5.Bölüm...

229 7 0
                                    

5.Bölüm…

“Hayatıyla tehdit ettiğiniz kişi Sizin en yakın dostunuzun oğlu, bunu hatırlatırım!” dedi. Sakin kalmaya çalışsa da chin ho’nun hayatının tehlikede olması onu daha çok öfkelendiriyordu. Elindeki çiçeği avuçlarının içinden aşağı bırakıp “benim için kyun ancak ezilip geçilecek basit bir insan.” Dedi. Diğer yandan da yere düşün çiçeği ayağının altında eziyordu. Bir baba böyle olamazdı.

Hye su; başını dikleştirip kendinden emin bir şekilde “Bunu yapamazsınız!” dedi. Ne kadar hodri meydan dese de babasının yapamayacağı bir şey yoktu. Adam kızına sırtını dönüp “Göreceğiz o zaman.” Dedi. Onun havada kalan basit tehditleri ancak tırnağının kırılmasına yeterdi.

Adam odadan çıkacağı zaman “Tamam!” dedi hye su, çaresizce çıkan sesi babasının gülümsemesine sebep oluyordu. Her zaman hye su isteğini yerine getiren akıllı uslu bir kız olmuştu ona göre. Gülümseyerek kızına dönüp birkaç adım da kızın yanına gelip kollarını kızına doladı.

Basit gibi gelen kokusu ona karısını hatırlatıyordu. Tıpkı karısı gibi sevdiklerini korumak için yapamayacağı şey yoktu kızının… Hye su aynı annesiydi. Kız adamın kollarından kurtulmaya çalışarak “Yine de gelinliğimi ben seçebilirim.” Dedi. Onun kendisine dokunuyor olması midesini bulandırıyordu. Bu olanlardan sonra bir daha babasını asla affetmeyecekti. Babasıyla medenice konuşmaya başladığı birkaç ayı zihninden silecekti. Adam kızından kollarını çekip “Tabi ki de…” dedi.

Kızın demek istediklerini anladığını görebiliyordu adam. Dışarıdaki adamlarına “Buraya bakın!” dedikten sonra kıza dönüp “Sana eşlik etmelerinde bir sakınca yoktur umarım.” Dedi. İçeri giren 3 iri yarı adamla hye su nefret dolu bakışlarını babasını çevirip “Fark etmezler. Bu arada, Mi na’da gelsin fikir verir.” Dedi. Yanına alacağı fazladan insan babasının şüphelerini azaltacaktı. Adam bir süre buruşuk çenesini sıvazladıktan sonra “İyi fikir.” Dedi.

Odadan kahkahalar eşliğinde çıkarken hye su elbisesinin kenarlarını tırnaklıyordu. Artık kaçamazdı. Chin ho’yu böyle bir durumla yüz yüze bırakamazdı. Çaresizlik onu öldürüyormuş gibi geliyordu. Ama yapacak bir şeyi yoktu. Kendini sakin tutmaya çalışarak “Her şey yoluna girecek jessica.” Dedi. Babası hye ismini annesi ise Türkçe olan su ismini vermiş birleştiğin de bir Koreli ismine dönüşmüştü adı. Ve adından iliklerine kadar nefret ediyordu.

Kore de adı “Zarif ve güzel.” Anlamına geliyordu. Adamların kendisine baktığını görünce “Ne bakıyorsunuz çıkın odamdan!” diye bağırdı. Diğer yandan da sırtını adamlara dönüp dolabına yöneliyormuş gibi yaptı. Onların odadan çıkması gerekti. Chin ho’yu uyarmak için onların çıkması gerekti. Adamlardan biri “Küçük hanım üzerinize sadece bir ceket alın. Çok uzağa gitmeyeceğiz zaten.” Dedi. Sesindeki emir verir ton hye su’yun olduğu yerde kalmasına sebep oluyordu.

Kız hızla başını adama çevirip “Karşınız da soyunmayacağım! bu yüzden hemen defolun odamdan!” diye bağırdı. Elinden geldiğince sinirli hallerinden kurtulmaya çalışıyordu ama son zamanlarda bağırmaktan boğazları acımaya başlamıştı. Adamların emir almaz, anlamaz tavırlarına deliye dönmüş halde bakarken daha fazla direnemeyeceğini anladı. Üzerine aldığı lacivert blazer ceketle uyumlu çantasını alıp odadan çıktı. Kendi emirleri bir işe yaramıyordu. Kimse şuan onu bu evde umursamıyor, takmıyordu. Sanki bir esirdi kendi evinde.

Merdivenlerden aşağı inip ayakta bekleyen adamla olduğu yerde durdu hye su. Babasının üzerinde duran ceketi ile nutku tutulmuştu bu demek oluyor ki oda gelinlik bakmaya geliyordu. Amerika’da ki hallerine inat başını daha çok dikleştirip kapıya yöneldi. Birilerinin ona kapıyı göstermesini istemiyordu. Kapıyı açıp çaktırmadan etrafına bakındı. Eğer Chin ho’yu görürse gelmemesi için elinden geleni yapacaktı.

KAÇAK GELİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin