BÖLÜM 21: "CEHENNEM OLUYOR"

3.4K 759 55
                                    


2009/

Jim i bir süre gözlemleyecektim şuan için en mantıklı olan buydu. Care iki gün önce adadan gitmişti bende kitabı üç gün önce bırakmıştım. Yani o sıra Care adadaydı. Jim de.
Ancak iki gündür adada ben ve Jim kalmıştık ikimiz vardık! Jim e karşı şüpheli mi gözükmeliydim yoksa rahat, normal ,sıradan mı? " En iyisi:" bunu Jim in  tavırlarına göre şekillendirmekti.
                                     *

Luke ve Jerry nin evinden çıkalı yirmi üç dakika olmuştu." Ne çok yol almışım" kayayı da arkamda bıraktıktan sonra ormanın patika yolundan evin arka tarafına geldim. " Kapıya astığım not işe yaramıştır umarım" . Yol boyunca şüpheli birşey fark etmemiştim. Jim evde mı? Degil mi merak ediyordum.
                                  *

Bunu öğrenmek için odamın arka penceresine yöneldim." Evden çıkmadan önce açık bırakmış ve tekrar önüne vermiştim" pencerenin yerden yüksekliği belime ulaşıyordu. Rahatça tek bacak atıp odanın içine girdim.
" Hala tek "tık" yoktu evde."
Hızlıca, altımdaki kot şortu indirip eşofmanımı  giyindim daha sonra saçlarımı tepemde toplayıp aralardan bi kaç tutam saç çıkardım.

Uykudan yeni uyanmış Sara nın profili idi bu. Bunlardan önce de Luke un defterini yastığımın altına iliştirdim.
"   Artık yanımdaydı"
                                   *
11 yıl önceki gizemi çözümlemem yetmiyormuş gibi....' "gelmiş birde..."
Neyse, hepsinin cevap bulması için vakit kaybetmeden odamın kapısından boynumu kırıp kapıyı açtım. Ellerimi alnımda gezdirip başımı kapıdan biraz daha çıkardım"  neyden çekiniyorsam artık."
Jim buradaydı odanın karşısında olan yer yastığında kafasını duvara yaslamış uyuya kalmıştı. Kollarını da iki yana açmış bacaklarını kendine doğru çekmişti uyuyordu basbaya göz kapaklarına odaklandığım sırada: Jim gözlerini pat! Diye açtı. " Ayy Jim dedim ." Baş parmağımı dişlerimin arkasına atıp" ödümü patlattın.

                                 *

Jim ise sırıtarak beni izliyordu," sana da günaydın Sara"

Bende rahatlamış "sana da" demiştim.  Ardından kafamı kapıdaki nota çevirdim " Beni dinlemişsin Jim" şaşırdım doğrusu oysaki ben uykuya dalana kadar Jim odaya " Ha girdi ha girecek"diye nöbet tutuyordum.  " Yalanın bu kadarı"
Ahh dedi Jim ,kollarını esneterek, " rahatsız etme dedin, etmedik işte." Aksi takdirde beni yatağında beklediğini bilseydim..... Devam etmedi Jim sustu.
Mor dudakları sırıtır vaziyette idi ve gözlerimin içine odaklanmıştı. 
                                   *
Çok tatlısın Jim dedim.  " Bunu ona gerçekten içimden geldiği için söylemiştim."

Kahvaltı yaptıktan sonra Jim i izlemeye karar vermiştim." Konuşmaları,tavırları gayet sıradan ve rahattı." Tek bir ima, iğneleyici bir kelime etmiyor du." Bu kez de bilgisayarını alıp ödevi tamamlamak için veranda ya çıkmıştı bende şişedeki meyve suyunu iki bardağa döküp yanına gittim.
Selam dedim, Jim başını ekrandan çevirip selam dedi. Sonra ekrana geri döndü. Elimdekileri uzatarak " al iç şunu dedim ve  bardağı Jim in yanına bıraktım.
                                    *

Bende yerdeki minderden bitane altıma çekip oturdum. İlk yudumu içtikten sonra Jim e dönüp sohbet için bi konu açtım. " Eee desene iki haftadan az kaldı." Dedim.  " Dedim demesine de."
Jim ekrandaki notları düzeltip USB ye  atıyordu parmaklarını durmadan tuşların üstünde gezdirip ödevi tamamlamaya çalışıyordu." Soruma hala cevap vermediğinin farkına varan Jim; " ahh Sara dalmışım ne dedin duymadım?." Dedi.  " Duymamıştı bile, meyve suyunu bile farketmemişti."
                                   *
Elimi havada savurup" hiç yok birşey ödev nasıl gidiyor? Jack Day beğenir mi dersin?." Diye sordum. Jim sorumu "övünerek yanıtlamıştı: " Sara Carolin, Care Johns ve Jim Garfild yapıyor bu ödevi elbette ki çok güzel bitecek ve istediğimiz sonuçları alacağız dedi ve ekledi, hem ne dersin belki de bizi Devlet okulundan  alıp kendi sahip olduğu kolej okuluna gönderir. " Biraz meraklı ve anlamamış gibi " Jack Day bunu yaparmı gerçekten diye sordum." Jim aynı esneklik ile önündeki PC yi kapatmayacak şekilde eğdi ve yüzünü bana döndü."
                                     *
" Elbette ki akıllım Jack Day sadece bir okul müdürü değil. California eyaletinde ki " SANTA MONİKA" kolejinin de şimdiki sahibi. Üstelik babasından ve dedesinden kalan çokça mirasın sahibi her gün en lüks mekanlarda gece hayatı var okulda ise bunu başarılı bir şekilde saklar. İşini ve diğer sosyal hayatını asla birbirine katmaz. İki hayatta da farklı bir "Jack Day" vardır. Dedi ve sustu.
                                      *
"Üst dudağımı dişlerimin arasına gezdirip." Peki ya Jerry Day yani kardeşi o bu kadar rahatına düşkünmü? Yani onunda sahip olduğu miras varmı? Diye sordum.
Jim; " vardır elbette bi babadan iki oğul onlar." İki öz kardeşler." Jack Day ın varsa onunda vardır. Dıye yanıtladı sorumu ve ardından şunları ekledi. " Ancak kimse onun hakkında pek birşey bilmez  Yaani Jerry Day hakkında." Bikeresin de Jack Day ın tüm mirası istediği yerlere yatırım yaptığını öğrenen Jerry, ona karşı çıkmış ve karşısında durmuştu." Aynı donuk ve tek düze sesiyle... " Yani böyle duyduk Sara,medya basınından." Dedi. Bu nedenle Jerry ve ağabeyinin arası açılmış iki kardeş dışarda pek göz önünde bir araya gelmemeye başlamış."
                                      *
"Jim in yanından döndüğümde  çok düşünceliydim . Öyle ki az önce duyduklarım " Luke ve Jerry nin." Hakkında olan merakıma bin mislini eklemiş oldu. Jim in hala bahçede olduğundan emin olduğum için bende adama gelmiştim kapıyı arkamdan kapatır kapatmaz yastığımın altındaki deftere uzandım" Luke un mor kaplı defteri."  Sayfaların arasındaki yıpranmış ipi yukarıya doğru çekip kaldığı sayfayı açtım. " Akıcı ve sade bir el yazısı vardı."
                                       *
" Sene 1998 temmuz "
Sevgilim Jerry ile hala birlikte geldiğimiz bu cennet evimizdeyiz.  İkinci satıra geçmeden şunu dedim kendi kendime bunu yazan kesinlikle Luke tu." Artık üç kişiyiz bu evde miniğim de katıldı aramıza... Talihsiz bir gece sonrası okul müdürü ile birlikte olmuştum." Kötü ve geçmiş bir hatıra idi bu."
Çok sarhoştum evet! Sarhoştum. Yoksa. Yoksa..  gözlerimi tavana dikip yazının devamını ben hayal etmiştim. Okul müdürü Jack Day ve kardeşi Jerry Day dı . Yani Luke sevgilisinin ağabeyinden hamile idi " bebek Jerry nin değill."
Tekrar satırlara döndüm " kanım donmuştu adeta Luke neler yaşamıştı öyle."  Kim ister ki sevgilisinin ağabeyinden hamile kalmayı ha!? Mide bulandırıcı bişeydi bu." Jerry bunu haketmiyordu  o ise baba olmanın nasıl bir duyfu olduğunu sorup duruyordu. "
                        
                                      *
İki satırı daha hızla geçerek gözüme takılan o kocaman yazılmış"O" harfine takılı kaldı . Ve devamını okudum
" O büyük babamı..."
Bitmişti devamı yoktu "  olmalımıydı?" 
Hem konu hem yazılan üç nokta ile bitmişti. Bu sayfa bu kadardı .

" Asıl hikaye şimdi mi Başlıyordu?
Kafam çok karışıktı
Ahhh!  salak kafam!
Luke çok şanslı derim birde " bok şanslı!"
Sevgilisi, ağabeyi...
Jack Day dan hamile Luke. Acaba dedim doğurdumu bebeğini Jerry bebeğin kendisinden olmadığını öğrendimi?
Öğrendi ise ne yaptı?
Ahh peki ya Jack Day biliyor mu? Belki de bebeği istemicek ti.

" Ne kadar safmışız cennet dediğimiz bu ada bildiğimiz göz göre göre Luke cehennem oluyordu."
Bölüm sonu.
Oy ve yorum atmayı sakın unutma ")

"GİZLİ CEHENNEM: ADA"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin