Bölüm 7: Haarp

1.5K 31 4
                                    

Derhal kriptograflar, dil bilimciler, algoritma uzmanları ve istatistik uzmanları mesajın içeriği, var olabilecek şifrelerini ve en önemlisi nereden geldiğini bir sonuca bağlayabilmek adına mesai yapıyorlardı.

Bu sinyalin dünya için çok büyük, hatta taşıyamayacakları kadar büyük bir adım olduğunun farkındaydı hepsi. Hepsinin düşündüğü birşey vardı ; eğer bu sinyal çin yada pakistan gibi bir devletin güç gösterisi için bulduğu bir yöntem yada panik yaratmak için oluşturulmuş bir oyun ise işte o zaman büyük bir savaşa neden olacaktı, fakat bu sinyal gerçekten uzaydan salındıysa işte o zaman bu büyük savaşı bile özleyebilirlerdi.

Hemen vakit kaybetmeden daha sorunun çözülmesine başlanmadan önce CIA başkanı ile görüşülmüş ve “Vril”in ne olduğu konusunda bilgi toplamasını istemişti Haarp resmi sorumlusu Steve Joan. Çok geçmeden hatta 3 saatlik zaman dillimi sonunda CIA yetkilisi Kurt David Haarp’a ulaşmış ve elinde basılı sayfalarca döküman ile Steve Joan ile görüşmeye gelmişti. Steve bir an için “CIA’in 3 saatte bilgi bulduğu şey ne kadar kötü olabilirdi ki? Mutlaka bundan haberdarlardır ve çözümünü çoktan düşünmüşlerdir” düşüncesini aklından geçirdi ve Kurt ile selamlaştıktan sonra onu tüm araştırmacıların olduğu bölüme götürdü.

-Merhaba Kurt öncelikle neden buraya gönderildiğini bilmiyorsundur diye düşünerek sana biraz bilgi vereceğiz.

Roger’ı işaret ederek ona söz verdi.

-Merhaba Bay Kurt. Nereden geldiği henüz belirli olmayan bir sinyali çözmek için toplandık çünkü sinyal çok karmaşıktı. Sinyali çözmeye başladığımızda bunun ilkel bir dilde gönderildiğini fark ettik. Şu an Afrika’da belki yüzbinlerce kişinin bile hatırlamadığı kadar eski bir dil. Neyse vardığımız ortak nokta şu cümle oldu “Vril İntikam İçin Geri Dönüyor”. Şimdi bu mesajın dünyadan bir şaka olarak mı gönderildiğini, yoksa gerçekten uzaydan mı salındığını tespit etmeye çalışıyoruz.

diyerek sözünü bitirecekti ki CIA Kuzey Avrupa ve Rusya bölgesinde görevli olan Ajan Kurt kahkahalar ile gülmeye başladı. Bütün heyet şaşkınlık ve utanç ile Kurt’ü izliyordu. Acaba bu Vril denen şey çeviri hatası mı yoksa CIA’in bildiği bir küçük terör grubu mu diye düşünüyorlardı.

-Yok siz birkaç kaçık bilim insanı kafayı yemişsiniz yada CIA beni yine yeni bir teste tabi tutuyor.

dedi gülmesinin arasında. Ama deneyimlerinden ve aldığı eğitimin verdiği yetilerle öğrendiği birşey varsa o da hiçbirşey bilmeyen birisinin gözündeki o soluk bakış. Büyük Altıgen odadaki hiçkimsenin Vril’in V’sinden haberdar olmadığını görebiliyordu o yüzden gülmesini yarıda keserek bu parlak zekaları biraz daha parlatmayı düşündü ve söze başladı:

-Adolf Hitler’in kurduğu gizli bir Nazi grubu varmış. Vril diye bir uçan daire tasarlamayı başarmışlar. Vril ufosunu yaratan ekibin önde gelenleri 1944 yılında bu uçan daire ile Aldebaran adı verilen takım yıldızdaki canlılarla iletişim kurmuş ve onlardan yeni teknolojileri öğrenmek için yola çıkmışlar. Aldebaran takım yıldızı 68 ışıkyılı uzaktaymış dünyaya. Ve  yarattıkları Vril ile 20 yılda oraya varmayı düşünüyorlarmış. Vril ufosunun videoları da varmış fakat sovyetler o videoları imha etmiş. Biz bunu sovyetlerin uydurduğu bir hikaye sanıyorduk. Daha sonra Amerika’nın eline geçen belgelerde Vril’den sonra genç nazi subaylarının, mühendislerin ve birkaç bürokratın Vril 2 adı ile Mars’a konuşlanıp orada üs kurdukları ve Aldebaran’a giden Vril ekibi ile iletişime geçmeyi amaçladıkları yazılıydı. Amerika’nın Mars’a gönderdiği ilk robotun ortadan kaybolmasının altında oraya konuşlanmış nazilerin sorumlu olduğu dolaşır hala Nasa kulislerinde. Vril 2 kendilerine Üstün Irk diyordu. Aldebaran’dan Mars’a dönecek olan Vriller ile büyük bir ordu kurup, dünyada henüz yüzbinlerce yıl sonra keşfedilebilecek teknolojik silah ve savunma sistemleri ile  2.dünya savaşını çıkarmayı planlıyorlarmış. Özellikle avrupa ırklarını yokedip geri kalan ırklara hükmederek Nazi dünyası kurmayı amaçlıyorlarmış.

Bir bayrak sudan biraz alarak sözünü tamamladı.

-Yani şimdi siz bana Vril’lerin gerçekten var olduğunu ve o aşağılık Nazilerin dünyayı talan edeceğini mi söylüyorsunuz?

dedi.

Ayakta duran bir kaç bilimci de şok olarak saldalyelerine oturdular.CIA, uzay, naziler, sovyetler, dünya savaşı … Neler oluyor böyle?

Tüm dünyayı gezerek birkaç gizli kalmış, güzel ,tarihi mesajları açığa çıkarmak için filolog olmuştu Koa. Tüm hayatı boyunca bunun için yanıp tutuşan ve özellikle mısır gizemlerine saplantılı bir gençlik geçiren meraklı bir kızdı. Fakat şimdi geçmişin geleceğe olan tecavüzüne şahit oluyordu. Oysa ki dünyanın sonunu getirecek şeyin yerlatı ve yerüstü kaynaklarının tükenmesi olarak düşünmüştü hep. Milyonlarca yıllık bu döngünün sonu hiçbir zaman savaş olmamıştı.

Bir ihtimal daha vardı ki herkes onun olması için dileklerde bulunuyordu. Bunu ilk uzay bilimci Hayyam dile getirmişti :

-Belki de çok erken davranıyoruz panik yapmak için. Belki de ne bileyim sovyetlerin daha önce keşfettiği teknoloji ile uzayda salınan bir sinyal bu ve Haarp’ta bunu yeni keşfetti. Sovyetler Vril belgelerinin avrupa ve amerika tarafından çalındığını öğrendiğinde bunu nasıl lehine kullanacağını düşünüp böyle bir senaryo yaratmış olabilir.

Sirius ŞizofrenleriOn viuen les histories. Descobreix ara