24

1.1K 77 6
                                    

Lisa

Sabah kalktığımda başım çatlamak üzereydi.

"heyyy beyin, biraz sessiz olur musun?"

Yataktan kalkıp koridara çıktığımda Jin ve jhopu gördüm. Peşlerinden giderken birden oğlama sesi ile olduğumuz yerde kaldık.

"kimler uyanmış kimler"

Jungkook oturduğu yerden kalkıp dünkü masanın başına gitti.

"lisa biz seninle kaç tane soju almıştık."
"9 tane"
"evet, şimdi say bakalım masada kaç tane var"

Gözlerimle saymaya başladığımda 7 tane vardı.

"7 tane var"
"hımm.. Dün bu 7 şişeyi üçünüz içtiniz"

Üçümüzde ne diye bağırdığımızda jennie söze girdi.

"şu lansman gecesi neler olmuş neler"

Ben ne olduğunu çözmeye çalışırken Jin ellerini yüzüne getirerek sıvazlamaya başladı. Jungkook tüm ciddiyetiyle suratıma baktığında jeton  düşmüştü.

"evet lisa söylemek istediğin birşey var mı?"

Ağzıma fermuar çekip jhopun arkasına saklandım.

Gerçekten rezilliğin başında mendil sallıyordum. Tae eliyle koltuğu gösterdiğinde üçümüzde sırayla koltuğa oturduk.

Diğerlerinde bizim karşımıza geçmişlerdi.

"evettt hadi anlatın bakalım"

Jhope beni dürtükledi bende jini dürtüklediğim de Jin elleriyle bizi gösterdi.

"benim suçum yok hepsi bunların işi"

İkimizinde ağzı açık jine bakarken jhope araya girdi.

"ne demek sadece bunların işi"

"evet Jin adamı ben mi taşıdım"

"odaya koyalım diyen sendin lisa"

"sende suça ortaklık yaptın"

"yaptık öyle bir hata"

Karşımızdakilere baktığımızda hepsi ağzı açık bakıyordu. Kafamıza birşeyler düşseydi de konuşmasaydık.

"hay ben sizin"

Jungkook kaşları çatık biçimde önüme geldiğin de soru sormaya başladı.

"ha bide adamı sürükleyip odaya bıraktınız"

"maalesef"

Jungkook çocuklara dönerek konuşmaya devam etti.

"ohhh çok güzel yapmış"

Kocaman gözlerle bakarken hepimiz jungkooku izliyorduk.

"az bile yapmış, suratına iki tane daha indirseymiş."

Dediğine gülerken bütün gözler bana döndü. Susup arkama yaslandım. Bütün gün sorguya çekildiğimiz den hiç birşey yapmamıştık.

"cidden hanginiz ağzınızdan kaçırdı bu olanları"

İkiside birbirine baktığında Jin yine elini suratına götürdü. Ahhh ahhh düştüğümüz hale bakın...

Önümüzde ki 3 günde etrafı gezerek eğlenceli aktiviteler yapmıştık. Son gün geri dönmeden önce çiftliği ziyaret etme kararı aldık.

Kadın geldiğimizi görünce heyacanla bizi karşılamıştı. Çocuklardan ayrılarak havucun yanına ilerledim. Köşede ki havuçlardan ona uzattığımda aynı şekilde hepsini mideye indirdi.
Havuç bana doğru döndüğünde o kocaman gözleriyle bana bakıyordu.

"ya havuç öyle bakma bana, söylemedim ki"

Ayağını yere vurduğunda jungkook buraya doğru geliyordu.

"diğerleri nerede?"
"terastalar"

Eliyle gösterdiği yere baktığımda hep beraber sohbet ediyorlardı.

"havuç beyle mi konuşuyorsun?"
"havuç bey mi?"
"evet, geldiğimizde koymuştum"

Dediği şeye gülerken havuca havuç uzattım.

"bende havuç diyordum ona, bey biraz afilli olmuş."

Oda gülerken havuç bize doğru nefesini üfledi. Gülmeyi bıraktığımız da ayağını vurmaya başladı.

"jungkook havuç sinirli"
"evet lisa kaç"

Elinden tutarak çit kaplı alanda koşmaya başladık. Heryer çamurdu. Bastığım da her yerden çamur fışkırıyordu. Arkama baktığım da havuç sinirle peşimizden geliyordu.

"jungkook arkamızda kaçç"

Daha hızlı koşmaya başladığımız da çamur dolu su birikintisisinin içine girdik. Çamura bastığımız gibi ikimizinde ayağı kayarak yere yapıştık.

Gözlerimi açtığımda jungkook elini kafasının altına koymuş beni izliyordu. Etrafa baktığımda her yerimiz çamur olmuştu.

" ayağım neden vıcık vıcık?"

Jungkooka baktığımda yattığı yerden bana sırıtıyordu. Jeton düştüğün de jungkookun üzerine düşmüştüm. Kalkmaya çalıştığımda ellerim kayarak çamura yüz üstü düştüm. Terastakiler bize gülerken gözlerim bile çamur olmuştu.

Doğrulup çamurun içine oturduğum da gözlerimi koluma silip havuca döndüm.

"havuç oldu mu bu şimdi, şu halime bak, bak suratıma bak"

Bana doğru kişnediğin de kuyruğunu sallamaya başladı. Havuca dil çıkarıp tekrar üzerime baktım. Jungkookta benim gibi oturduğunda bana gülmeye başladı.

"ya jungkook gülme ya, her yerim çamur oldu. Ayakkabım da bile..."

Ne olduğunu anlamadan jungkook öpmeye başladı. Terastan gülme sesi değil de ıslık sesi geliyordu. Gözlerimi kapattıp kendimi ona bıraktığım da havuç olduğu yerde zıplamaya başladı.

İlimizde havuça dönüp gülmeye başladık. Jungkookun yüzüde çamur içindeydi. Yaptığımız şey o kadar komiktiki çamurun içine oturmuş havucun hallerine gülüyorduk...

One of the Ring - Liskook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin