Büyüler Kraliçesi 2 (Bitti)

14.Bölüm 💜 Mezar

Beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın. İyi okumalar! 🔮💜

Arkadaşlar, geri dönüş bölümüm epey kısa oldu. Ancak yarın yine yeni bölüm yayınlayacağım. Bu müddet boyunca bölümü yayınlamam için beni sabırla bekleyen arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum.

Sadece uzattığım bir hikaye olduğu için kurguyu devam ettirmek için birazcık hayal gücüne ve zamana ihtiyacım vardı. Sizi seviyorum. 

14.Bölüm

Kaiden, saatler sonra ortaya çıktığında bacaklarım beni taşıyamayacağı için salondaki kanepeye oturmuş bir vaziyette onu bekliyordum. Giydiğim beyaz tüllü elbisem, kanepenin dışından sarkarak yerlere dokunuyor açık bıraktığım uzun saçlarım, tepemdeki beyaz kırmızı bandana sayesinde kontrollü durabiliyordu.

Ancak Kaiden için aynı şeyi söyleyemeyecektim. Üzeri yağmurda sırılsıklam olmuş gibi ıslanmış, lacivert gömleğinin koyu rengi üzerinden sızan sularla siyaha doğru iyice koyulaşmaya başlamıştı. 

Kısa saçlarından süzen yağmur suları, siyah parkeye damlarken paltosunun yakasını açık bırakmış vaziyetteydi.

Beni görünce hafifçe gülümsedi ve paltosunu çözerek yere doğru bıraktı. Aynı anda palto sihirli bir tozla kaybolarak, yeri pisletmekten son anda kurtuldu.

"Haiden'ın yönettiği kalenin dışında inanılmaz bir yağmur vardı." diye açıkladı. "Fırtına pek çok ağacı yerden yere seriyordu. Neyse ki ben işler çığırından çıkmadan, oradan çıkabildim."

"Sihirle kendini koruyabilirdin." dediğimde karnımı sıvazlamaktan vazgeçmiyordum. 

"Evet ama buradayken yağmuru ve gün ışığını özlediğimi fark ettim. Kurak Toprakların en kötü yanı, böyle şeylerin burada bulunmaması."

"Evet, haklısın. Normalde hayaletlerde bulunmuyor ama bu kuralı ben delebilmiştim."

Kaiden neyi kastettiğini anlamadan, "Sen sadece yeni bir büyücü olmanın sınırlarını zorluyorsun." dedi. "Bütün çaylak büyücüler, böyle hatalar yapar."

"Peki ya senin gibi usta büyücüler? Onlar da hata yapar mı?"

Kaşlarını çattığında, "Kimse kusursuz değildir." dedi. "En son ne zaman hata yaptığımı bilmiyorum ama yeni tarifler denerken pek çok kez bulunduğum odayı havaya uçurmuşluğum var."

Başımı yana yatırdığımda, "Peki Glory'nin o bebeğin içinde hala hapsolması da, bahsettiğin hatalar arasında mı yer alıyor?" diye sorduğumda Kaiden'ın beti benzi aynı oranda arttı.

"B-Ben Glory'i babamdan haber almak için kullanıyordum. Başka bir amacım yoktu."

"Peki neden bana Glory'nin buradan ayrıldığını söyledin?"

"Ç-Çünkü b-ben..." Kaiden açıklamasını yaparken, korkudan bir şekilde titriyordu. "Beni ondan kıskanıyordun. Aramıza yeni bir yanlış anlaşılma girsin istemedim."

"Glory'e göre, ona hala aşık olduğun için böyle yapmışsın." dediğimde gözleri büyüdü.

"Asla!" dedi. "Ben sadece sana aşığım. Her şeyi seni korumak için yapıyorum."

Kütüphanenin kapısı, büyük bir gıcırdama ile aralandığında Glory hafif bir havalanma ile salona doğru gelmeye başladı. Onu ilk kez, hareket eder halde bulduğum için hem şaşkın hem de burada olmasından dolayı son derece rahatsızdım.

Eh, Glory ile yüzleşmek isteyen ben değil miydim? Bunu hak etmiştim.

"Hadi ama Kaiden!" dedi Glory. "Ben öldükten sadece bir yıl sonra beni hayata yeniden döndürdün. Bunu ilk kez yaptığında, beni kendi odana hapsettin! Beni sürekli görmek, benimle her gece konuşmak istiyordun."

"Ne saçmalıyorsun sen?" dedi Kaiden. "Beni babamla aldattıktan sonra sana karşı bir duygu beslediğimi mi zannediyorsun? Ben seni sadece kullandım."

"O yüzden mi her ölüm yıl dönümümde mezarımın başına onlarca çiçek bırakıyorsun?" Gözleri Kaiden üzerindeki ıslaklıkta gelip gitti. "Şu an olduğu gibi!.."

Dudaklarım hafifçe aralandığında, "Bu doğru mu?" diye sordum. "Babandan haber almak için gittiğini sanıyordum. Sahiden Glory'nin mezarına mı gittin?"

"Glory'nin mezarı, Haiden kalesi Glory'nin mezarına oldukça yakın. Sana yalan söylemiyorum."

"Ama Glory'nin mezarına gittiğini de inkar etmiyorsun." Ayağa kalktığımda, bunları daha fazla dinlemek istemediğimi fark ettim.

"Siena, sana yemin ediyorum ben sadece ve sadece sana aşığım. Glory'nin mezarına gitme sebebimse tamamen farklı. İlk işlediğim cinayet olduğu için kendimi suçlu hissediyorum. Tek sebep bu!"

Başımı çevirdiğimde yorgundum. "Boş ver Kaiden. Ben cevaplarımı aldım. Gerisi artık umurumda değil." Merdivenlerden çıkıp sadece bana ait olan odaya giderken, tek isteğim birazcık olsun dinlenebilmekti.