36. Bölüm -Umut ve Mucize-

96.2K 5.4K 1.2K
                                    

"Artık oturalım, vallaha altı aylık olmadan şurda doğuracağım." kendini otobüs durağının oturacağına atan kadına göz devirip bende yanına oturdum.

Sabahtan beri o mağaza bu mağaza geziyor sırf Aziz kırmızı seviyor diye kırmızı dansöz kıyafeti arıyorduk. Tabi bulmuşuk ama onların fazlaca açık olmasından dolayı daha edeplisinden arıyorduk.

"Şu mağazayada gidelim, olmadı tekrar ilk giydiğimiz yerdekileri alırız." Leyla'nın gösterdiği küçük mağazaya bakıp kafamı salladım. Zelal çok hareketli olup bu duruma alışkın olsada hamilelikten dolayı biraz zorlanıyor, sıcağın vurması ile hararetleniyordu.

Aziz ve abimin ayarlamasının ardından beş gün geçmişti ve bu gece bekarlığa veda adı altında dansözlerle bir meyhanede kutlama yapacaklardı.

Aziz o günden iki gün sonraya olacak demişti ama araya karakol, mahkeme işleri, ağaların gelip gidişi, tarım ve hayvancılık işlerini büyütme derken bugüne yani düğünden bir gün önceye kalmıştı.

Bu gece kına gecem ve yarın düğünüm olacakken ben kocamı yılan kadınlardan uzak tutmaya çabalıyordum. Kına gecesi işide bir anda çıkmış Zelal'in tanıdığı genç kızlar arası ufak eğlence olarak yapacaktık, tabiki Aziz'in kutlaması bittikten sonra.

"Nolur içeride klima olsun." güneşin sıcağından kaçmak için hızlı adımlarla duraktan çıkıp mağazaya koşar adım girdik. Kabarık ve renkli elbiseler ile bakışmayı kestiğimde Zelal'in çölde su bulmuş gibi gidişine baktım.

"Pervaneyede razıyım." köşedeki küçük iskembeyi çekip önüne oturmasıyla mağaza sahibinin şaşkınlık ile bize dönmesi bir oldu.

"Hoş geldiniz kızlar, neye baktınız?" kelimeleri hafif yuvarlayan kadına bakıp, eline fosforlu bi sarı elbiseyi alan Ceren'i çekiştirdim.

Zevklerimiz çok farklıydı.

"Biz dansöz kıyafeti bakıyorduk, acaba var mı?" Ceren'i öne attığımda Zelal'in yanına gidip serinleyen Leyla'ya da göz devirdim, hiç hayat enerjileri yoktu.

Kadının olumlu yanıtı ile yerimde hafif kıpırdanırken dükkanın arka tarafına doğru ilerleyen kadını takip ettik.

"Biraz daha kapalısı var mı?" baş ve işaret parmağın arasında ufacık bir işaret bıraktığımda kadın elime bakıp arkasına dönerek askıda olanları çıkarmaya başladı.

"Göbek kısmı kapalı olsun istiyoruz." Zelal'in baygın cümlesi ile Ceren'le bir ufak çaplı gülme krizine girdiğimizde Leyla'da bize eşlik ediyordu.

Ne kadar kıyafet denerse denesin önündeki göbeğini kapatamıyordu ve bir beden büyüdüğü için en son üçüncü mağazada oturup kilo almışım diye ağlamıştı, sonrada ben böylede güzelim diye kendine teselli verip üstüne abimi arayarak kendine bolca iltifat ettirmişti ve bu duruma kızlar olarak yarım saat gülmüştük çünkü en son abim nazar duası okumaya başlamıştı.

"Buralarda kapalısını zor bulursunuz ama isterseniz şu kumaşları buraya ekleyebilirim." kalçaya fazladan bağlanan uzun tülü, üst giyimin iç kısmından dikerek karın bölgelerimizin kapanacağını söylediğide her bizimiz kabinlere girip denemeye geçtik.

İlk çıkan Ceren iken ben ikinci ve Leyla üçüncü çıkmıştı. Biz nasıl dans ederiz diye koreografi bike hazırlamıştık ama Zelal'in çıkmamasıyla endişelediğimizde en son çıkmasıyla rahatlayarak kadına döndüm.

"Ablam ya, yüzümüz gözükmeyecek şekilde bir şeler yapabilir misin?" kadının uzun düşünceleri sonunda balo maskelerinden kıyafetlerimize uygun çıkarıp aynı parçadan maskenin üzerinede tül dikeceğini söylediğinde almaya karar vermiştik ve üzerimizdekileri tekrar çıkarıp tamiratı için beklemeye başladık.

BERDELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin