20. BÖLÜM

2.3K 119 20
                                    

İyi okumalarrr <3

Bana ulaşmak için;;
ig: leyalchase sevgleal
x(twitter): leyalchase

-------------------------------------------

İki gün sonra...

Helikopterin gelme saatini beklerken bir yandan Engin Çavuş'un dertli dertli söylediği ve Tahir ile Yusuf eşlik ettiği şarkıyı dinliyordum. Bu şarkı bana eskiyi hatırlattı, özel kuvvetlere seçilmek için yaşadığım, yaşadığımız o özel ve zorlu o günleri. Yüzüme bir gülümseme yayılırken gözlerimin önünde o anları görür gibi oldum.

Üç yıl önce - 2019

Hepimiz yerde yatıyorduk, yanımda toplam 12 erkek 5 kadın vardı. Hepsinin adını biliyordum, günlerimi onlarla geçirmiştim. Soğuk taş zemindeki başımı gökyüzüne kaldırıp güneşe baktım. Başımızda duran iki üstümüz bize dikkatle bakıyordu, bakışları biraz ürpertmişti tüylerimi.

"Kaç gündür uyumuyorsun asker?" Yan tarafımdaki kıvırcık saçlı adam komutana baktı, yattığı yerden hazır ola geçti. Onun da adını biliyordum ama şuan aklıma gelmemişti."Dört gündür, komutanım?" Ardından komutan onun yanındaki sarışın gibi görünen adama döndü. "Kaç gündür yemek yemiyorsun asker?" Bu kez sorduğu adamı tanıyordum. Adı Miraç'tı, benden bir yaş büyük diye hatırlıyordum. "Üç gündür komutanım."

Maalesef ki ben de aynı şekildeydim. Nasıl dayanıyordum hiçbir fikrim yoktu. Sanırım açlık ve uykusuzluk hissimi kaybetmiştim.

"Kaç gündür uyumuyorsun asker?" Bu kez bana soruyordu. Gözlerimi güneşten çekip bana soran komutana çevirdim. Mavi gözleri bana dik dik bakıyordu, beyazlamış kaşları çatılıydı, kendisi İlhan Yarbay'dı, kışlanın en korkulan ama en çok saygı duyulan komutanı. Yorgun görünmemeye çalıştım. "Beş gün komutanım." Sanırım rekor bendeydi ama emin de değildim tabii.

"Kimsin sen asker?" Cevap vermeden önce nefes aldım. "Umay Aydın, Edirne. Emret komutanım!" Aldığı cevaptan memnun bir şekilde başını hafifçe salladı, yüzü hâlâ sertti. "Kaç gündür yemek yemiyorsun asker?" Yine cevap verdim. "Üç gündür komutanım."

İlhan Yarbay diğerlerine sorduktan sonra konuşmaya başladı. "Düşman size yemek vermeyecek, uyuyacak yer vermeyecek. Her duruma, her an hazır olmalısınız." Başka bir asker, bizden üst olduğu belliydi, elinde bir su bidonu, bir de bez ile bize yaklaştı. Sıranın ilk başında duran adamın yanında diz çöktü, bezi onun yüzüne koydu ve yavaş yavaş suyu boşaltmaya başladı. Boğuyordu, neden yaptığını anlayamamıştım.

"Adını söyle aslanım. Adını söyle ve gidip seni bekleyen yemekleri ye." Adamı suyla boğarken canımın deli gibi çektiği yiyeceklerden bahsetmeye başladı, üç gün aç kalınca biraz hassaslaşmaya başlamıştım yemek konusunda. Adam bir süre sonra dayanamadı, elini yere vurdu. İsmini söyledikten sonra İlhan Yarbay ona baktı. "Git sen." dedi. Elenmişti, bir tür testti bu.

Sıra bu kez Miraç'tan ve kıvırcıktan önce bana geldi. Yüzüme bez kapatıldığında ben de gözlerimi kapattım. Suyu yüzümde hissetmeye başladığımda ilk başlarda bir şey yoktu, ama zaman geçtikçe sanki nefesim kesiliyor gibi hissetmeye başladım. Berbat bir histi bu. Ama dayanacaktım, dayanmak zorundaydım.

Asker Hanım | Yarı TextingTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang