22. BÖLÜM

80 2 0
                                    

22 . Bölüm

yazar : hayalet yazar M.T

Sona paketteki notu okuyunca bu da ne böyle der gibi Yona ya bakar .

Yona da notu , Sona nın elinden alarak okur .

- '' ne ? aish cidden suikast olayında bu adamdan şüpelenmiyorlarmıydı bu hediye de ne oluyor ? ''

Sona paketi getiren saray ladysine dönerek - '' kontrol ettiniz mi '' der .

- '' evet Kraliçem '' diyince Sona , Yona ya ;

- '' daireme gidelimde neymiş bir görelim '' der .

Paketi merakla açarlar . Paketin içinden kırmızı cherry blossom ( kiraz çiçeği ) tablosu çıkar . Tabloyu görünce ikisi de şaşkınlıklarını gizliyemezler hayret dolu bakışlarla birbirlerine bakarak bir cevap bulmaya çalışırlar .

- '' cherry blossom tablosu mu ? ya bu adam bizimle dalga mı geçiyor cidden ''

- '' Sona baksana resmin üzerinde bir de çince bir şiir yazıyor ''

- '' Çince bir şiir mi iyi de ben çince bilmiyorum ki ne yazıyor ''

- '' bahar gelecek , etraf cherry blossom yaprakları ile süslenecek ... bunun gibi bir şey yazıyor ''

Sona biraz duraksadıktan sonra '' tuaf mesaj mı vermeye çalışıyor yoksa , aishhh cidden her neyse şimdilik bu konudan bahsetmeyelim durup dururken bir de bu olay çıkmasın , anlaşılan kafamızı arıştırarak huzurumuzu bozmak istiyor '' diye konuşurlarken dışardan gelen bağırış çağırış sesleri ile irkilirler . Sona , Yona ya sen burda kal ben gider bakarım diyerek dışarıya çıkar .

- '' bu bağırış çağrışlarda ne oluyor '' der sonra bir den karşısında Ji Hoo yu görür şaşırarak - '' ya sen miydin , ne yaptığını sanıyorsun sen '' diye sesini yükseltirken Yona şaşkınlıkla - '' Ji Hoo mu '' der ve birden toparlanarak dışarıya çıkar . Saray Ladylerinden biri öfkeyle söze girer - '' Kraliçem koruma Ji Hoo ya engel olmaya çalıştım ama bizi dinlemiyor inatla Veliaht Prensesle görüşmek istediğini söylüyor '' der .

Sona derinden bir iç çekerek - '' peki tamam siz gidin '' diyerek saray ladylerini konağından uzaklaştırır Yona ile Ji hoo yu başbaşa bırakarak kendisi de sarayın bahçesinde dolaşmaya çıkar .

Ji Hoo evlenme kosunda Yona yı vazgeçirmeye çalışır ama Yona Ji hoo yu süründürmek konusunda kararlı olduğu için bir türlü vaz geçmez .

Sona sarayın bahçesinde dagın dalgın yürümeye başlar , bahçedeki cherry blossom ağaçalarına uzun uzun bakarak düşüncelere dalar içinden - '' acaba eski başbakan cho bom myong bana gönderdiği tablo ile ne demeye çalışıyor '' der . Kendini düşüncelere öyle kaptırmış olacak ki dibine kadar gelen Min Hoo yu fark etmez .

Min Hoo gülerek - '' böyle derinlere dalmış ne düşünüyorsunuz Kraliçem '' der . Sona , Min Hoo nun sesiyle irkilir sonra da gülümser .

Min Hoo iç çekerek - '' oo anladım siz şu adayınızı düşünüyorsunuz değil mi '' der .

- '' evet onu düşünüyordum gerçekten de çok yakışıklıydı '' der . Min Hoo gözlerini açarak - '' neee ? '' der .

Sona gülerek Min Hoo ya sarılır - '' ben senden başka kimi düşünebilirim '' diyerek Min Hoo nun gönlünü alır gerçekte neyi düşündüğünü söylemek istemez araları yeni düzelmişken birde bu konuyla canı sıkılsın istemez .

Tam o sıra da AnaKraliçe uzaktan Sona ile Min hoo yu birbirlerine sarılı bir şekilde görür öfkesinden deliye döner yanlarına gidip hesap sormak ister kahyası onu durdurarak - '' yapmayın Ana Kraliçem torunuzla aranız yeni yeni düzelmişken bozmayın , siz karışırsanız birbirlerine daha çok bağlanırlar , majesteleri Kral Vanca ya karıştığım için pişmanım diyen siz değil miydiniz ? '' der .

İki PrensesWhere stories live. Discover now