anlaşamıyorlardı ve şu an ortasında kaldığım durum berbattı. Deniz benim arkadaşım değilde dostumdu. Asel ise sevdiğim kadın..

Yıllar sonra hayatımda ilk kez birine birşeyler hissediyordum evet, ama Deniz'ide yokmuş gibi sayamazdım. Üstelik oda bana hislerini söylemişken, benden hoşlanıyorken. Kafa karışıklığım bir türlü gitmiyordu. Sanki beynim bir düğüm olmuştu, düğümler çok sıkılmış ve ipte yünden. Bu ipi keserekmi açmalıyım, yoksa düğümleri birer birer düşünerekmi açmalıyım?

Asel ve Deniz arasında seçim yapmayacaktım, yapamazdım tabiikide. Ama Deniz bana birşeyler hissederkende 'bak biz Asel'le mutluyuz' yapamazdımki. Bazen düşünüyorumda, ben çokmu fazla düşünüyorum diye. Ve yine saçmalamaya başladıysam şu saçlarımı bi sallıyıp savurayımda kendime geleyim.

Bu yöntem hep işe yaradığı gibi şimdide yaramıştı. Sonrada turtaları yaktığımı sanarak, turboya bağlayarak koşsamda yine boş bir kuruntuya kapıldığımı anlamam çok zaman almadı. "Yanmamış tamam tamam."

Evet kendime gelmiştim, kendi kendime konuşursam ben kesinlikle orjinal Güneş'im demektir. Turtayı tabağa aldıktan sonra didiklemek en büyük hobilerimden biridir. Ve o parçayıda Deniz'e yedirmeyi düşünüyorum. "Denizz uçak geliyo uçak aç ağzını bakiyimm."

"Yo Gıro nodon boylo şoylor yopoyosonn!"

Sahiden neden yapıyorum? Nedenini söyleyeyim ben. "Çünkü sen benim dostumsun. Ve dostum iyi beslenmeli."

Şu an Deniz'in ne hissettiğini anlıyorum desem büyük yalan olurdu. Çünkü anlamıyorum, hayatımda daha önce hiç böyle bir durumda kalmadım.

Bu olaydan 5-6 dakika sonrada Asel kapıdaydı, sigara içiyordu. "Böh"

"Aman tanrım çok korktum. Saf ya gel buraya."

Sevgilimle romantik anlar yaşıyoruz, vay be bugünleridemi görecektim. Hayır hayır kesinlikle yüzüme aptal bir gülümseme yayılmadı. Alnımdan öptü ve omuzuma doladığı kolunu çekerek "Acıktım Gri."

Ne kadarda romantik bir sevgilim var bakıyorumda şöyle bi. Ve sonrasındada Deniz. Bizi izliyordu. Neden yumruğunu sıkıyorduki bu kadar? Hatta alnındaki damarları şişmişti. Kıskanmıyordur heralde. Yoksa kıskanıyormu? Böyle bişey olmasını hiç istememiştimki ben, neden böyle olduki şimdi? Eskiden dahamı iyiydi diye düşünmek istemiyorum. Yine beynime bir sürü düğüm daha ekledim. Saçlarımı sallamam lazım sanırım.

"Hep turtamı yiceksin bugünde poğaça yiyelim. Deniz yersin dimi bi zeytinli poğaça."

"Yemiyorum bişey Güneş. Bugün sevgilinle idare edersin ben gidiyorum." Ayağının önündeki boş kutuya hızlıca bir tekme savurdu ve oda Asel'in poposuna isabet. Sonrada rüzgar gibi esip geçti gitti.

"Neden böyle davranıyo bilmiyorum sanırım bir sıkıntısı var."

Durumu kurtarmaya çalışıyorum ama neden kimse ikna olmuyor. Niye işimi zorlaştırıyorsunuz aranızda kalmak istemiyorum.

Asel'le idare edicez bugün. Sevgilimle ilk anımız bu oldu, bundan şikayetçi değil çok hoşnutum. Hiç sorun değil.

İnsanlar geldiğinde ilk siparişi ben aldım. Asel'de pür dikkat beni izliyodu. Şu kadın her haliyle mükemmeldi daha ne diyeyim. Gri saçlarının arasından elini geçirdi ve siyah önlüğü geçirdi üzerine.

"Tamam ya hallederim ben zora benzemiyo."

Bir günün daha sonuna geldik. Ama Deniz gelmedi. Bende arayamadım, daha doğrusu korktuğum için aramadım. Daha önce Deniz'i sadece bir kez böyle görmüştüm. Ve Deniz böyleyse gerçekten üzgün demektir.

"Asel, teşekkür ederim sevgilim herşey için. İstersen her gün gelebilirsin. Bide senle bişey konuşmak istiyorum ama önce halletmem gereken bikaç işim var."

"Vaay sevgilim demek. Tamam konuşuruz iyi geceler, sevgilim." Çapkın gülümsemelerinden birini yolladı ve tabi bende yine aptal gülüşlerimden birini yollamayı ihmal etmedim. Bugün yüzümden hiç eksik olmadıya neyse.

Deniz'i nerede bulacağımı biliyordum. Mezarlıkta. Annesinin mezarlığında. Gerçektende oradaydı.

Yanına gittim, eğildim. Onun sırtına sarıldım. Deniz her ne kadar umursamaz, güçlü bir erkek tipi yaratsada onun duygusal bir yapısı vardı.

Elime iki tane damla geldiğinde anlamıştım Deniz'in ağladığını. Onu güçsüz görmeye alışkın değildim. "Anne."

Ona dahada sıkı sarıldım. Ve bende onunla birlikte biraz ağladım. Acısını içinde yaşayan biriydi Deniz. Şu an berbat hissediyordum. Deniz'i üzmek istememiştim. 'Ama üzdün.' İç sesim hep bunu diyordu.

Elleriyle gözyaşlarını sildi Deniz. Birkaç burun çekişten sonra eski güçlü Deniz karşımdaydı. Biraz daha sarıldım. "Deniz hadi o köfteciye gidelim."

Dizilerde görüyordum hep, küçüklüğümden beri. Favori köftecileri olurdu insanların. Çok özeniyordum, neden bilmiyorum. Sonra bigün annem ve babamla sahile giderken gördüm. Tonton bir dede köfte satıyordu. Ve o gün demiştim, burası benim favori köftecim. Annem ve babamında favori köftecileriymiş burası o yüzden çok seviyordum buraya. İlk geldiğim kişide Deniz'di. Annem ve babamla geldiğimizi saymazsak..

Beraber köfte yemeye devam ettik. Kirpikleri hala nemliydi ve gözleri kanlıydı biraz. Kim bilir kaç saat ağladı. Çok kötü oldu bu.

Deniz beni evime bıraktı ve yanağımdan öptü. Bişey demedim, çünkü o benim dostum..

Gri HayatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin