Bölüm 5

71.8K 3.2K 155
                                    

Medya'da Fulya var :)

Arabaya binip kapıyı çekmemle hareket etti hemen. ‘Merhaba’ dedim ama cevap vermedi. Daha birkaç gündür tanıdığım biri için aksi şeyler düşünmek istemiyordum ama çok tuhaf çok anlamsız bir durumdu. Şimdiye kadar ki arkadaşlıklarımda ben soru sorunca bana cevap vermeyeni bir kenara bırak benim yüzüm asılsa hepsi benim için elinden geleni yapacak arkadaşlıklar kurmuştum ben. Bu çekici adamın sırf çekici diye bu hallerini çekecek değildim. Bir şey demeyi düşünmüyordum ama bu düşüncelerle de kendimi bir güzel gaza getirmiştim. Derin bir nefes aldım önce ona bakarak ama o ben yokmuşum gibi davranıyordu. Çok saçmaydı ve ben yeteri kadar susmuştum bile

“ Bana bakar mısın? Benimle bir problemin mi var?”

Yine cevap vermiyordu. Koltukta sırtımı cama yaslayarak tamamen ona dönerek oturdum.

“ Korhan bana eğer şimdi cevap vermezsen arabadan ineceğim”

Dedim demesine ama hızını azaltıp sağa çektiğinde gerçekten şaşırmıştım. Tamam, madem öyle inerim ben de diye düşündüm. Araba tamamen yolun kenarında durduğunda ona bakmadan kapı koluna uzandığımda kapıların kilitlenme sesi geldi. Biraz hayret biraz da sinirle tekrar ona döndüm. Yüzüne baktığımda ‘ evet ben yakışıklıyım ve bunu biliyorum’ der gibi bir bakışı vardı. Ben de itiraf ettim kendime gerçekten çok yakışıklıydı. İtalyan erkekleri çok meşhurdu ama ben İtalya’ya binlerce kilometre uzakta bulmuştum yakışıklılık kavramının hayat bulmuş halini. Susup onun benimle konuşmasını beklemek isterdim ama şu an içim içime sığmayacak kadar şaşırmıştım ve onu beklemeden bir nefeste sordum

“ Ne oluyor söyler misin?”

Gözlerini gözlerime öyle sabitledi ki cevap vermese de bana hep baksa diye geçirdim. Derin bir nefes alırken ondan geri dönüşü olmayacak şekilde hoşlanmaya başladığımı anladım. Kontakta ki anahtarı çıkararak cebine koydu ve “ Anlat” dedi. Elimle öne dökülen saçlarımı geriye atarken onun da saçlarıma baktığını gördüm

“ Neyi anlatmam gerekiyor? Ne kadar değişik bir adamsın Korhan anlaşılmaz bir yapın var”

“ Anlaman da gerekmiyor ama dur sana yardımcı olayım. Ömer ile aranda mesafe olmasını istediğimizi belirttiğimizi sanıyordum ama bunun tersini yaptın bugün”

“ Evet, ama benim elimde değildi ki, yani tesadüfen karşılaştık ve o benden yardım istedi”

“ Sen de hemen kabul ettin”

“ Aslında tam olarak böyle değil. Ona ben anlamam annen yardımcı olsun sana dedim ama annesinin yaşamadığını öğrenince kendimi kötü hissettim ve yardımcı olmak istedim. Kimsenin kalbini kırmak istemem ben. Onu da öyle üzgün bir şekilde bırakmak istemedim. Senin anladığın gibi bir durum yok”

Sözümü bitirdiğimde hala gözlerine bakıyordum. Cevap vermiyor beni seyretmeye devam ediyordu ama aklıma gelen şeyle hızımı alamayıp konuştum hemen

“ Peki, ben sana neden hesap veriyorum ki?”

Bu sorum hoşuna gitmiş olacak ki dudakları yukarı doğru yavaşça kıvrıldı.

“ Aydın ve Elif bizimkilerle buluştular. Akşam yemeğini hep birlikte yiyeceğiz. Şimdi oraya gidiyoruz”

Konuyu değiştirmiş olması gözümden kaçmamıştı ama uzatmakta istemiyordum. Tamam, anlamında kafamı sallarken onun telefonu çaldı ve arayan numaraya bakınca yüzünden geçen gölgeler onun aslında az evvel sinirli olmadığını anlamama yetmişti. Şu an ki yüzü sinirden gerilmiş gibiydi. Telefonda karşı tarafı dinledikten sonra

ŞANS Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin