Bölüm 19 - KUTLAMA

680 52 61
                                    

Asya dünkü çamaşırhane macerasından sonra bugün farklı bir yeteneğini geliştirmek üzere mutfak işlerine yardım etmeye karar vermişti. Önceki hayatında da mutfakta vakit geçirmeyi, garip, kendine has tarifleriyle bir şeyler yapmayı ve sonra insanları şaşırtmayı çok severdi.

Mutfak onun sanatını icra ettiği bir alandı adeta. Her ne kadar bulunduğu konumda yapabilecekleri sınırlı olsa da yine de hiç bir şey yapmadan oturmaktan iyiydi. Bir şeylerle oyalanmak ona gerçek dertlerini unutturuyordu. 

Kasabanın devam eden inşaatlarının yanından geçerek kadınların yemek yaptıkları çadırlara doğru yöneldi. Yemek konusu oldukça önemli olduğundan ilk olarak fırın ve yemek salonlarının inşaatına başlamışlardı.

Asya gözlerine inanamıyordu fırını çok kısa bir süre içinde tamamlamışlardı. Artık yemeklerini rahatça pişirmeye başlayabileceklerdi. Bu kesinlikle bir kutlamayı hak ediyordu. Asya hemen kolları sıvayıp işe koyuldu herkese çok güzel bir sürpriz yapacaktı.

İlk olarak mutfakta çalışan kadınlar ve erkeklerle tek tek tanıştı yapmak istediği şey için bir iki kişiden yardım istedi. Neyse ki Asya'nın cana yakınlığı Viking soğukluğuna galip gelmişti ve ona yardım etmeyi kabul ettiler. Hep beraber gerekli malzemeleri toparlayıp işe koyuldular. Asya bir yandan direktifler veriyor, bir yandan da hamur hazırlıkları yapıyordu. Kadınlar kapları sağdan soldan toparlamaya çalışıyor Asya'nın yaptığı şeye asla anlam veremiyorlardı.

Bir süre sonra soğuktan dolayı Asya'nın elleri titremeye ve uyuşmaya başlamıştı bu da hamuru karıştırmasını zorlaştırıyordu. Bunu fark eden bir kadın genç kadının yanına yaklaştı ve ona gülümsedi. Asya bu gülümseme karşısında çok şaşırdığını itiraf etmeliydi. Vikingler ne yazık ki çok nadir gülümseyen insanlardı... Kadın Asya'ya seslendi elinde bir şişe vardı.

"Al bunu iç kızım. Yoksa soğuktan donacaksın ve işimizi bitiremeyeceğiz."

Asya şişeyi koklamasıyla bayılacak gibi oldu. Bu alkoldü ama inanılmaz sert bir şeye benziyordu. Kadınla göz göze geldiğinde Asya'ya cesaret verircesine gözlerini kırptı. Asya'da bir yudumdan bir şey olmaz diye düşünerek şişeyi kafasına dikti. Tadı o kadar kötüydü ki bir kısmını yutamayıp ağzından püskürttü ve herkes kahkahaya boğuldu. Asya da kıyafetinin koluna ağzını silerken kendini tutamayıp bir kahkaha patlattı. Sonra onlara bağırdı

"Odin aşkına!"

Şişeyi havada sallayarak bu sözleri söyledikten sonra bir dikişte içti. Neredeyse kusacaktı ama bu Vikinglerin karşısında narin görünemezdi bu yüzden kendini tuttu ve işte o dakikadan sonra her şey kontrolden çıktı. Asya'nın hayatını mahvetmesine çok az bir zaman kalmıştı.


Bjorn her zaman olduğu gibi sabahın erken saatlerinde uyanıp çadırdan ayrılmıştı. Bugün fırının inşaatı bitecekti ve bu yüzden avlanmaya gitmeleri iyi olurdu. Bir kaç tecrübeli askerini toplayıp ormanın içinde yola koyuldular. Bir kaç saatlik yürüyüşten sonra yeteri kadar avlanmayı başarmışlardı ve böylece fazla uzaklaşmalarına gerek kalmamıştı. Neredeyse öğle vakti geri dönüş yoluna koyulmuşlardı.

Dönüş yolu daha zorlu oluyordu tabii. Sırtlandıkları avlarla yükleri bir hayli ağırdı ve neredeyse dize kadar karların içinde bata çıka saatlerce yürümeleri gerekmişti. Nihayet kasabaya vardıklarında hiç bekletmeden hayvanları yüzüp etleri pişirmek istiyorlardı. Bu yüzden mutfaklara doğru yöneldiler.

İlginç bir şekilde mutfak tarafından kulaklarına bir hayli gürültü geliyordu. Bjorn buna oldukça şaşırmıştı çünkü halkı kutlamalarını sadece geceleri yapardı. Merakla oraya doğru ilerledi. Sesler yeni tamamlanmış olan fırının içinden geliyordu.

VİKİNG SAVAŞÇISIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin