'minik' Temaslar

1.1K 65 8
                                    

Sikiş yok, heyecanlanmayın...



Kucağında kıvrıldığım adamın boynuna kollarımı dolayıp yüzlerimizi aynı hizaya getirdim. Onunda elleri belime yerleştiğinde ikimizde sırıtıyorduk.

"Eee Caferciğim.. Sonunda yalnızız ?"

Elleri belimi okşamaya başladı, sevgi dolu bakışlarıyla yüzümü turladı ve bir iç çekti. Kızaran yanaklarımın ısısı artıyordu. Sıra gözlerime geldiğinde uzunca bir süre çekmedi bakışlarını.

"Gözlerinin yeşiline kurban olduğum.."

Şaşırmama fırsat vermeden eğildi ve kızaran yanaklarımdan başlayarak dudaklarıma doğru öpücükler kondurdu. Omuzlarındaki ellerim heyecanla kasılırken o da muhtemelen bilinçsizce belimi sıkıyordu. Kafamı geniş omuzuna yaslayıp mırıltılarım eşliğinde beni sevmesine izin verdim.

Aslında sabah Sertaç'ın bölmesiyle üstünü kapattığımız 'şimdi biz neyiz aşkım' konusunu açmak istiyordum ama yemiyordu işte. Böyle çok güzeldik, ve ben bunu bozabilecek herşeyden itinayla kaçınıyordum. Eninde sonunda olacaktı bu konuşma, ama şimdi olmasa daha iyi gibiydi. Cafer benimle aynı fikirde olmayacak ki yüzümdeki gülümsemenin solmasını sağlayan o sözleri söyledi.

"Seninle konuşmamız lazım"

Yutkunup kafamı sallayarak onayladım. Elini enseme götürüp rahatlatmak ister gibi okşadı. Korktuğumu anlamıştı tabii.

"Koray, bunu sana daha önce söyledim mi bilmiyorum ama, sen gerçekten benim için değerlisin"

Ciddi ciddi konuşmaya başlayan adamla gözlerim dolunca başımı eğdim. Elimde değildi, ödüm kopuyordu ilişkimize bir zarar gelecek diye. Bırakacak diye. Eli anında çeneme gidince titrek bir nefes çektim içime. Ensemdeki elini kullanarak kafamı boynuna yaslayıp başımın üstüne ard arda öpücükler kondurdu. Islak yanaklarımı tişörtüne sildim.

"Ama sende bir konuşturmuyorsun ki ?"

Güldüm hafifçe, bulunduğum yere sindim. Benden bir cevap gelmeyince daha yumuşak bir sesle devam etti.

" Biliyorum ilişkimiz, çoğu insanın istediği gibi değil ama o çoğu insan da bizim sikimizde değil. Herşey çok ani gelişti ama flört işleri falanda bizi darlardı o yüzden.."

Dayanamayıp kafamı yaslandığım omuzdan kaldırdım ve cümlesini kestim.

"Sen daha fazla konuşma bence, hiç beceremiyorsun çünkü"

Biliyorum der gibi sırıtıp başını salladı.

"Ne yapayım, ben şu zamana kadar anama iki çift güzel söz söyleyememiş adamım, bir anda içimden bir romantik çıkmasını bekleme benden"

Kafamı iki yana sallayıp ona onaylamaz bakışlarımı gönderdim. Ne demek anama iltifat edemiyorum ya?

"Öküzsün öküz, öküzün önde gidenisin Cafer!"

Aniden belimdeki ellerini sıkılaştırıp beni koltuğa sabitledi ve üstüme doğru uzandı. Bu beklemediğim hareketiyle ağzımdan bir küfür kaçarken eliyle ağzıma vurdu hafifçe.

"Hiç yakışıyor mu la sana, çok ayıp"

Kahkaha atıp üstümdeki adamı daha da üstüme çektim. Beklemediği için göğsüme düşerken sırıtıyordum. Biraz öyle durup soluklandıktan sonra kollarını iki yanıma sabitleyip kendini kaldırdı ve yüzündeki yamuk gülümseme, dağılmış saçlarıyla bana baktı. Muhtemelen bende aynı haldeydim. Yan yana gelince boğuşmadan duramıyorduk ki. Ondaki orantısız Angaralı gücü ve bendeki Adanalı ateşi birleşince ortaya çok beklenmedik şeyler çıkabiliyordu.

Manyiak BXB Where stories live. Discover now