9.Bölüm 💜 Yeni Planlar

3.5K 397 30
                                    

Beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın. İyi okumalar! 💜🔮

NOT: YETERLİ BEĞENİ VEOKUNMA SAYISI GELMEDEN BÖLÜM GÜNCELLEMİYORUM.

9.Bölüm 

Masadaki her şeyi silip süpürürken Kaiden beni aşkla izliyordu. Aynı anda hem balık güvecinden yiyip, bir yandan önüme gelen erikleri sulu sulu yiyor olmama aldırış etmiyor gibi görünüyordu. Ben yedikçe gülümsemesi ve mutluluğu artıyor, masadaki diğer tabakları da önüme ittiriyordu.

"Çatlayacağım artık!" dediğimde sesim boğuluyormuşum gibi çıkmıştı. Yiyecekler öyle şahaneydi ki aslında tekrar tekrar acıkmak istiyordum.

Kaiden gülümseyerek, "Bir şey olmaz, sevgilim." dedi. "Zaten dal gibiydin. Minnoş bedeninin biraz ete proteine ihtiyacı vardı."

"Bu da ne demek?" Kaşlarımı soru sorar gibi çatmıştım ancak ağzımdaki koca lokmayla bir balon balığını andırıyordum.

"Sana her sarıldığımda kırılmandan korkuyorum demek!.. Zaten boyun minicik. Bir de zayıf olduğun için seni istediğim gibi sevemiyordum."

Neyi kastettiğini anlayınca yüzümü buruşturdum. "Sen tam bir sapıksın Kaiden. Kafayı mı yedin? Ben neyin derdindeyim sen neyin derdindesin!.."

Kaiden kıkırdadığında, "Ben seni her gördüğüm an böyle şeylerin derdindeyim. Bal gözlerini görünce bile insanın iştaha gelesi tutuyor. Hele hele dudakların..." dediğinde düşüncelerinin yanlış yöne gittiğini fark ettim.

Kızarırken, "Kes şunu!" diye soludum. "Hem beni bu halimle beğenmediğini anlıyorum. Boyum kısa ise ne olmuş yani? Ben de en az Glory kadar güzelim!"

Kaiden kaşlarını kaldırdı. "Glory mi?" Başını iki yana sallarken inanamaz görünüyordu. "Ben seni görünce aklım çıkıyor diyorum sense Glory'i düşünüyorsun. Hem ben senin boyunu da seni de inanılmaz tatlı buluyorum."

"Sahi mi?" diye sorduğumda bir kedi kadar sırnaşıktım. 

"Tabi ki de, benim güzel gözlüm, aşkım, gümüş kraliçem..." 

Yemeğimi yerken Kaiden da benim iştahımdan nasibini almış olacak ki tabaktaki yemeklerden birkaç çatal almaya başlamıştı. Arada şakalaşıyor, bazen Kaiden'ın edepsiz göz süzmeleriyle baş etmeye uğraşıyordum. 

Ancak neşeli kahvaltımız aklıma Morpheus, ardından Hayden'ı getirince iştahım kaçmaya başlamıştı. "Şimdi ne yapacağız Kaiden?" diye sordum. "Sonsuza kadar Kurak Topraklar da saklanamayız. Bir de Morheus sorunu var ki bununla nasıl baş edebilirim hiç emin değilim."

"Bunlara canını sıkmanı istemiyorum Siena. Şuan mühim olan senin ve bebeğimizin sağlığı..."

"Ama Gölge Diyarında o kadar insan yardım bekliyor. Her yer iblisler tarafından ele geçirilmiş ve biz eski huzurumuza kavuşmak istiyorsak, bunun için bir şeyler yapmalyıız."

Kaiden iç çektiğinde ruh halimden dolayı pes etmiş görünüyordu. "Öncelikle sihir çalışmaların yeniden dönmemiz gerektiğini düşünüyorum, Siena. Planım sen doğum yapana dek her şeyi ağırdan almak. Sen bu haldeyken birden ortaya çıkıp savaş başlatamayız."

"Haklısın. Bebeğimi böyle büyük bir risklere atmayı ben de düşünmüyorum."

"Ki doğumdan sonra Morpheus meselesini öyle ya da böyle çözeceğiz. Eğer kendisine bir kurban adamımızı istiyorsa, bunu yerine getirmeliyiz."

"Fakat kimi seçip ölümüne sebep olabiliriz ki?" Çatalımı tabağımın içinde umutsuzca çevirdim.

"Belki de ölmek isteyen biriyle yapabiliriz."

Büyüler Kraliçesi 2 (Bitti)Where stories live. Discover now