BÖLÜM 28: YABANCILAR ve YALANCILAR

3.3K 367 195
                                    

Herkese yeniden ve yeniden hellü diyoruuummmm!

Nasılsınız bakalımmmm?

Ummmarım iysinizidir ve eğer iyi değilseniz de... Kötü olmaktan korkmayın, bazen o da iyi geliyor :)

Bölüme geçmeden okuyacağınız bölümün hatrına yıldızlarınızı rica edebilir miyim?

İyi okumalar dilerim!

🌜🌚🌛

"Etrafım yabancılar ve yalancılar tarafından kuşanmıştı. Ben ise durmuş onlara ayak uydurmaya çalışıyordum. "

🌜🌚🌛

Öylece donmuş bir şekilde kıza bakıyordum. Meclis beni bulacaktı. Herkeste farklı bir yaraya sebebiyet veren caniler beni alacaklardı. Diğerlerine ne olacaktı?

Beni saklamışlardı. Dünyadaki tek gölgeyi Meclis'ten saklamışlardı. Bir isyandan daha büyük bir şeydi bu. Ellerim titrerken Aiden konuştu. "Eleanor gölge falan değil. Kurt olarak da oldukça zayıf." Beni savunuyordu. O benim için gönderilmiş bir casustu.
Ve ben onca olayın içinde ona güvenmeyi seçmiştim. Tıpkı bir aptal gibi.

Her zamanki gibi yine kandırılan taraf ben olmuştum.

"Sen ne saçmalıyorsun?! Kızın kanından kurt kanı dahi alamamışlar ama kız burada." Aiden şok olmuş bir şekilde karşısındaki kıza bakıyordu. Yutkundum.

"Kanına ne ara baktılar?" diye sordu şok olmuş bir sesle.

"Marcus'un annesinin evine gitmişler. Kızın kanında türlerin enerjisinden
en ufak bir ayrıntı dahi yokmuş. Sence de bu fazla garip değil mi?" Bir adım daha atarak Aiden'ın dibine sokuldu. "Kız gölge mi?"

"Hayır."

"İyi düşün Aiden. Seni daha fazla koruyamam." Aiden başını dikleştirdi ve korkusuzca kıza baktı.

"Değil." En başından beri gölge olduğumu biliyordu. En başından beri.
Casus olarak geldiyse de sonradan vazgeçmişti.

"O hâlde ben öğrenirim." deyip Aiden'dan ayrıldı. Gözlerimiz kesişti. İçime derin bir korku yayıldı. Beni bulmamalıydılar.

Daha hızlı çıkabilmek adına elimdeki kitapları yere düşürdüm ve hemen kapıya doğru yöneldim. Kapının sert bir şekilde kapanması ile ses tüm kütüphanede dalgalar halinde yayıldı. "Nereye gidiyorsun Eleanorcuk?" Hayır, hayır, hayır! Şu an olmazdı!

Arkama dönüp bana doğru yaklaşan kıza baktım. "Sınıfıma." dedim gülümseyerek. Arkada beni görmesi ile donakalmış Aiden'a baktım. "Ve gideceğim de." Kapıya doğru enerjimi yolladım, tıpkı Marcus'a yaptığım gibi büyüyü kırmaya çalıştım ama olmadı. Ben Marcus'un büyüsünü kırabilmiştim. Marcus'un büyüsünü!

"Boşuna uğraşma. Büyümü kıramazsın." Gölge güçlerimi kullanarak güçlerini pasif kılabilirdim ama o zaman da gölge olduğum orataya çıkardı. "Seninle ufak bir işimiz var." Etrafa bakındım.

GÖLGE KANIWhere stories live. Discover now