BERDEL

37. Bölüm -Hazırlık-

Omuzumda belkide iki dakikadır ara ara hissettiğim baskıyı tekrar hissettiğimde bu sefer geri çekilmemiş, omuzum üzerindeki dudaklar boynuma doğru çıkmaya başladığında istemsizce yüzümde oluşan tebessüm ile biraz daha yastığa sokulduğum. Karnımdaki kolların sıklaşması ile yüzümü şımarıkça yastığa sürttüm.

"Hadi bakalım uykucu, bugün düğün günümüz." hevesle yerimde kalkıp yatan adamın yanında oturur pozisyona geldiğimde parmağımdaki tek taşa bakıp elimi Aziz'e çevirdim.

"Bak bunu kocam aldı." hasetten çatlatmak için dudaklarımı büze büze konuştuğumda kollarını belime dolamasıyla bir üzerine çektiğinde beni diğer tarafa atıp üzerime eğildi.

Sırtımın yatak ile buluşmasıyla kollarımı bir anlık içime dolan heyecan ile kollarına doladığımda dudaklarıma dudaklarını çok hafif bastırıp burnunu burnumu sürttü.

"Kocan mı aldı bunu?" aynı benim hareketlerimi taklit ederken bu haline gözlerimin içi gülerek kafamı salladım.

"Bugünümüz çok güzel olacak."

"Aziz içimde garip his var kötü şeyler olacak gibi hissediyorum." ses tonumu hafif düşürürken onunda hevesini ve gününe yön verecek olan moralini bozmak istemiyordum.

"Ben varım kötü birşey olmaz." yüzüme gelen saçlarımı geriye doğru parmaklarının ucuyla iterken derin bir nefes çekip kollarımı çocuksu bir sevinçle havaya kaldırdım.

"Kahraman kocam varken, hiçbir şey olmaz." kolarım kaldırmamdan ötürü karnımı gıdıklamaya başladığında olduğum yerde büzülüp kıkırdamaya başladım.

"Yapma." durmayıp daha fazla gıdıklamaya başlamasıyla altında kıvranırken hareket eden parmaklarından kaçmak için yana dönmemle çığlık attığımda yataktan düşmem bir oldu.

Kahkahalarım arası dört ayak üzerine düşüşüme de ayrı gülerken Aziz omuzlarımdan tutmuş kaldırmaya çabalıyordu.

"Ben dedim sana kötü şeyler olucak diye." oturur pozisyona geçer geçmez gözlerinin kenarı kısılacak derecede gülen adamın bacağına yavaş şekilde vurduğumda bir kez daha kahkaha atıp eğilerek dudaklarını alnıma bastırdı.

"Hadi bakalım kalk." kollarımdan çekiştirip ayağa kalkmamla bir onunda kalkmasıyla banyoya kim girecek kavagasına girmek istemediğim için onun girmesine izin verdim.

Birde bu vardı aramızda, gecelerin artık çom sıcak olmasından dolayı sabah uyanır uyanmaz aynı anda banyoya koşuyor çoğu zaman Aziz'in omuzunda yatağa atılıyordum ama bazı zamanlardada dışarı çıkmama izin vermeyerek banyo kapısını kitleyip beraber duş alıyorduk.

Dolabın önüne geçip gözlerimi gelinliğimde gezdirip, sabahın ilk saatlerinde giyinmek için aldığımız beyaz elbisemi çıkarım. Düğün öğleden sonra başlayacak ve gece yarısına kadar sürecekti.

Kendi konağımızda yapmak yerine gelecek olanların Aziz'in beklentisinden daha kalabalık olmasıyla beraber şehre uzak kalan bir kır bahçesinde yapacaktık ve orası bu konağın iki katı büyüklüğünde geniş bir yerdi. Aziz'in söylediğine göre başka şehirden ağalarda gelecekti.

Beyaz elbisemi yatağın kenarına bırakıp hevesle telefonumu elime aldım, kızlarla bir grup kurmuştuk ve gecenin bir yarısı dahi buradan konuşyorduk.

Tabi Aziz ve abimler bizden aşağı kalmamak için onlarda grup kurmalarıyla bir kahkaha atıp onlardan gizli kendimizi gruba kaydetmiştik ama yakalanmamız beş dakikayı almamıştı.

Konuşma kısmına girip uzun harfler ile günaydın yazıp anında mavi tike dönmesi ile herkesin uyanık olduğunu anlamıştım. Grup araması yapıp telefonu hopalöre alarak aynanın karşısına geçtim.