Hazan Vakti| 30

50.1K 2.2K 1.9K
                                    

🖇️Herkese selamlar, nasılsınız?

🖇️Umarım severek okuduğunuz bir bölüm olur, keyifli okumalar dilerim💖

🖇 Bu bölümü oyaciiiik EceNurKrkt edanvrr ithaf ediyorum..

30.Bölüm

Baba sözcüğü benim için pek bir anlam ifade etmiyordu. Kimileri için önemli olan bu kelime bende sadece yalnızlığı hatırlatıyordu. Kızların ilk aşkı babalarıdır diye bir söz söyler herkes ama bu söz benim için ve kim bilir daha nice kız için geçerli değildi. Ben babamı o kadar tanıyamamıştım bile.

Küçücük aklımla onu aramıştım yıllarca, onunla iletişim kurmaya çalışmıştım ama büyüdüğümde onu tamamen hayatımdan çıkarmıştım. Artık aramayı bırakmıştım. Beni aramayan sormayan adamı neden zorla hayatıma sokmaya çalışacaktım ki. Onunla ilgilenmeyi bırakmıştım evet ama düşünmeyi bırakamamıştım. Okullardan mezun olduğumda, tıp fakültesini kazandığımda, doktor olarak mezun olduğumda ve hatta Kerem beni aldattığı zaman yaslanacak bir omuz olarak onu düşünmüştüm. Keşke yanımda olsaydı demiştim.

Ne yazık ki bazı insanlar ailesi açısından şanslı olmuyordu. Bende onlardan biriydim.

Şimdi karşımda bana bakan adam için ne hissetmeliydim hiç bilmiyordum. Özlem mi? Hayır. Ona karşı hissettiğim tek duygu meraktı. Bunca yıl aramadan, sormadan şimdi neden karşıma çıkmıştı?

Dudaklarımdan dökülen kelimeyle birlikte Alparslan da benim baktığım tarafa doğru döndü ve babama doğru baktı. Beni terk eden bu adama baba demek doğru muydu onu da bilmiyordum. 

Hiç değişmemişti, hala televizyonlarda göründüğü gibiydi. Kendine iyi bakıyordu anladığım kadarıyla. Adım adım yanıma doğru yaklaşırken sesini duydum. "Hazan?" Sahi onun ağzından ismimi duymayalı kaç yıl olmuştu? Ben saymayı yıllar önce bırakmıştım.

"Hazan, ne kadar büyümüşsün güzel kızım." diyen adamla birlikte gözlerimi devirdim. Nasıl kızım diyebiliyordu ki hala? Bir çocuğu olduğunu yeni mi hatırlamıştı. "Konuşmayacak mısın benimle?"

Söylediği şeyle art arda yutkundum. "Ne söylememi bekliyorsun?" dedim ters bir biçimde. Benden ne duymayı bekliyordu ki, babam diyerek boynuna sarılmamı mı? O tren yıllar önce kaçmıştı. Haklılığım karşısında başını salladı usul usul. "Haklısın, bunca yıl seninle ilgilenmedim. Yalnız bıraktım. Bana çok kırıldın, haklısın."

Söylediklerini umursamadan konuştum. "Neden buradasın?" Babam bir süre yüzüme baktıktan sonra bakışlarını yanımda bizi dinleyen Alparslan'a çevirdi. "Bu beyefendi kim?" dediğinde burnumdan nefes verdim. Alparslan ise benden önce davranıp konuştu. "Alparslan Türkoğlu, Hazan'ın sevgilisiyim."

"Memnun oldum, bende Hazan'ın babasıyım. Faruk Eraslan." diyerek Alparslan'a elini uzatan babamla birlikte Alparslan babamın elini tuttu ve tokalaştılar. "Ne işle uğraşıyorsunuz? Sizde doktor musunuz?" diyen babamla birlikte konuştum. "Buraya sohbet etmek için gelmediğini biliyorum, bir an önce ne söyleyeceksen söyler misin? Çünkü Alparslan'ın gitmesi gerekiyor."

"Hazan, sorun değil." diyerek babama doğru baktı Alparslan. Ardından konuştu. "Askerim efendim." dediğinde babam hayranlıkla başını salladı. "Ne kadar güzel, burada mı görev yapıyorsunuz?" Ayak üstü resmen sorguya çekiyordu Alparslan'ı, yapamadığı babalığı sevgilimi tanıyarak yapmaya çalışıyordu anlaşılan.

Hazan Vakti| Asker&DoktorWhere stories live. Discover now