FİNAL

99 5 1
                                    

FİNAL

yazar : hayalet yazar M.T

5 Yıl Sonra

Artık tüm kötü günler geride kalmış saray huzura kavuşmuştu . Kraliyete zarar vermek isteyen bütün düşmanlarından Cho Bom Myong tan kurtulmuşlardı . Cho Bom Myong oğlunun basın toplantısında başına geleneleri öğrenince kalp krızi geçirmiş ve dakikasında hayatını kaybetmişti .

Ama Sona yine de mutlu değildi Yona da öyle artık hayatlarında ne Min hoo vardı nede Ji Hoo .

Sona artık daha içine kapanık bir kız olmuştu ne doğru dürüst gülüyordu ne de eğleniyordu kendini işine adamıştı . Bütün gününü kimsesiz ve hasta çocuklarla geçiriyordu ...

Yona ise Anakraliçe öldükten sonra adeta onun kimliğine bürünmüştü onun gibi despot bir kadın olmuştu , çok katı ve kuralcı , en ufak hatayı affetmiyordu . Yaşadıkları onuda çok yıpratmıştı haliyle hırçınlaştırmıştı .

Sona yine birgün odasına kapanmış harıl harıl işlerini yaparken birden kapısı açılır içeriye gülerek Prens Ji Hoo girer . Koşarak Sona nın boynuna sarılır ve yanağından öper . Sona işlerini bir kenara bırakır gülerek Prens Ji Hoo yu kucağına alır sonra kaşlarını çatarak - '' yine derslerinden kaçtın değil mi ? annen duyarsa canını okur biliyorsun '' der.

Prens Ji Hoo dudaklarını bükerek suratını asar - '' ama teyze ben seni çok özledim artık benimle hiç ilgilenmiyorsun , küstüm ben sana '' der .

Sona , Prens Ji hoo yu gıdıklayarak güldürmeye başlar sonra Prens Ji hoo nun yanaklarını okşayarak şevkat dolu bir ses tonu ile ; - aigoo benim küçük Prensim bana küşmüşmü , özür dilerim Prens Ji Hoo size kendimi nasıl affettirebilirim '' der .

Prens Ji hoo gülerek Sona ya dudağını uzatır - '' beni öpersen seni affederim '' der .

Sona gülmeye başlar - '' ne ? aigoo sen kime çektin böyle '' der . Sonra birden suratı düşer içinden - '' kime olacak babasına tabi ki yalnız bu babasını da bastıracak gibi '' der dudağının kenarından gülümseyerek Prens Ji hoo nun saçlarını okşar . Tam o sıra da içeriye Veliaht Prenses Yona girer . Prens Ji Hoo yu azarlamaya başlar . Prens Ji Hoo hemen teyzesinin Sona nın arkasına saklanır . Yona yine aynı ses tonu ile ;

- '' ben sana teyzeni rahatsız etmeyeceksin demedim mi hah , neden hiç söz dinlemiyorsun sen '' diye bağırır . Sona gülümseyerek - '' azarlama çocuğu , hem bende onu çok özlemiştim geldiği iyi oldu , küçük Prenste olmazsa bu sarayda başka kim güldür beni '' der sonra eğilerek yeğenine sarılır ve onu öpmeye başlar .

Yona nın yüzü yumuşar , tekrar Prens Ji hoo ya döner yarı sert yarı yumuşak bir ses tonu ile ;

- '' hadi Ji Hoo derslerinin başına , teyzenle beni baş başa bırak , bir daha da derslerden kaçtığını duymayacağım '' der ...

Prens Ji Hoo daha fazla azar işitmemek için annesinin sözünü dinler tam kapıdan çıkacağı sıra da tekrar Sona ya dönerek ; - '' teyze ben senin neden üzgün olduğunu biliyorum ama artık üzülme ben büyüyünce seninle evleneceğim ve seni asla bırakmayacağım '' der...

Yona tekrar Prens Ji hoo ya bağırarak ; - '' yine boşboğazlığın tuttu senin , çık çabuk '' der ...

Prens Ji Hoo yıldırım gibi odadan koşarak uzaklaşır . Sona gülümser ama gözleri dolu dolu olur ağlamamak için kendini zor tutar . Yona , Sona nın üzüldüğünü fark eder mahçup bir ses tonu ile Prens Ji hoo adına özür diler .

Sona titrek bir ses tonu ile - '' biliyor musun Yona çok şanslısın dünyalar tatlısı bir oğlun var o da olmasaydı heralde kendimizi bu kadar kolay toparlayamazdık '' der ...

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Mar 18, 2014 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

İki PrensesWhere stories live. Discover now