Bölüm 17

64.3K 2.6K 176
                                    


" Elif ben gelmesem, bak düğünden sonra balayına da gitmiyorsunuz biraz yalnız kalma fırsatınızı baltalamak istemiyorum"

" Olur mu hiç öyle şey sen gelmesen Tuğba gelecek şu an onu hiç çekemem o yüzden itiraz istemiyorum"

" Sen bana böyle bakmaya devam ettikçe sana hayır demek mümkün değil zaten" dediğimde zafer kazanmışçasına el çırparak zıplamaya başladı. Korhan'ın görüşmeleri vardı ve o bugün bizimle olamayacaktı. Bütün gün onu göremeyecek olmam canımı yeterince sıkıyordu. İnanamayacağım kadar bağlanmıştım ona akşama kadar görüşemeyecek olmam sanki bir ay göremeyecekmişim gibi içimi buruyordu. Elif üzerini giyinirken ben de duşa girip üzerime temiz kıyafetler geçirdim. Saçlarımı havlu ile kurularken Elif girdi odaya yüzü asıktı

" Hayırdır ne oldu?"

" Aydın aradı bir saat geç gelecekmiş"

" Üzme kendini biz de o gelene kadar bahçede mis gibi havanın tadını çıkarırız, burada sonbaharın bu kadar ılık geçeceğini tahmin etmezdim"

" Aslında buraya her sene gelemesek de biz de bu mevsimde ilk defa geliyoruz. Şansıma düğüne kadar yağmur yağmasın da"

" Ee ya yağarsa ne olacak?"

" Organizasyon şirketi hepsini hesaba kattı merak etme eğer yağmur olursa ki hava tahmini olmayacağını söylüyor, o zaman da büyük süslü çadırlar kurulacak"

" Bir aksilik çıkacağına ihtimal vermiyorum ben de"

" Öyle de bak sanki sabahtan beri bir şeyler ters gidiyor ya kına gecesi giysilerimde de bir sorun çıkarsa offf içim sıkılıyor Fulya"

" Hayır elbisende hiçbir sorun çıkmayacak olumsuz düşünme şimdi düş bakayım önüme çık bahçeye çay suyu koyup geliyorum"

Elif'i bahçeye yolladım ardından mutfağa geçip çay suyu koyup ben de bahçeye çıktım. Birkaç yaşlı teyze gelmişti Filiz yengenin yanına hararetli hararetli konuşuyor gülüşüyorlardı. Bende aralarına katıldım yaşlı kadınların cesaret verici öykülerini dinlerken kara deniz kadınına bir kez daha hayran kalıyordum. Eğlenceli sohbet devam ederken çalan telefonuma baktım Berke arıyordu

" Berke nasılsın, beni unuttuğunu sanmıştım"

" Hayır tabi ki unutmadım ama çok yoğunum Fulya aklım sende inan ki, nasılsın günlerin nasıl geçiyor?"

" Çok iyiyim Berke hiç olmadığım kadar hem de, burada o kadar güzel ve unutulmaz günler yaşıyorum ki her dakika iyi ki gelmişim diyorum"

" Fulya aklımı öyle karıştırıyorsun ki, her gün ya orada birine âşık olursan diye korkarak geçiriyorum günlerimi ama biliyorum asla böyle bir şey olmaz değil mi?"

Elim ayağım buz kesmişti, ne diyeceğimi biliyor ama onu kırmadan nasıl söyleyeceğimi bilmiyordum. Ben aklımı susturup daha konuşamadan Berke anlatmaya devam etti

" Annem ile tartıştım Fulya iki gündür Enrike'nin kafesinde kalıyorum"

İşte buna gerçekten şaşırmıştım Berke annesine aşırı bir şekilde bağlı bir insandı onu asla üzmezdi deyim yerindeyse tam bir ana kuzusuydu. Şimdi böyle demesi oldukça dikkatimi çekmişti

" Neler oldu Berke Allah aşkına"

" Babamın arkadaşının kızıyla çıkmamı onu tanımamı istiyor. Sana deli gibi hayran kadın geçen gün annenden geldikten sonra birden bana kız bakmaya başladı. Sen geri döndüğünde sana evlenme teklif etmemi isteyen kadın ya o kızla tanışırsın ya da beni göremezsin diye rest çekti"

ŞANS Where stories live. Discover now