BÖLÜM 16 - İNTİKAM

2.2K 175 22
                                    

Gecenin karanlığında Bjorn önde Sigrid ve Asya onun arkasında ilerliyorlardı. Kimse sesini çıkarmıyordu... Asya sessizliği bozmak istedi ve Sigrid'e döndü

"Başından beri arkadaşım olmamıştın aslında değil mi? Hepsi Ragnar'ın ilgisini çekmem için ve onun evine girebilmemiz için oynadığın bir oyundu."

Sigrid ona cevap vermeden atını sürüyor, dönüp bakmıyordu bile. Ama Asya pes etmeyecekti bu yüzden konuşmaya devam etti.

"Sana gerçekten güvenmiştim ve sana değer vermiştim Sig. " Asya ne kadar kendini tutmaya çalışsa da sinirleri o kadar yıpranmıştı ki kendisine hakim olamıyordu ve ağlamaklı bir ses tonuyla konuşmasına engel olamıyordu. Üzüntüsünü öfkesine yönlendirdi. Aynı şekilde onun da canı yanmalıydı.

"Bu savaşçı ve güçlü kişiliğin için seninle gurur duymuştum ve kocanın da duyduğundan emindim. Ama senin gerçekte ne kadar korkak ve hain biri olduğunu bilseydi yüzüne bile bakmayacağından eminim.! Zavallı Ryden.!"

Sigrid kocasının adını bu kadının ağzında duyunca kılıcını bir hamlede yerinden çıkardı ve kadının boğazına dayadı. En küçük hareketlerinde kadının şah damarını kesmeye hazırdı.

Asya neler olduğunu anlayamadan ağzından cılız bir çığlık çıktı. Kılıcın buz gibi çeliğini boynunda hissettiğinde nefesi kesildi. Sigrid öfke dolu gözlerle ona bakıyor ve her an onu öldürecek gibi görünüyordu. Tam o anda Kral Bjorn'un sesi duyuldu.

"İNDİR O KILICI! HEMEN!!!"

Ses tonundan Asya bile korkmuştu. Bjorn bir hışımla yanlarına gelip Asya ve Sigrid'in arasına daldı. Bu hareketi o kadar hızlı olmuştu ki Sigrid'in kılıcı şimdi Bjorn'un zırhındaydı.

Asya iyice afalladı bu insanlar delirmiş olmalıydı...

Sigrid mecburen kılıcını indirdi ve öfke saçarak oradan uzaklaştı. Kralının emri bile olsa kadını öldürememek onu oldukça öfkelendirmişti...

O uzaklaştıktan sonra Asya nihayet kendine gelebildi. Derin bir nefes verdi, bunu o kadar gürültülü yapmıştı ki Bjorn onu duyup arkasını döndü. Yüzü bembeyaz olmuştu ve hatları her zamanki gibi öfkeliydi. Hiç bir şey demeden Asya'nın atını tutup ilerlemeye başladı. Kadın da ona uyum sağlıyordu, şu an için başka çaresi yoktu. Bjorn ona doğrultulmuş kılıcın üzerine gitmişti... Asya bunun şaşkınlığını üzerinden uzun bir süre atamayacaktı.

O düşünceleriyle boğuşurken Bjorn atları durdurdu. Asya yine neler olduğunu anlamamıştı ve kimsenin ona açıklama yapma gibi bir zahmete katlanmayacağını da biliyordu zaten. O yüzden sorgusuz sualsiz itaat ediyordu.

Bjorn önce kendi atını bağladı ardından gelip Asya'yı yine belinden tutarak atından indirdi. Kadın orada öylece beklerken onun atını da kendi atının yanına bağladı. Asya'ya hala bir açıklama yapılmamıştı. Artık daha fazla dayanamayıp sormaya karar verdi

"Neler oluyor?" Asya'nın sesi öfkeliydi... Bjorn bunu fark etmişti kadına hak veriyordu fakat şu an için her şey olması gerektiği gibi olmalıydı.

"Burada duracağız hava aydınlanınca devam edeceğiz." diye kısa bir açıklama yapmayı yeterli gördü bir tutsağa bütün planlarını anlatacak değildi. Asya ise bu açıklamayla yetinecek biri değildi. Bağlı elleriyle onu kolundan tutup kendisine çevirdi.

"Tutsak olmam aptal olduğum anlamına gelmiyor! Bana bir açıklama borçlusun." sesi tahmin ettiğinden de sert çıkmıştı. Bjorn'un böyle bir çıkış beklemediği aşikardı fakat sinirlenmedi de. Asya'nın ona yönelttiği bağlı ellerini iplerinden tuttu. Sonra tek eliyle üzerinde taşıdığı küçük bıçağa uzandı. Asya'nın ellerindeki ipi tek bir bıçak darbesiyle kesip yere attı. Bu hareketi yaptığında Asya başını kaldırıp şaşkınlıkla ona baktı, vücutları o kadar yakındı ki savaşçının sıcak nefesini yüzünde hissedebiliyordu.

VİKİNG SAVAŞÇISIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin