15.BÖLÜM: "Arkadaş"

159 8 4
                                    

Selam :D Bu bölüm diğerlerine göre geç geldi ama elimden geldiğince uzun yazmaya çalıştım. Umarım beğenirsiniz. Vote ve yorumlarınızı esirgemeyin sizi seviyorum :D Mediada Çınar var :D Müziği mutlaka ama mutlaka dinleyin :D 

-------------------------------------

"Çınar!! Beklesene beni!!"

"Olmaz geç kalıyoruz biraz daha hızlı olsana!!"

Lanet olsun! Dün gece geç saatlere kadar Çınar'la sohbet ettiğim için bu gün uyanamadım ve şu an Gece Sınıfı öğrencileri gardiyansız bir gün geçiriyor. Alışverişe gittiğimiz günün ardından 2 hafta geçti ve Çınar'ın o kadar da kötü biri olmadığını farkettim. O zamandan beri onu daha çok ciddiye alıyorum. Genel olarak çok iyi biri. Uzaktan sessiz ve huysuz görünüyor olmasına rağmen pek öyle değil. En azından bana karşı.  Ama ona karşı anlayamadığım şeyler var. Mesela beni daha önceden de tanıdığını söyledi. Ama ben onu hiç hatırlamıyorum. Eminim eğer öyle bir arkadaşım olsaydı, onu da geçtim daha önce onu görmüş olsaydım unutmam mümkün olmazdı. Çünkü sokaktan geçerken bile herkes dönüp iki kez bakıyor. Başka bir garip yönü - yani benim anlayamadığım- Rüzgarla sürekli tartışma içindeler. Hende hiç bir ortak özellikleri yada kavga sebepleri olmamasına rağmen. Çınar ne zaman Rüzgarla karşılaşsa suratı ekşiyor ve birbirlerine ölümcül bakışlar atıyorlar. Bir gün bunun nedenini Çınara sorduğumda bana sadece garip garip baktı ve hiç bir şey söylemeden arkasını dönüp uzaklaştı. Nedenini anlamadım, yani aralarında bir şey olduğu belliydi ama soru sorduğumda bana "ne alaka?" der gibi bakmıştı. Aynı soruyu Rüzgar'a da sorduğumda konuyu değiştirdi ve "Hala soruma cevap vermedin!!" dediğimde "üzgünüm tekrar sorar mısın?" dedi. Kesinlikle garipti. Ve ben aralarında ne olduğunu bir şekilde öğrenecektim!!

Değişim kapısına vardığımızda ikimiz de nefes nefese kalmıştık. Daha ortalıkta kimsecikler yoktu bu iyiydi. Yada belki kötü? 

"off! geç mi kaldık acaba?"

"Bilmiyorum ortalıkta kimse yok" 

Okulun merkez saatine bakıp Gececilerin daha çıkmadığını anlayınca rahatladım. Ama normalde bu saate çoktan bir sürü sinek buraya toplanmış olurdu. 

"Bu gün bizim bilmediğimiz bir etkinlik filan mı var?"

"Aaa!! inanamıyorum bu gün Babam müdürlüğünü açıklayacaktı. sanırım şu an Gececiler de Gündüzcülerde okul bahçesinde"

"Sen nasıl bir evlatsın böyle?"

" Ben gayet iyi bir evladım.Hepsi senin suçun dün gece beni boşu boşuna ayakta tutmasaydın ikimiz de yetişebilirdik. "

"Ha şimdide ben mi suçlu oldum?! Abuk subuk sorular sormasaydın ben de konuyu değiştirmeye çalışmaz ve saatler boyunca seninle laklak yapmazdım!!"

soru olarak görmüyorum!!"

"Bağırma bana!!"

"Asıl sen bağırma Çınar!!"

"Ben bağırmıyorum!"

" E şu an yaptığın ne o zaman ?!"

"Senin yaptığın!!"

"Ahh boğazım ağrıdı!!"

"Aynen"

 Bir süre sessizlik oldu ve ikimiz de kahkahalarla gülmeye başladık.  15 dakika boyunca saçma sapan bri konu yüzünden tartışmıştık. Ve şimdi de deliler gibi gülüyorduk.  Az sonra babamın sesini duyduğumda kendime geldim ve "Koş" diye bağırmamla  sanki arkamızdan atlı koşturuyormuş gibi koşmaya başladık. Okul bahçesine geldiğimizde herkes saygıyla babamı dinliyordu. Babam istediği zaman sözünü çok güzel dinletebilen biridir. Çoğu zaman çocuk gibi davranır ama hayatta en ciddiye aldığı şey işidir.Hiç sesini yükseltmeden ve sinirlenmeden istediğini insanlara yaptırabilir. Ben hariç . Çoğu zaman ben istediğimi ona yaptırırım. o da yapar. Annemse çoğu zaman bizi dizginlemekle uğraşır. Örneğin annem babamla beni evde yalnız bıraktığı zaman ev yağmalanmış gibi olur. Zavallı kadın. Annem bir piyanist ve bu yüzden çoğu zaman şehir dışına çıkar. Biz de babamla evi dağıtmayalım diye babamı amcama beni de Rüzgarlara gönderir. Rüzgarla da bu sayeede bu kadar  iyi arkadaşız zaten. Rüzgarın ailesi o küçükken bir kazada ölmüş bu yüzden çoğu zaman ya bizde yada Mertlerde kalıyordu. Mert ben Rüzgar'ı tanıdığımdan beri onun en yakın arkadaşıydı. Şu an o da gece sınıfına gidiyor  ve hala onunla benden daha yakın. Bu yüzden birazcık Mert'i kıskanıyorum. Komik. Annem beni Rüzgarlara gönderirdi ama ben hiç Mertlerde kalmadım. Rüzgar sırf ben geleciğim için kendi evinde kalırdı. Bu da onun için çok acı vericiydi. Bunu küçükken pek anlayamıyordum ama şimdi o evdeyken gözlerindeki acıyı hissedebiliyorum. Bu yüzden Geçen seneden beri evde yalnız kalıyorum. Onun benim yüzümden acı çekmesi çok kötü.  Evde yalnız kaldığım için Rüzgar'ın bana kızması ayrı bir konu. 

Cross AkademisiWhere stories live. Discover now