11 . Bölüm
yazar : hayalet yazar M.T
Min Hoo bir türlü Prenses Sona ile aralarında geçenleri unutamıyordu sürekli Prenses sona ' nın sözleri aklına geliyordu . Nedense Sona ' nın ona babacım demesi onu rahatsız etmişti ama o an belli belli etmek istememişti . Eğer baba demek Prenses Sona ' yı memnun ediyorsa sevindiriyorsa , Min hoo da mutlu olabilirdi ama yine de kendi kendine öfkelenip , sinirleniyordu . Bu böyle olmayacaktı kafasını dağıtmalıydı , biraz egzersiz yapmak için spor salonuna gittiğinde Ji Hoo nun kendi kendine savaş sanatları çalıştığını görür , dayanamaz ve Ji Hoo ile döğüşmeye başlar , yorulana kadar devam ederler ... Sonra ikisi de yorgunluktan pes ederler ...Gülerek boylu boyunca yere uzanırlar ... Ji hoo tam ağızını açacağı sırada Min hoo devreye girer ;
- '' ne o Prenses Yona ile aranda kötü bir şey mi oldu ( nappın irirago ) '' der .
Ji Hoo gülümseyerek - '' hayır ( ani ) sadece ( kınyang ) bana sen bir koruma parçasısın haddini bil dedi o kadar yani ''
- '' ne hahahha senin durumun yine iyi Prenses Sona resmen bana babacım ( abunnim ) dedi '' der acı acı gülerek
Ji Hoo dayanamaz ve büyük bir kahkaha atar ;
- '' ne babacım mı ( mwo abunnim ) dedi hahaha böyle olacağı belliydi hyong ( abi ) daha saraya adımını atmadan seni tanıdı normal yani ördek yavrusu ( ori sekki gogi : ördek yavrusu ) gibi ilk gördüğü kişiyi annesi sandı hahhha pardon ( yongso ) babası '' gülmesine devam edince Min Hoo dayanamaz iyice sinirlenir ve yerinden kalkarak Ji Hoo ' ya vurur .
- '' bana bak ( nal bwa ) koruma parçası , ölmek mi istiyorsun sen ( no çuggo şipo ) '' der gülerek
Ji Hoo , Sona ile Min hoo yu kastederek - '' baba kız bana vurmak hobiniz ( çivimi : hobi ) mi oldu sizin hah , koruma parçası olabilir ama benim de bir canım var hyong ( abi ) gerçekten acıyor ( congmal apa ) '' der iyice gülerek
- '' aigoo Ji Hoo , Prenses Yona cidden seninle nasıl baş ediyor , aııı insanı deli edersin sen , ben gidiyorum '' der ve oradan ayrılır .
Ji Hoo her zaman ki arsızlığı ile Min Hoo nun arkasından - '' seni seviyorum babacım ( sarangheyo abunnim ) '' diye bağırır . Sonra tekrar yere uzanarak içinden - '' aigoo bu kızlar cidden ( igeol taldıl çinca ) , ben bile bazen onları anlayamıyorum ( anihae ) '' der ve öylece düşüncelere dalar ...
Prenses Sona herkesin kendine aldığı kötü tavırlardan bıkmış usanmış olacak ki kendi kendine hayince planlar kurmaya başlar haince denilebilirse tabi daha çok çocuksu ...
- '' Bu ne ya önüne gelen beni azarlıyor , benim silkelenip kendime gelmem gerekiyor , onlara Sona ' nın kim olduğunu göstermenin vakti geldi . Hedefimi şaşırmamalıyım ve ne olursa olsun veliaht Prenses olmalıyım hatta Kraliçe olmalıyım ki anneme yapılanların intikamını alabileyim , zamanın da annemi küçük görüyorlardı şimdi de beni , buna asla ( çolde ) izin veremem ( nan horang hal su obsımnida ) . Ahh cidden ama ne yapmalıyım ( ottoh heco ) , tarihi dizilerden falan kopya mı çeksem acaba hahaha ahhh ne yapmalıyım , ne yapmalıyım '' böyle kendi kendine konuşurken birden yanına Min Hoo gelir
- '' kendi kendinize böyle ne konuşuyorsunuz prensesim '' der imalı imalı gülerek .
- '' ne ima ettiğini anlamadım sanma , neyse geldiğin iyi oldu ortak ''
- '' ortak ? ( patıno : ortak ve partner ) babanızdım şimdi de ortağınız mı oldum prensesim yine neyin peşindesiniz sorabilir miyim acaba ''
- '' ahh baba mı yaa şimdi önemli olan bu değil , saraya girmeden önce sana ne dediğimi hatırlamıyor musun ( kiyoganna ) intikam alacağımı söylememiş miydim , işte bu konuda bana yardım edeceksin , öncelikle gerçek bir Prenses olmalıyım insanlar ( saramdıl : insanlar ) benden korkmalı , saygı duymalı karşımda ağızlarını dahi açamamalılar ve sen çok bilmiş bay ukala benimle iyi geçinsen iyi olur yoksa kelleni alırım , babam falan dinlemem ona göre '' der gülerek ... Sona baba konusunu ciddiye almasa da Min hoo içten içe içerliyordu bu durumu ama belli etmiyordu ...