19. Bölüm

9.4K 829 281
                                    

Planın üstünden Alya ile bir kez daha geçtikten sonra, o kendi kategorisi olan derslere, ben ise kendi derslerime girdim.

Bugün eğitmen olduğum dövüş sanatı dersi yoktu.
Aksine bir sürü saçma sapan iksir formülleri öğreten dersler vardı.

Hayır yani iksirler gerektiğinde çok lazım oluyordu da, bunların anlattıkları çocuk oyuncağı gibi bir şeydi.
Ben daha etkili olanlarını biliyordum ve doğal olarak da anlattıkları benim işime yarayacak şeyler değildi.

Şu an ise yaratık bilimi sınıfında hocayı bekliyordum.
Gerçi bugün bir istisna yaparak 5 dakika erken gelmiştim.
Keyfim oldukça yerindeydi.
Sanırım sebep buydu.

Ya da bunun asıl sebebi, beni her gördüğünde planının tutacağını zannedip pis pis sırıtan Layla da olabilirdi.
Onun o aptal yüzünü görünce bende bir gülme isteği oluşuyordu. Anlatılmaz yaşanır...

Layla'nın gülünç suratı, boş zamanımı geçirmemi sağlamış, böylece hocanın da sınıfa gelmesi ile artık onu düşünmeme gerek kalmamıştı.

Bu seferki hoca yaşlı değildi.
Genç olanlar gibi kibirli ve küstah da bakmıyordu.
Aksine Gob dedem gibi, nasıl desem, tecrübeli bakıyordu.

Orta boylu, fiziği gayet güzel ama gıcık müdüre topuzu yapmış bir öğretmendi.
Her şey o topuza kadar gayet güzel gidiyordu oysaki.

Çantasını öğretmenler masasına indiren hocamız, giriş konuşmasını yapmaya başlamıştı şimdi.

"Merhaba gençler, ben yaratık bilimi dersinin öğretim üyesiyim.
İsmim Rose madder.
Öncelikle size bilmeniz gereken önemli hassasiyetlerimden bahsedeyim."
Dedikten hemen sonra sınıfa bakarak devam etti.

"Dersime geç kalınmasından hiç hoşlanmam. Tabi geçerli bir sebebiniz olmadığı sürece.
Gereksiz kelime israfından da hoşlanmam.
Gerektiği yerlerde ders işleriz, gereken yerlerde karşılıklı eğleniriz. Tabi bunu da sınırı aşmamak şartı ile.
Evet, bunlara dikkat etmeniz benim için yeterli. Şimdi dersimin bugünkü konusunu anlatacağım ve yeri geldiğinde size sorular sorarken önce isminizi söyleyerek cevap vermenizi rica edeceğim.
Böylece hem sizleri tanıyacak, hem de boşu boşuna aklımda kalmayacak olan tanışma faslını es geçmiş olacağız." Diye sonlandırdı cümlelerini.

Herhangi bir tepkim yoktu ona karşı. Söyledikleri gayet makul ve davranışları da yeterince düzeyliydi.

"Evet bugünkü konumuz, Griffin'ler.
Onlar hakkında bilgi sahibi olup olmadığınızı bilmiyorum.
Fakat şimdi anlattıklarımdan sonra kafasında soru işareti oluşanlar çekinmeden sorabilirler."

"Griffin'ler; Aslan vücutlu, kartallar ile aynı kafa ve kanat yapısına sahip, yırtıcı bir kuş türüdür.
Oldukça cesur ve aynı zamanda da gururlu hayvanlardır.
Hayvan veya insan tarafından olsun fark etmez, herhangi bir yenilgi yaşadıkları zaman, asla üste çıkıp yırtıcılık göstermezler.
Aksine, gereğini yaparak ne kadar gururlu ve onurlu olduklarını gözler önüne sererler. Tabi eğer galibiyet alırlarsa da asla acımaları yoktur. Pençeleri bir demir kütlesinden farksızdır.
insan, at hatta fil taşıyabilecek büyüklüktedir."

Griffinler...

Oldukça etkileyici özelliklere sahiplerdi. Daha önce bir Griffin'e rastlamamıştım. Özelliklerini de şimdi öğreniyordum.

Karanlıklar Tanrıçası" Hades Kızı Nora"Where stories live. Discover now