21. BÖLÜM

2.5K 122 86
                                    

Bu bölüm Çınar'ın bakış açısıyla yazılmıştır, iyi okumalarrrrr <3

Bölüm Şarkısı;
Sibel Alaş - Bende Hüküm Sür
Ümit Sayın - Ben Tabii Ki

Bana ulaşmak için;;
ig: leyalchase / sevgleal
x (twitter): leyalchase

------------------------------------------

Umay gitmişti, benden çok uzağa. Bu ne beter bir hismiş böyle. Ona ne yaşatmışım ben? Gerçekten berbat bir adamdım. O sadece birkaç gün uzak kalacaktı, ben ise yıllarca dönmemiştim, üstüne üstlük onu kendimden soğutmuştum.

İyi bok yemişim.

Tamam, orada güzel bir eğitim almıştım ama ülkeme dönebilirdim, onunla daha fazla vakit geçirebilirdim belki. Bunları şimdi akıl etmek canımı yakmıştı, muhtemelen Umay'ın canını daha çok yakmıştı.

O gün belki onu arayıp o aptal şakayı yapmasaydım şuan burada olmayacaktım ya da ne kadar aptal olduğumu hâlâ farketmeyecektim. Belki de bu kaderin bizi bir araya getirmesi için kurduğu bir oyundu, ama sanırım buna minnettardım, bir şansım daha olduğu için gerçekten minnettardım.

Ancak bunu yapan kader şuan bizi yeniden ayırmıştı. Daha üç gün önce onu kollarıma almıştım, tanıştığımızdan beri ilk defa sarılmıştım sanırım ona. Beni böyle iyi hissettireceğini bilseydim belki bunu ilk günden yapardım ve onun kollarımın arasından asla çıkmamasını sağlardım.

Hâlâ geç kalmış sayılmazdım. O geldiğinde ona sımsıkı sarılıp bırakmayacaktım.

Tamı tamına seksen yedi saat on iki dakika önce gitmişti ve ben tam seksen yedi saattir onsuzdum. Onun sesinden yoksun, onun varlığından yoksundum. O beni yetmiş bin seksen saat beklemişti, sabretmişti ama ben aptalın teki olduğum için bunu farketmemiştim. Şimdi ben onu seksen yedi saat beklemeyi bile kaldıramıyordum.

"Neden daha gelmediler?" Karşımda oturan Nisan ve Elif'e baktım, ikisi de pencerenin başındaydı. "Bir şey olmamıştır." dedim ama yine de emin olamıyordum, korku ve endişe bedenimi ele geçirmişti sanki. "Değil mi?"

"Şom ağzını kapatsana Çınar." Aynı anda konuşmaları biraz korkutucuydu, eh boşuna dememişler manitanın kankalarından kork diye, insanı rezil de ederlerdi vezir de. "Tamam." dedim yerime sinerken.

Bekleyişin her bir saniyesi sanki göğsündeki boğanın ağırlığını artırıyordu. Acaba Kadıköy boğası mıydı bu boğa?

Birden telefonlarımızdan gelen seslerle hepimiz masanın üstündeki telefonlara hücum ettik. Mesaj gelmişti, Umay'dan. İçimdeki boğa yok olurken rahatlamış bir hâlde yerime geri döndüm. Mesajı hemen açtım.

Asker Hanım:
Döndük biz
(20.32)

Asker Hanım:
Herkes iyi
(20.32)

Mesajları görmek beni öylesine mutlu etmişti ki sanki piyango bana çıkmıştı. Hemen bir cevap yazdım.

Çınar:
Şimdi boşver diğerlerini
güzelim, sen iyi misin?
(20.32)

Çınar:
Yaralanmadın değil mi?
(20.33)

Asker Hanım:
Dizlerimde ve avuçlarımda
çizikler var
(20.33)

Asker Hanım | Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin