ARTEMİS 8.Bölüm

2.8K 208 21
                                    

Beynimde acil durum sinyalleri çalarken vicdanımın bedeni ele geçirdiğimi hissedip  yalpaladım. Evet, bendim. Alexis geri dönmüştü.

Gökyüzünde ki güneş bulutların arasında kaybolurken hızla Klaus'un yanına gittim. Nefes alıyordu fakat gözleri kapalıydı. Uyanana kadar kaç dakika orada öyle oturduğumu bilmiyorum, bir süre sonra gözlerini açmıştı. Çelik mavisi gözleri gözlerimle buluştuğunda duraksadı.

"Alexis."

"Benim." Beceriksizce gülüp ayağa kalkmasına yardım ettim. 

"O kızdan nefret ediyorum." 

"Birde bana sor." Gözlerimi devirip tekrar güldüm. Üzerime alınmamaştım çünkü ben o değildim. En azından umuyorum. 

"Kendine sahip çıkabilecek misin? Eğitimi bitirebiliriz." Hala bayılmanın etkisinde gibiydi, kaşlarını çatıp ellerini açık kahverengi saçlarında gezdirdi.

"Yapabilirim, gerçekten." Kafamı sallayıp az önce durduğum yere geçtim. 

"Pekala, sırada düşünce yönetmek var. Hadi bana bir şey yaptır." Gözlerimi kısıp düşünmeye başladım. Aklıma yaratıcı bir şeylerin gelmesini bekliyordum. Birkaç saniye sonra duraksayıp sırıttım. 

Nasıl yapıldığını bilmem benim için ayrı bir sürprizdi. Yardıma ihtiyaç duymuyordum. Bu sefer zihninin değil bedeninin kontrolünü devraldığımı hissettim. O beden benimdi. O benim bedenimdi.  Kendime birkaç sefer daha tekrar ettiğimde kendime Klaus'un bakış açısı ile baktığımı fark ettim. Bedenini ele geçirmiştim.

"Ben gay'im." Sesim, daha doğrusu Klaus'un sesi ormanda yankılanırken kahkaha atmamak için dudaklarımı birbirine bastırdım. Hemen sonra kendi bedenime geri geçtiğimi düşündüm. 

Çok kolay ve zevkli olmuştu. Klaus sinirlenmek yerine gülüyordu, bende gülüşüne eşlik ettim. Artemis'in araya girme kısma dışında güzel bir gündü aslında. 

"Hadi eve gidelim, yarın konsey var." Duraksayıp kaşlarımı kaldırdım. "Üyeler senin nerede kalman gerektiğini belirleyecek." diye devam etti.

"Nerede kalacağım onları ilgilendirmez."

"Ceza almamak için saygılı olmalısın, Alexis." Artemis gibi asileştiğimi fark edip kafamı salladım. Onun davranışlarını mı uyguluyordum? Düşüncesi bile sinirlerimi bozuyordu. Dişlerimi sıkıp Klaus'un peşinden sabah gözlerimi açtığım kulübeye girdik. 

Cassandra mutfakta ki masaya oturmuş kitap okuyordu, içeriye girdiğimizi fark edince kitabın arasına ayraç koyup bize doğru gülümsedi. Gülümsemesine karşılık verip tam karşısında ki sandalyeye oturdum. Klaus benim aksime hala ayaktaydı.

"Nasıldı gününüz?"

Tam güzel geçtiğini söyleyecekken Klaus araya girdi. "Artemis'in Alexis'in bedenine girip beni öldürmeye kalkması dışında, güzel." Aniden doğruyu söylemesine şaşırmıştım. Cassandra benim aksime şaşırmamış gibiydi, kaşlarını çatıp hala elinde tuttuğu kitabı masaya koydu.

"Burası onun dünyası Klaus, er yada geç özüne dönecek." 

"Bedenim benim kontrolüm dışında çalışıyor, her şeyi algılıyorum fakat kontrol edemiyorum. Hep böyle mi olacak?" Sesim duygularımın aksine düz çıkmıştı. Cassandra düşünceli görünüyordu.

"Bu ani çıkışlar sadece sinirlendiğinde olur. Yavaş yavaş ona dönüşeceksin, kendi iradenle." Cümlesi içimde bir şeyleri yakarken yan gözle Klaus'un omuzlarının düştüğünü gördüm. Gerçekten bir süre sonra ondan nefret edip öldürmeye mi çalışacaktım? Bunu istemiyordum, duygusuz bir sürtüğe dönüşmek istemiyordum.

ARTEMİSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin