27. BÖLÜM

76 2 0
                                    

27.Bölüm

yazar : hayalet yazar M.T

Yona artık tüm gerçeği öğrenmişti sevdiği adamın yıllardır kraliyet ailesini yıkmak için uğraşan bir hain olduğunu , kendine suikast düzenleyen Eski başbakanın yeğeni olduğunu öğrenmişti . Bir anda bütün dünyası başına yıkılmıştı bütün hayalleri Ji Hoo ile birlikte yok olmuştu artık . Bu da yetmezmiş gibi Min Hoo nun da işin içinde olduğunu eski başbakanın oğlu olduğunu öğrenmişti . Bir türlü inanamıyordu özellikle Sona nın kağıda yazmış olduğu şey ise Yona nın iyice tüylerini ürpetmişti . '' Min hoo babamızı öldürecek dikkat et '' daha kafasını toparlayamadan Min Hoo nun sesiyle irkilir ne yapacağını şaşırır ....

Min hoo içeriye girince , Yona panikle Sona dan kağıdı alarak avucunun içinde saklamaya başlar . Yona ne yapacağını şaşırır titremeye başlar bir yandan da Min hoo ya belli etmemeye çalışır . Min Hoo Sona daki garipliği fark edecek olacak ki meraklı bir ses tonu ile - '' Veliaht Prensesim iyi misiniz ? yüzünüz hiç iyi görünmüyor '' der ...

Yona sesi titrek birşeki lde - '' hayır , ben iyiyim '' der.

Min hoo konuyu uzatmak istemez Sona ya doğru gülümseyerek yürür birden Yona telaşlı bir ses tonu ile ;

- '' Min hoo sonra gelsen olur mu ? Sona nın biraz dinlenmeye ihtiyacı var bende birazdan çıkacağım '' der .

Min Hoo ilk başta bu tepkiye şaşırmış olsa da - '' peki '' der ve Sona yı yanağından öperek - '' yine geleceğim iyice dinlen '' der gülümseyerek sonra da odadan çıkar .

Sona , Min hoo odadan çıktıktan sonra ağlamaya başlar Yona da öyle , daha sonra Yona Sona nın elini tutarak - '' ağlama artık , onları aklımızdan da kalbimizden de silmeliyiz , Kraliyet ailesi ile oyun oynamak neymiş onlara göstereceğim , ayrıca hiç endişelenme babamın kılına dahi zarar veremezler '' der . Sonra birden midesi bulanır kusmamak için eliyle ağzını kapatır .

Sona neyin var dermiş gibi Yona ya endişeli gözlerle bakar ... Yona , Sonanın bakışlarından ne demek istediğini anlamış gibi - '' mide mi üşütmüş olmalıyım , sen beni düşünme '' der bulantıları devam edince Sona yı endişelendirmemek için - '' ben artık gidiyim , sende iyice dinlen , kendini de üzme , ben herşeyle ilgileneceğim '' der ve odadan çıkar . Odadan çıkar çıkmaz koşarak lavaboya gider kusmaya başlar .

Kendi kendine - '' ahh cidden neyim var benim , birden bire neden böyle oldu , ahhh neden şaşırıyorum ki bu olanları öğrendikten sonra bünyem çöktü tabi , Ji Hoo seni asla affetmeyeceğim '' diyerek ağlamaya başlar ...

Ji Hoo , Yona ile birlikte İngiltere'ye kaçma olayından dolayı saray ile bağlantısı kesilmişti yani kavulmuştu . Yona gerçeği öğrenene kadar sadece telefonla görüşebiliyorlardı . Yona , Ji Hoo nun kendisinden dolayı kovulduğu için üzülüyor bu yüzden onu telefonla arayarak gönlünü alıyordu . Ama birden Yona nın telefonları kesilmişti , Ji Hoo merak etmeye başlamıştı , Yona ya ulaşmaya çalışıyordu ama bir türlü ulaşamıyordu ...

Yona kendini toparlar toparlamaz sessizce işe koyulur . Tedbir amaçlı ailesine dahi kimseye Sona nın yazdıklarından bahsetmez . Ev hapsine alınan Cho Bom Myong un dairesine kendi adamlarını yerleştirir . Yedi gün yirmi dört saat onu gözetmelerini yaptığı her hareketini kendisine bildirmelerini söyler .

Tüm bunlar yaşanırken Sona da tedavisine devam eder . Bir an önce ayağa kalkabilmek için kendini zorlar . Doktorlar ne derse yapar , bir an önce ayağa kalkarak iş işten geçmeden olacakları önlemek ister ...

Kral Vanca sarayda olup bitenlerden dolayı halkı aydınlatmak için basın toplantısı yapacağını duyurur . Cho Bom Myong bu haberi duyunca hareketlenmeye başlar ev hapsinde olmasına rağmen dairesine sürekli bazı adamları davet eder . Yona , Cho Bom Myong un kazdığı kuyuya düşmesini sağlmak için sesini çıkartmaz ve onu izlemeye devam eder .

İki PrensesWhere stories live. Discover now