~16~

1K 120 82
                                    


"SENSEİ! İYİ MİSİNİZ? KİM SİZİ MUMYA YA DÖNÜŞTÜRDÜ!?"

Şu aldıktan sonra shinsou ile aizawa sensei'nin yanına gittik tüm suratı ve kollarına sargı sarmışlardı mumya ya benziyordu canını yakmamak için sarılmadım onun yerine garip garip hareketler yaparak kendimi avutuyordum.

"İyiyim ben boş verin beni"

"Ama-"

"İyiyim kardeşinin yanına git"

Israr etmedim ve Arata'nin odasına doğru ilerledik, içeri girince hâlâ uyanmıştı koşarak yanına gittim gözleri aniden dolmuştu ve sarıldı.

"Tanrıya şükür yaşıyorsun"

"Evet yaşıyorum? Arata iyi misin?"

"B-ben... karşımda duruyordun...s-sonra özgünlüğün seni y-yok ediyordu durduramadım,elini tutamadım, acını alamadım... gözlerimin önünde gittin"

Arata'nin söyledikleri beni daha da şaşırtmıştı sarılmaya devam ederken shinsou'ya baktım bana 'ne diyor lan bu mal?' bakışı atıyordu bende ona aynı bakışı atıyordum.

"Arata neler olduğunu en baştan anlatır mısın?"

"Tek başıma sis afet alanına düştüm 5 tane normal villian vardı kolayca hallettim bölgeden çıkacağım zaman mor bir duman belirmişti sisin içinden ama sis daha yoğun olduğu için tam göremedim daha sonra sisin içinde senin görüntün belirdi s-sen yok olunca dizlerimin üzerine çöküp ağlamaya başladım gözlerim kapanmadan önce duyduğum tek ses 'ne kadar ezik bir zayıflık' buydu daha sonrasında ne olduğunu hatırlamıyorum"

Arata'yi kendime daha çok bastırdım ve Hitoshi ye endişe içinde baktım.

"Şhh tamam geçti,hayal görmüşsün ben gayet iyiyim tamam mı? Şimdi dinlen kendini yorma biz tekrar geleceğiz rahatına bak."

Arata geri yatmıştı ve uyumuştu Shinsou nun yanına gidip konuştum.

"Bir şeyler dönüyor Hitoshi"

"Farkındayım işte bu yüzden dikkatli olmanı istiyorum."

Elimle omuzunu sıktım

"Geç oldu eve gitmen gerek"

"Hiç bir yere gitmiyorum seni bırakamam"

"Israr etmeyeceğim çünkü gerçekten uyumak istiyorum"

"Haklısın da nerede uyuyacaksın?"

"Arata'nin odasındaki tekli koltuğa geçerim bende sen nerede uyumayı planlıyorsun daha doğrusu planlıyor musun?"

"Komiksin kedicik ben hallederim ama senin için bir tane daha koltuk isteyelim birleştirir yatak yaparız"

"Fark etmez"

Shinsou bir koltuk daha rica etmişti ve koltukları birleştirip yatak haline getirdik.

"Şimdi uyuyabilirsin."

Ayakkabılarımı çıkarıp koltuğa gececktim ama içim el vermiyordu.

"Shinsou...sen de yat"

Dediğim şeyle kıpkırmızı kesilmiş bana bakıyordu.

"N-n-ne!?"

"Uykun var ve yorgunsun görebiliyorum ayrıca çok geniş olmasa da ikimiz için yeterince yer var bence"

"E-emin misin yani rahat edebilir misin?"

Kafamı olumlu anlamda sallayıp kafamı yastığa gömdüm arkam dönük bir şekilde, shinsou da gelmişti o da arkasını dönmüştü sırtlarımız değiyordu.

Sessiz oda da nefes alış verişlerimizin sesi duyuluyordu ve umarım sadece hızlı aran kalbimin sesini ben duyuyorumdur yoksa...

Böyle yatmaya alışkın değilim yani yan yatmaya hep sırt üstü yatarım ve iki saat tavanı izlerim, shinsou yan yattığına göre ben düz yatsam sorun olmazdı her hâlde yavaşça sırt üstü yattım ve her zaman ki gibi ellerimi karnımda birleştirip tavanı izledim.
15 dakikanın ardından shinsou hareketlendi tam tersi yöne dönüp yattı yani bana bakacak şekilde.

"Ee güzel mi bari?"

"Ha?"

"Manzara diyorum, güzel mi?"

"Kdnxksnsjdbx evet her gece izlerim aşırı güzeldir"

Shinsou bana bakmaya devam ederek konuştu

"Kıskan...benim ki daha güzel"

Öyle dalmıştı ki ne dediğini kendisi bile bilmiyordu. Şuan domates gibi olduğuma yemin edebilirim iyi ki ışıkları kapalı.

En sonunda ne dediğini anlayınca

"Yani şey en azından canlı bir şeye bakıyorum"

"Hitoshi... sarılabilir miyim?"

İlk önce sustu sonra kafasını sallayınca ona doğru dönüp vücuduna sarıldım hiç bırakmak istemiyordum sanki bırakırsam ellerimden kayacak gibi geliyordu.

Shinsou ellerini saçlarımda gezdirdi ve bu benim daha çok uykumu getirdi.

"İyi varsın kedicik"

Daha sıkı sarıldım ve kokusunu içime çektim.

"İyi ki varsın pisicik..."

Beginning of the endHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin