BÖLÜM 7 - MERHAMET

3.5K 276 27
                                    


Normal şartlar altında Sigrid köle olmaktansa kanının son damlasına kadar savaşarak ölmeyi yeğlerdi. Fakat Ragnar adi bir pislikti. Onu alt etmek istiyorsa onun kurallarıyla oynaması gerektiğini bilecek kadar akıllı bir kadındı.

Bu yüzden tanrılara onu köle olarak alması için yalvarıyordu. Onu köle olarak almalıydı ve Sigrid sevdiği herkesin intikamını Ragnar'a en yavaş ve en acı verici ölümü tattırarak almalıydı.

Sigrid sonu gelmez bir şekilde dualar ederken Asya da onun ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalışıyordu. 

Bu sırada Ragnar'ın bir işaretiyle adamlar bir kaç genç kadını ve çocuklarını kollarından tutup sürükleyerek götürmeye başlamışlardı. Asya her dakika gördüğü şeyler karşısında daha da fazla hayretler içinde kalıyordu.

Sonunda Ragnar, Sigrid ve onun tam karşısında dikiliyordu...

Asya bunun üzerine ellerini derhal önünde birleştirmiş bakışlarını da ayaklarına dikmişti. Bu adamın gözlerinin içine bakmak cehennemi görmek gibi hissettiriyordu. O kadar korkmuştu ki omuzlarının titreyişinin fark edilmemesini umuyordu. Bu utanç verici durum keşke hemen son bulabilseydi. Asya ölümü beklemenin ölmekten daha acı verici olduğunu düşünüyordu... Göz ucuyla Sigrid'e baktığında onun hala gözlerini kaçırmadan kin ve nefret dolu bir şekilde savaşçıya baktığını gördü. 

Sigrid'in bakışlarındaki kin ve nefret oldukça yoğun olmasına karşın savaşçıyı hiç etkilemiş gibi görünmüyordu... 

Aksine onlarla eğlenir gibi bir hali vardı. Yüzünde küstah bir gülümsemeyle Asya'ya yaklaştı. Tek elini kızın çenesine koyarak başını yukarı kaldırıp kızın yüzünü incelemeye başladı. 

Asya bundan ölesiye rahatsız olmuştu ama sesini çıkaramazdı. Savaşçının keskin bakışları ilk önce gözlerini hapsetti daha sonra yüzünde, elmacık kemiklerinde gezindi ve en sonunda dudaklarına takıldı. 

Asya daha fazla kendini tutamayıp yüzünü savaşçının elinden kurtardı ve bir adım geriye çekildi. Adam onun bu hareketi karşısında oldukça şaşırsa da bunu çok iyi bir şekilde gizlemeyi başardı sadece tek kaşını kaldırmakla yetindi. Bunun üzerine arkasını dönüp uzaklaşırken başıyla adamlarına işaret verdi ve adamlar Asya ile Sigrid'i tıpkı diğer kadınlara yaptıkları gibi kollarından tutup sürüklemeye başladılar. 

Sigrid halinden memnundu, amacına ulaşmıştı. Tanrılar yazı tura atmıştı ve Sigrid kazanmıştı... Gökyüzüne bakıp 

'Teşekkür ederim Odin... Onların intikamını alacağımdan emin olabilirsiniz. Bana verdiğiniz bu şansı hak etmek için her şeyi yapacağım...' diye duasını tamamladı. 

Şimdi ona oldukça zekice ve detaylıca düşünülmüş bir plan gerekiyordu. Neyse ki yolları uzundu ve Sigrid'in bunu düşünmek için bol bol vakti olacaktı. Sadece aklına takılan en önemli şey 'kızıl kadın' ile ne yapacağıydı, bu plana onu dahil etmeli miydi yoksa kaderine mi terk etmeliydi? 

Sigrid onunla veya onsuz bu işin peşini bırakmayacaktı...


Adamlar köyde sağ kalan son atları alarak kadınları bu atlara yerleştirdiler. Kendileri de onların dizginlerini tutarak yola koyuldular. Hepsi her an savaşa hazır gibiydiler. Asya hayatında ilk defa ata binmişti ve nasıl oturacağını ne yapacağını kesinlikle bilmiyordu. Zaten atta da bir sorun vardı. Çok rahatsız ediyordu. Bunun böyle mi hissettirmesi gerekiyordu? 

Asya başını çevirip bir savaşçıların atlarına bir de kendi atına baktı ve o anda neyin yanlış olduğunu anladı...

EYER!

VİKİNG SAVAŞÇISIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin