Büyüler Kraliçesi 2 (Bitti)

3.Bölüm 💜 Kaynar Kazanlar

Beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın. İyi okumalar! 🔮💜

3.Bölüm

Kaiden düşünceli gözlerle beni incelerken, aklına gelmiş gibi duraksadı. "Tanrılar Aşkına yoksa sen!.." Ellerinden birini karnımın üst tarafına götürdü ve bir şeyler mırıldanmaya başladığında ne yaptığından habersizdim.

"Ne? Ne yapıyorsun?" dediğimde Kaiden transa geçmiş gibiydi. Gözlerinde kırmızı ışıklar yanıyor, eli karnımın alt kısımlarında dolaşıyordu.

Birkaç saniye sonra dehşetle geri çekildiğinde, "Sen hamilesin!" diye bağırdı.

Gözlerimi kırpıştırdığımda, beyin süzgecimden geçen bilgiler için hazırlıklı değildim. "Ne?"

Kaiden'ın da yüz ifadesinden gördüğüm kadarıyla, en az benim kadar büyük bir şok yaşıyordu. Fakat hamilelik durumunu benden daha kolay kavramış görünüyordu. "Karnında bebeğimi taşıyorsun Siena."

"İyi ama nasıl? Biz korunmuştuk." diyebildim. Hala hamile olabileceğime inanamıyordum. Haftalardır karanlık bir deliğe, rol yapmak için tıkılmıştım ve bu süreçte yalnız kalmadığımı fark ettikçe acilen eve dönme ihtiyacıyla dolmaya başlamıştım.

Kaiden yutkunarak, "Aslında..." diye mırıldandı. "Korunma süremiz, seni kafese koydukları zaman dolmuştu. İblislerle savaşmadan önce çadırda olanlar..." 

"Beni hamile bırakmış olmalı." dedim Kaiden'ın sözlerini tamamlayarak. Birbirimize veda etmek için birlikte olduğumuz o günün aslında, birine merhaba demek olduğunu kavrıyordum.

"Benimle dönmelisin, Siena." dedi Kaiden. "Yaptığın oyun, babamın planları, Gölge diyarının iblislerle olan savaşı umurumda bile değil. Karnında bebeğimi taşıyorsun ve ikinizin de korunmaya ihtiyacı var."

"B-Biliyorum. Ben de seninle aynı şeyi düşünüyorum. Burada kalamam."

"O halde elini bana ver ve seni Kurak Topraklara götürmeme izin ver."

 Başımı iki yana salladığımda delirdiğimi fark ediyordum. "Bir hafta daha burada kalmalıyım, Kaiden."

"Ne?"

"Bir hafta daha kalmalıyım. Bebeğimi sağ salim doğurmayı ben de istiyorum. Ama bunu Kurak Topraklarda değil, ait olduğu dünyada Gölge Diyarında yapmalıyım. İblislerin cirit atmadığı, ilk geldiğimde başımı döndüren o muhteşem yerde..."

"Ama Siena seni, sizi burada bırakamam!" Kaiden çaresizce gözlerini bedenimde dolaştırdı. Çıplak ayaklarıma bulaşan çamur ve kanı gördüğünde, "Burada sadece acı çekiyorsun. Tanrılar aşkına şu haline bak! O adam fark etmesin diye ayaklarını dahi iyileştiremiyorum." dedi. 

Kollarıyla belimin etrafını sardığında, nefesindeki ferah koku yüzüme çarpıyordu. "Sadece bir hafta... Söz sonrasında kendi ayaklarımla Kurak Topraklara döneceğim."

"Hamilesin, aşkım!" dediğinde Kaiden'ın biraz önce şaşkınlıktan, sonrasında endişeden dolayı ertelenen mutluluğunu yeni yaşadığını fark ediyordum. Küçük bir kahkaha kırıntısı ile, "Hamilesin, kraliçem!" diye tekrar etti. 

"Sanırım." diye mırıldandım. "Bir bebeğimiz olacak."

"Bizim bebeğimiz." Kaiden dudaklarını alnımla buluşturduğunda, geleceğimizi mühürler gibiydi. "Son birkaç haftadır sen buradasın diye zaten ölüp ölüp diriliyorum. Şimdi bir de hamile olduğunu dilirken iyice diken üstünde olacağım Siena. Lütfen, dikkatli ol. Sana bir şey olursa kendimi asla affetmem."