13. Bölüm

8.4K 476 355
                                    

Sankt Petersburg, bugüne dek sadece haritada gördüğüm bir şehirdi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Sankt Petersburg, bugüne dek sadece haritada gördüğüm bir şehirdi.

Sınıfımdaki her Türk gibi harita gördüğüm her zaman evvela Türkiye'yi bulur, o bulutlu çıkıntıya bakarak gülümserdim. O gurura bakar, bir daha gururlanırdım. Sonrasında hep sol tarafı gözetler, derslerde genelde sol tarafı konuşurduk. Sağ taraf sanki bu Dünya'nın parçası değilmiş gibi, sanki bütün güzellikler sol tarafın heybesinde gizliymiş gibi hep orayı konuşurduk. Sağ tarafın bir tek savaşlarını bilirdim, bir de ıstırabını.

Rusya'nın da soğukluğunu.

A... Bir de votkasını. Bizde çay, onlarda votka sevilen bir içecekti.

Çay önemli. Votka'yla ilgilenmiyorum.

Buraya özel bir uçak ile gelmiştik. Dışarısı çok soğuktu ama neyseki biz hiç vakit kaybetmeden havaalanından çıkmış ve siyah bir Mercedes'e binmiştik. Arbaya yerleşir yerleşmez İvan beni göğsüne çekmiş ve elini yandan popoma koymuştu.

Ben üşümekle ısınmak arasındaki o geçişi titreyerek gidermeye çalışırken İvan diğer elini koluma koyarak orayı sıvazlıyor, beni ısıtmaya çalışıyordu.

"Daha önce bu kadar donduğumu hatırlamıyorum. Viyana da sokakta kaldığım vakit bile bu kadar üşümemiştim." Ağzımdan abuk sabuk sesler çıkararak İvan'a daha da sokuldum. Bu havada insan dışarı salsa, o saldığı bile donardı. Rusya'daki çocuklar kesin dışarı sidiklemiyorlardı, diye geçirdim aklımdan. Bu saçmalığa gülümsedim. Abim çok yapardı çünkü.

Canım abim.

"Viyana da sokakta mı kaldın?"

Başımı kaldırdığımda göz göze geldik. İvan'ın cevap bekleyen bakışları benim yakalanmışlık hissine bürünen bakışlarıma dolanmıştı. Hiçbir şey söylemeden başımı omzuna yasladım. Yine aşırı rahat hissettiğim bir anda dilimin buzu erimişti. "Buradaki kışsa, bizdeki fake kış."

Vadim şoför koltuğundaydı. İvan hâlâ beni gövdesine sararak ısıtmaya çalıştığında dudakları alnıma değiyordu. Sıcacık nefesi alnıma üflenirken burnumu boynuna gömdüm ve gözlerimi kapattım. "Zamanla alışırsın. Sankt Petersburg soğuktur ama güzeldir."

Başımı sallamakla yetindim o an. Üşümekten güzellik düşünemeyecek kadar vahimdi çünkü durumum.

"Nereye gittiğimizi söylemeyecek misin?" Sorumu sorarken tekrar yüzüne bakıyordum. O bu soğuklara alışık gibiydi. Ancak otelden çıkmadan önce sıkı giyindiğini anımsadım. İvan soğuğu sevmiyordu.

Yüzüne bakarken ne kadar da rahat olduğunu düşündüm, insan bari ayıp olmasın diye üşürdü.

"Evimize."

Kaşlarımı çatarak onun bana bakan gözbebeklerine odaklandım. "Evinize mi?" Buna şaşırmıştım doğrusu. "Kiminle yaşıyorsun ki?" Onun bir ailesi olacağı aklıma gelmemişti. Sanki İvan'ı leylekler getirmişti. Onun da bir annesi, bir babası yahut kardeşleri olmalıydı.

TUTSAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin