7. Bölüm "Yalan Gülüşlerin Acı Çığlıkları"

323 287 118
                                    

Mark Eliyahu - Always now

7. Bölüm "Yalan Gülüşlerin Acı Çığlıkları"

 Bölüm "Yalan Gülüşlerin Acı Çığlıkları"

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

28.12.2020

Çok zorlandım, dibi gördüm ve hiç ışık olmayan sokaklarda gezdim. Umudun olmadığı havayı soludum. Uçurumların kıyısında dolaştım. Hüznün, özlemin, acının olduğu zamanlarda yaşadım.

Düştüm uzunca bir süre gözlerimi açamadım. Tepki veremedim, durdum her şeyi sadece dinledim. Sonra suskunluğumun içindeki çığlıkla birlikte gözlerimi açtım. Kalktım...

Her şeyi bırakacağıma söz vererek yürümeye başladım. Geçmişin ağır yükünü omuzlarımdan aşağıya bıraktım. Çok geç kaldım belki ama daha geç olmasına izin vermeden kendimin farkına vardım.

Tam şimdi hayatımdaki olaylar yoluna giriyor derken onu görmem olmamıştı. Gece uyuduğumda rüyamda onunla ilgili gördüğüm kâbuslar yetmiyormuş gibi onu görmemle hayatımın dengesi yeniden tepe taklak olmuştu.

Şu anda bir sorgu odasında oturuyordum, yaklaşık bir saattir odaya giren çıkan polisler vardı. Burada öylece bekliyordum onlara bunu benim yapmadığımı söylemeye çalışıyordum, ama beni dinleyen yoktu. O adam yüzünden yine canım yanıyordu, yine Afra'nın canı yanıyordu.

Ben düşüncelerim içerisinde öylece otururken tekrardan içeriye bir polis memuru girmişti. Tam karşımda duran siyah sandalyeyi çekip karşıma oturdu.

"Alya Baysal yirmi dört yaşında kardeşine kendi bakan bir abla doğru mudur?"

O kadar korkuyordum ki ellerim titriyordu, nefes alıp verişim zorlanıyordu. Ona cevap vermemi bekleyen gözleri ile sertçe gözlerime doğru baktı.

"E-evet öyleyim," konuşamıyordum sanki birisi bana bir şey yapıyordu. Hâlâ o bir süre içerisinde ne olmuştu da buraya gelmiştim anlayamıyordum.

"Neden babanı öldürdün?" demişti bana. Ben... Ben babamı öldürmüşüm bunu onlara defalarca kez söyledim yapmadım bunu ona ben yapmadım dedim. Ama beni dinlemiyorlardı.

"Sana bir soru sordum, sırf sizi terk ettiği için mi öldürdün onu, yoksa yeni kızı ile bir hayat yaşadığını gördün ve buna katlanamadın mı?"

"Be-ben, ben yapmadım. Yemin ederim yapmadım. Ben kimseye zarar veremem vermemde." Konuşmalarım ağlama ve hıçkırık seslerinden puslu çıkıyordu. Canım yanıyordu hem de yine o adam yüzünden. Ben burada mahvolmuşken Afra dışarıda ne haldedir. Ona açıklamama izin vermeden götürmüşlerdi beni.

"Görenler var Alya ona bağırıp çağırdığını görenler var. Ona seni mahvedeceğim dediğini duyanlar var, ellerinde onun kanları var geldiğimizde seni onun başında gördük. Onun oraya gideceğini nereden biliyordun? Bu yüzden mi gittiniz oraya onu öldürmek miydi derdin?"

Yalnızlığın SenfonisiWhere stories live. Discover now