14. BÖLÜM

101 3 0
                                    

14.Bölüm

yazar : hayalet yazar M.T

Prenses Sona odasına doğru yürürken - '' ben bunu Yona ' ya nasıl söyleyeceğim şimdi , acaba söylemesem mi , eğer öğrenirse çok üzülür ''diyerek kendi kendine öylece konuşur . Yona , Sona ' nın garip hareketlerinden kuşkulanır - '' bir şey mi oldu '' der . Sona gülerek - '' hayır '' diyerek konuyu kapatır , sonra söylemenin daha doğru olacağını düşünür . Yona hayatında ilk defa birinden hoşlandığı için ve daha önce böyle bir konuda kimseye açılmadığı için hayal kırıklığına uğrasın , üzülsün istemez . Daha sonraları yavaş yavaş alıştıra alıştıra söylemek ister . Aslında Ji Hoo ya da pek güvenmediği için her şeyi maffetmek istemez , iyice bir araştırıp öyle söylemek ister .

Yona , Min hoo ile daha fazla yakınlık kurmak istediği için Sona ya korumalarını değiştirmek istediğini söyler . Sona şaşırır aslında Min hoo gibi bir korumayı Ji Hoo gibi biriyle değiştirmek istemez çünkü Min hoo onun için sadece bir koruma değil aynı zaman da bir baba gibiydi ama Yona yı kırkmamak için istemeye istemeye kabul eder . Min Hoo bunu öğrendiği zaman çok yıkılır , rahatsız olduğunu söyleyerek uzun bir müddet saraya gelmez .

Geldiği zaman ise Sona ile Ji Hoo nun fazla yakınlaştığını samimileştiğini görünce kendini iyice kötü hisseder . Sona ' yı gördüğü yerde tanımamazlıktan gelir normal selamını verip yanından hiç bir şey söylemeden çekip gider . Sona ' naber Min Hoo ' dese bile duymamazlıktan gelir .

Sona ile Min hoo arasında soğuk rüzgarlar eserken bir de öğretmen Sera çıkar . Sona ne kadar çalışıp çabalasa da öğretmen Sera , Prenses Sona ' yı insanların içinde küçük düşürüyor , bir şekilde onun rezil olmasına neden oluyordu , Sona tepki verse de bağırıp çağırsa da kimse dikkate almıyor , Sona ' nın şımarıklık yaptığını abarttığını söylüyorlardı . Sera çevresindeki insanları etkileyerek onları iyi biriymiş imajı veriyordu , böyle olunca da kimse Sona ' ya inanmıyordu , kardeşi Yona dışında .

Prenses Sona ile Yona Kraliyet akademisinin sınavına günler boyunca hazırlanırlarken öğretmen Sera da elinden geldiğince Sona ' ya engel olmaya , onun sınavdan kötü almasına çalışıyordu . Sona yine de pes etmiyor , çalışıyor çabalıyor öğretmen Sera nın emeline ulaşmasına engel oluyordu . Öğretmen Sera emeline ulaşamayacağını anlayınca başka çareler aramaya başlar , sınav günü gelip çattığında fark ettirmeden Sona nın içeceğine uyku ilacı koyar . Sınav da gözlerini zar zor açan Sona en sonun da dayanamaz başını sıraya koyarak uykuya dalar , Yona Sona ' yı dürterek uyandırmaya çalışsa da nafile bir türlü onu uyandıramaz , uyandığı zaman ise iş işten çoktan geçmiş olur .

Ağlaya zırlaya sarayın yolunu tutar , saraya varır varmaz öfkeyle Min Hoo nun yanına gider ;

- '' bu öğretmeni başıma sen musallat ettin mutlu musun şimdi hah mutlu musun , sonun da istediği oldu sınav dan kaldım '' diyerek Min hoo ' yu ağlaya ağlaya yumruklamaya başlar . Min Hoo üzülse de belli etmez , duygusuz bir ses tonu ile ;

- '' sınavdan kalmanızın öğretmen Sera ile ne alakası var , kendi hatalarınızı neden başkalarına yıkıyorsunuz ''

- '' ne , sen gerçekten çok değiştin Min Hoo , artık seni tanıyamıyorum , gece gündüz nasıl ders çalıştığımı herkes biliyor , benim hatam öyle mi , uyku ilacı almış gibi uyuya kalmakta benim hatam zaten ''

- '' siz şimdi öğretmen Sera nın uyku hapı verdiğini mi ima ediyorsunuz Prensesim , asıl değişen siz siniz , bu çok büyük bir iftira , öğretmen Sera asla öyle bir şey yapmaz ''

- '' sevgilin olduğu için mi böyle söylüyorsun , gerçekten senden nefret ediyorum Min Hoo '' diyerek arkasına bile bakmadan ağlayarak çekip gider .

Min Hoo , sevgilin mi lafını duyunca afallar , şaşırır , sevgilim mi ? bu da nerden çıktı der içinden , sonra da ağlaya ağlaya giden Sona nın arkasından biraz üzgün biraz şaşkın gözlerle öylece bakar .

Sona o öfkeyle öğretmen Sera ' nın yanına giderek bağırıp çağırmaya başlar . Sona bağırdıkça öğretmen Sera alaycı alaycı güler . Sona iyice çileden çıkar eline geçirdiği bir şeyi Sera ' nın kafasına fırlatarak onu yaralar .

Sera yaralanmasına rağmen gülerek - '' bana daha da yardımcı oluyorsunuz Prensesim '' der .

Sona iyice çılgına döner - '' sen gerçekten aklını kaçırmışsın ne sorunun var senin benimle '' diye bağırırken içeriye Ana kraliçe girer , öğretmen Sera ' nın yaralandığını görünce Sona ' ya bağırmaya başlar .

Sera gayet masum bir şekilde - '' önemli bir şey değil Anakraliçem küçük bir kazaydı sadece , Prenses bana kızmakta haklı onu iyi yetiştiremediğim suçlu olan benim lütfen Prenses Sona ' ya kızmayın '' der.

Sona iyice çılgına döner - '' ne ? inanmıyorum yaa nasıl böyle iki yüzlü bir insansın sen böyle şimdi de beni mi savunuyorsun , Ana kraliçem inanmayın buna gerçekten sizin tanıdığınız gibi iyi biri değil o numara yapıyor , kendini haklı gibi göstermeye çalışıyor '' der .

Sona ne söylese de Ana kraliçeyi bir türlü ikna edemez , olup bitenler bakanların kulağına kadar gider .

Sona ' nın öğretmenini yaraladığını , ona iftira attığını ileri sürerek Sona' yı Veliahtlıktan men etmek istediklerini söylerler .

Kral Vanca devreye girerek - '' kimin doğru kimin yanlış söylediğini bilmiyoruz , böyle bir karar veremeyiz '' der.

Bakanlardan biri - '' sınav konusun da Prenses sona ' yı sözlü yaparak kimin doğru kimin yanlış söylediğini bulabiliriz ancak yaralama gayet açık Prenseste inkar etmiyor zaten bundan önce Prenses Yona ' yı da yaralamıştı Böyle biri kesinlikle Veliahtlığa uygun değil '' der .

Kral Vanca ne yapacağını ne diyeceğini bilemez iki arada bir dere de kalır . Bakanların dediği gibi Sona' yı sözlü yapmak zorunda kalır .

Bakanlardan biri söz isteyerek Prensese bir soru yöneltir , kore tarihin de vatanına en çok hizmet etmiş saygın insaların isimlerini söylemelerini ister .

Sona duraksamadan bütün isimleri sayar ancak vatana hizmet edenleri değil ihanet eden adamların isimlerini sayar . Sona bunun farkında değil tabi , Sera soruyu soran bakanla iş birliği yapmış Sona ' nın bir kitabının içeriğini değiştirmiş ve bakana ordan sormasını söylemişti . Cevap karşısında tek bakanlar değil Kral Vanca da çok şaşırmıştı , Sona herkesin gözünde küçük duruma düşmüştü . Kral Vanca istemeye istemeye Sona ' yı cezalandırmak zorunda kalır ve Sona ' yı Veliahtlıktan men eder .

Yona olanları duyunca çok sinirlenir karara müdehale etmek ister ;

- '' Sona sen veliahtlıktan men edildiysen bende veliahtlığı kabul etmeyeceğim '' diyerek babasının yanına gitmek ister . Sona , Yona ' yı durdurarak

- '' bana biraz zaman ver lütfen , bunun altında başka şeyler var , Sera gerçekten çok ileriye gitti kesinlikle başka bir amacı olmalı sebebsiz yere böyle davranıyor olamaz o şey her neyse onu bulacağım ve Sera ' nın bana yaptıklarını ona misliyle ödeteceğim ''

Yona peki anlamında kafasını salladıktan sonra biraz şaşkın bir ses tonu ile ;

- '' evet bir sebebi olmalı kesinlike , ama benim kafamı kurcalayan şey nasıl oluyor da bizim ona karşı yaptığımız planlardan haberi oluyor ve işin içinden sıyrılıyordu ''

- '' bunun iki açıklaması olabilir ya odamıza dinleme cihazı koydu ya da ona yardım eden birileri var '' der sonra da içinden '' umarım bu kişi aklıma gelen kişi değildir , imkansız , yok yok o olamaz '' der .

Sona uzun zaman kimseyle görüşmez , ne yapıyorsa tek başına yapmaya başlar . Uzun bir sessizlikten sonra amacına ulaşır ve Sera ile ilgili eline güzel bir koz geçer . Sona büyük bir sevinçle Sera ' nın karşısına geçerek , elindeki belgeleri gösterir , Sera belgeleri görünce ağzı bir karış açık kalır , eli ayağı bir birine dolaşır , titremeye başlar .

Sona kendinen gayet emin bir şekilde - '' bu sefer gerçekten işiniz bitti ama bunlar daha bir başlangıç sadece bunlarla yetinmeyeceğim bana yaptığın her şeyi ortaya dökeceğim işte o zaman sizi elimden kimse kurtaramayak '' diyerek öğretmen Sera ' nın yanından ayrılır

İki PrensesWhere stories live. Discover now