4.Bölüm

396 38 12
                                    

Hikayemi okuduğunuz için teşekkür ederim Yinlerim.

Ama bir yorum ve oy bıraksanız güzel olur böylece bende hemen size bölümü atabilirim.

Şuana kadar gelmeden önce günümün kötü geçiceğini düşünmüştüm. Ama şuan o düşünceden vazgeçmiştim. Nedeni basitti, sevdiğim adam sırf ona küsüm diye bana dondurma almıştı kendini affettirmek için ve ben 32 diş sırıtmadan duramıyordum.

Biliyorum bazılarınız beni manyak zannediyor olabilir ama sevdiğiniz adam her ne kadar yanınızda olsada ona istediğiniz gibi dokunamıyordunuz ve buda sizi o ne yaparsa yapsın dünyayı verseniz umrunuzda olmazdı.

Kapı zili çaldığında oturduğum yerden hemen kalkıp kapının yanındaki aynadan kendime baktım saçlarımı hafif bir şekilde düzelttikten sonra derin bir nefes alarak kapıyı açtım.

Karşımda gördüğüm manzarayla olduğum yerde donmuştum. Jungkook bir elini yanındaki kızın beline atmış bir şekilde gülüyordu. Yanındaki kız da onun gibi gülüyordu.

Ben öylece onlara bakarken kız beni yana itip içeri geçmişti Jungkook'a baktığımda bir açıklama bekliyordum.

O da bunu anlayıp,

"Onun yanından geliyorum. Senin yanına geleceğimi söylediğimde ısrar etti bende kıramadım sorun olur mu? " deyip şirince gülümsediğinde iki saniye gözlerimi kapadım sakinleşmek için. Ben burda onunla beraber vakit geçiremek için o kadar can atarken o ise yatağa attığı kız getirmişti. Sonun da gözlerimi açtığımda kafamı sorun olmaz anlamında salladım.

İçeri geçmeden önce yanağımı sıkıp salona yöneldiğinde derin bir nefes verip on a kadar saymıştım. Her ne kadar tam rahatlamasamda o kızı boğmamak için biraz daha sakinleşmiştim. Sonunda biraz daha iyi hissedince bende içeri geçtim.

Tam oturacakken,

" E kaşık yok mu nasıl yicez? " her ne kadar elinle (!)  demek istesemde misafirdi bu yüzden oturmadan önce mutfağa gidip kaşık aldıktan sonra tekli koltuğa oturdum. Malum Jungkook yayıldığı ve kızda onun yanında olduğu için üç kişilik koltukta yer kalmamıştı.

Bir filmi açtıktan sonra bir kaç dakika geçmişti. Üçümüzde ekrana kilitlenmiş yanımızdaki dondurmaları yiyorduk. Aradan zaman geçtikten sonra öpüşme sahneleri gelince yüzüm kızarmıştı ama yandan gelen sesle kafamı oraya çevirdiğimde benim için son damlaydı artık.

Üçlü koltukta kız bir elini ensesine bir elini göğsüne koyup Jungkook'u öperken o da kızın belini okşuyordu. Ben ise gözlerim yaşlı ve hayal kırıklığıyla bakıyordum. Daha fazla bu görüntüye maruz kalmak istemiyordum. Sevdiğim adam yanımda bir kızla yiyişirken bu evde kalmak istemiyordum. Bu yüzden ayağa kalkıp kapının oraya geldiğimde beni fark etmemişlerdi. Zaten sonrada kapıyı açıp çıkmıştım apartmandan göz yaşlarımla birlikte.

Artık kalbim daha ne kadar parçalanabilir demicektim. Bu olaydan sonra daha kırılacak parça kalmamıştı. Yıllardır beni görsün diye yapmadığım şey kalmadı ama o beni görmedi ya da görmek istemedi. Bilmiyordum.

Ama şunu çok iyi biliyordum.

Yorulmuştum.

Artık kalbimin taşıyamayacağı kadar yorulmuştum. Biraz huzur ve mutluluk istiyordum.

Belki de bu yüzden yine o uçuruma gelmiştim. Yine onun için geçenlerde ağladığımda geldiğim gibi göz yaşlarıyla birlikte bu uçuruma gelmiştim.

Tekrar o günkü gibi uçurumun en ucuna doğru yürüdüğümde bu sefer o adamı göremedim zaten birisinin beni ağlarken görmesini de istemiyordum. O gün kötüydüm ve o adamla hiç değilse konuşup anlaşmıştık  ama bir yabancının yanında olmazdı. Uçurumun en ucuna kadar gelip oturmuştum. Bacaklarımı sallandırıp aşağıdan gelen hırçın denizin eşliğinde göz yaşlarımı döküyordum.

Ne kadar uzağa dalıp gittim bilmiyorum ama yanıma birinin oturup omzumda bir el hissettiğimde sıçrayıp o tarafa döndüm. Yine oydu. Ağladığım için dolan gözlerime bir kaç saniye bakmıştı. Ne olduğunu neden ağladığımı anlamaya çalışıyordu ama herhangi bir şey sormuyordu zaten şuan anlatacak durumda değildim.

Kollarını iki yana açıp bana sarılma teklifi sunduğun da sanki bunu bekliyormuş gibi anında o kollara girmiştim ve hiç tanımadığım adını dahi bilmediğim bir adamın sıcacık kollarında altımızda ki hırçın denizin sesiyle ve benim göz yaşlarımla orda öylece durmuştuk. Yine ağlarken o benim yanımdaydı. Artık o kadar çok ağlamıştım ki yorgun düşüp adamın kollarında tatlı ama eksik bir duyguyla uyuya kalmıştım.

☯️
Ah be Jungkook ne yaptın?

Nasıl kıydın Yoongi'ye be?

Ben bile yazarken ağladım siz okurken ne durumdasınız acaba merak ettim buraya yazın.

Neyse umarım keyifle okumuşsunuzdur

Unutmadan
❗ Yorum ve oy bırakmayı ❗ unutmayın lütfen

See you and Bye~

Maybe One Day ~yoonkook Donde viven las historias. Descúbrelo ahora