1.Bölüm "Müziğin Hissiyatı"

818 457 1.6K
                                    

Mark Eliyahu - Journey

1.Bölüm "Müziğin Hissiyatı"

Kendimi bir uçurum kenarında hayal ediyorum

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Kendimi bir uçurum kenarında hayal ediyorum. İçime küsmüş bir kız çocuğu, kendine sırt çeviren bir kadın var. Zihnindeki acıya çare yok, bedenindeki emarelere merhem yok. Kendini kaybetmiş ama aynı zamanda kendini bulmuş. Kafası karışık, hiç olmadığı kadar bağırmak istiyor. Ve duruyor, bir adım atsa düşecek.. Aslında o adımı çoktan atmış ama hala orada. Ve ruhu acıyor.

Acı; ruhumun en ücra köşelerine kadar hakimiyet kurmuşken, yapabileceğim hiçbir şey yokmuş gibiydi. Hissettiğim acı değil ölümün bizzat saf hali gibiydi. Acı, insana ölümü arzulatıyordu. Zihinde gerçekleşen her intihar sonucu hep aynı olup, sadece nefes aldırmakla yetiniyordu. Yaşamak, insanı acıdan mahrum etmiyor, belki de acı çekmeyi arzulayan bedene bırakıyordu. Acı, ruhu ruh yapan tek etkendi. Acı; her şeydi.

Benim adım Alya Baysal. Ben kendi kendimi büyüttüm kendi yaralarımı kendim sarmıştım. İçim gibi harabe ve yıkık dökük bir evde kız kardeşimle yaşıyorduk. Benim göremediğim aile sevgisini ve sıcaklığını kardeşime hissetirmek için yaşıyordum. Ben okumamıştım daha doğrusu bana okumam gerektiğini söyleyen yardım eden kimse olmamıştı çevremde. Bu yaşımıza anne ve babamızın yardımı ile değil de kendimiz yaşayarak gelmiştik. Hatta sadece birkaç sene anneannemizin yardımı ile.

Yıkık dökük de olsa başımızı sokabileceğimiz bir evimiz vardı. Sabah güneşi doğmak üzereydi fakat ben hâlâ uyanıktım.Düşüncelere dalmıştım. Kısa bir süre sonra odamın kapısı çaldı.

Az da olsa kapanan kapıyı Afra aralamıştı ve o endişe dolu gözleri gözlerimle buluşmuştu.

"Uyumadın mı abla?"

"Hayır canım bir sorun mu var?" dedim ona. Yüzünü hafifçe aşağıya doğru eğdi ve konuşmaya başladı.

"Hayır, ama bir ses duydum ve bu beni biraz korkuttu." demişti. On dört yaşındaydı fakat o kadar ürkek büyümüştü ki her şeyden korkardı Afra.

"Yanıma bu defalık gelebilirsin istersen" dedim ona çünkü korkularıyla baş etmesini bilmesi ve büyümesi gerekiyordu bu yüzden sıklıkla gelmezdi yanıma.

"Hemen geliyorum" diyerek ardından kırık kapıyı kapattı ve tek kişilik olan yatağıma gelmişti. Bizi bir süre büyütüp bakan kişi anneannemizdi oda ölünce onun evi bize kalmıştı ve biz orada kalıyorduk. Ev zaten çok iyi durumda değilken anneannem öldükten sonra daha da kötü olmaya başlamıştı. Afra yatmak için yatağın yanına geldi ve kendini yavaşça yatağa bıraktı. Bense rahat uyuması için tam kalkacakken sol eliyle bileğimi kavradı.

"Yanımda kalamaz mısın?"

"Çok fazla kalamam Afra biliyorsun işe gitmem gerek hem sende okula gideceksin yarım saat daha uyu ve kalk ben burda olacağım." dedim ona.

Yalnızlığın SenfonisiWhere stories live. Discover now