Asker Hanım | Yarı Texting

5. BÖLÜM

♪

Bölüm Şarkısı:
Kendimden Hallice - Böyle Gitme
Kaan Tangöze- Bekle Dedi Gitti - Çizik
Pera- Sensiz Ben

İyi okumalarrr <3

Bana ulaşmak için;;
ig: sevgileal / x: leyalchase

-----------------------------

İzinli günümde tüm telefonları sessize alıp bilgisayardan Nisan'a görüntülü bağlanmıştık. Elif ile birlikte battaniyelere sarılmış bir hâlde romantik bir film izliyorduk. Oldukça hüzünlü bir filmdi bu yüzden her taraf peçete doluydu. Gözyaşım gözümden akarken filmindeki sahneye baktım.

Erkek hiçbir açıklama yapmadan kadını terkediyordu. Onun duygularını hiçe sayarak, ezip geçerek gidiyordu.

Burnumu çekip filme karşı konuşmaya başladım. "Ulan senin sevgini yiyim ben! Hem aşık et hem git!" Elimdeki patlamış mısırdan bir avuç alıp televizyona doğru fırlattım. Elif ve bilgisayardaki Nisan bana tuhaf tuhaf baktığında omuz silktim. "Terk etti güzelim kızı Allah'ın cezası. Böylelerini eşek sudan gelinceye kadar döveceksin ya." dediğimde Elif filmi durdurdu.

"Aşkım acaba sen bu filmi fazla üstüne alınmış olabilir misin?" diye aniden sorunca bir an kendimi sorguladım. Yok canım, ne saçma bir düşünce. Ben Çınar'la olanları atlatmıştım. Artık bana neydi ki? Elif'e gülümsedim. "Yok be hayatım, sinirlendim sadece." dedim. Sesim bana gerçekçi gelmişti, zaten doğruyu söylüyordum. Bilgisayardaki Nisan oradan bana gülümsedi. "Evet ya kaç yıl geçmiş aradan, Umay'ımı haketmiyordu o aptal zaten."

Filmi devam ettirdiğimde gözlerim daldı, filmi artık dikkatle takip edemiyordum. Elif'in sözleri aklımı çelmişti. Aklım o günlere, Çınar'ın gittiği ve iletişimimizin koptuğu günlere gitmişti.

°
Temmuz, 2015

Çınar'ların evinin önüne geldiğimde apartmanın zilini çaldım. Yılmaz amca, Çınar'ın babası pencereden baktığında ona el salladım. Bir yıl içinde ailesiyle tanışacak kadar yakın olmuştum onunla, ama arkadaştık. Her ne kadar ondan oldukça hoşlansam da bunu ona söyleyecek kadar cesaretli bir kız değildim.

Ayrıca onun beğeneceği kadar güzel de değildim.

Yılmaz amca kapıyı açmak için otomata bastığında hızlı bir şekilde merdivenlerden çıkmaya başladım. Beş kat çıktığımda nefes nefese kalmıştım. Beni kapıda Itır teyze yani Çınar'ın annesi ile kedisi Leo bekliyordu. Itır teyze bana sıcak bir şekilde sarıldığında gülümsedim.

"Umay, nasılsın güzel kızım?" dediğinde tatlı tatlı gülümsemeye çalıştım. Terden kızarmış yüzümle en fazla ne kadar tatlı olabilirsem tabii. "İyiyim Itır teyzeciğim, sen nasılsın?" Bana gülümsedi. "İyiyim canım, sen ayakkabılarını çıkar geç yukarıya, Çınar odasında."

Evleri dubleksti ve oldukça ferahtı. Ayakkabılarımı çıkardıktan sonra kapının yanında duran aynada kendime baktım.

Maşallah, yine bok parçası gibisin Umay.

Saçlarımı hızlıca düzelttikten sonra bana miyavlayan Leo'yu sevmek için eğildim. "Leo, nasılsın bebeğim? Hayırsız baban nerede?" dediğimde yüksek sesli, alışkın olduğum o gülüşü duydum. Başımı Leo'dan kaldırdığımda merdivenlerde duran Çınar'ı gördüm. Siyah bir eşofman ve aylar önce ona aldığım yeşil tişörtü giyiyordu. Kolunda benim aldığım bileklik vardı. Benim kolumda ise onun aldığı bileklik...