BÖLÜM 18: KARANLIĞIN GÖLGELERİ

4K 405 191
                                    


Helllooooo!

Nasılsınız bakemmmm?

Umarrım iyisinizdirrrr! Ve ummmarım daha daaa iyi olursunuzz!

Bölümü beğenmeniz dileği ile!

Yorum ve oylarınızın çokluğu dileği ileeee!

İyi okumalar dilerimm!

🌜🌚🌛

"Bana küçük bir kızsın diyorsunuz ama hepiniz küçükken kaçtığınız o karanlıkta gölge olmayı bırakmıyorsunuz. Ben o karanlığın gölgesinde çıkalı çok oldu. "

🌜🌚🌛

Neredeydim? Boynumdaki ağrı ile yattığım yerden doğruldum. Gösterişli bir odadaydım. Sanki bir sarayın yemek odasındaydım. Etrafa bakınırken beynimde bir çınlama ile olan her şey, her olay zihnimde bir bir can buldu. Kaşlarım çatılırken kalbim düşüncelerim ile buğulandı. Yine şu atalarımın olduğu yerdeydim. Yani burada babam da vardı. Telaşla etrafa bakınmaya başladım. Yemek masası boştu. "Sevgili soyum." Kapı sarsılarak açıldı. Soğuk gri gözler benim parlak ela gözlerimi hedef alıyordu. En son uyumuştum. Şimdi ise buradaydım. Yine. "Seninle tekrar görüşmek harika."

Kaşlarım havalandı. "Emin misiniz?" Zira en son size bağırarak babamı görmek istediğimi haykırıyordum.

"Elbette. Sen özel bir kızsın. Herkes seni görmekten oldukça memnun oluyordur." İronik bir biçimde güldüm.

"Genel olarak herkes benden nefret ediyor." dedim gülerek. "Kesinlikle yanılıyorsunuz."

"Şimdilik Eleanor." Soyum ve evladımdan Eleanor'a geçiş yapabilmiştik.

"Neden buradayım? Üstelik önceki sefer her şeyi unutmuştum buradan gittikten sonra. Tekrar unutacak mıyım?" Elini havaya kaldırıp şıklatmasıyla ortam bir anda değişti. Gözlerimle etrafı taramaya başladım. Yuvarlak bir odadaydım. Duvarlarda çeşitli aletler vardı. Ve enterasan bir şekilde bir de kitaplık vardı. Yerlere baktığımda yerde oldukça tanıdık olan ama yine de değişik olan bir işaret vardı. Bir yuvarlağın içinde ters "V"nin ucu açık iki kısmına bir çarpı vardı. Üst tarafı tamamlanmamış bir çocuk yıldızına benziyordu. Gerçi ben de hâlâ içinde çizgiler olmayan yıldız çizemiyordum ama bu genelde çocuk yıldızı olarak bilinirdi.

"O seni eğitebilir sanmıştım ama yanılmışım. O seni korumakla meşgulken sana kendi kendini nasıl koruyacağını öğretmesini beklemiştim. Ama başına fazla bela çekiyorsun. Bırakalım o seni korumakla ilgilensin. Ben de sana seni eğitmekle ilgileneyim." Galiba buradaki "O" kişisi Marcus'tu. "Bana ne olduğunu söyleyebilir misin Eleanor?"

"Cidden şu an neler..."

"Seni eğiteceğim. Her şeyinle. Sana öğrettiklerimi hatırlayabileceksin ama kimin öğrettiğini ya da nasıl öğrendiğini hatırlamayacksın. Sadece buraya geldiğinde hatırlayacaksın." Kollarını arkasında buluşturdu. "Biraz hızlı girdim. O hâlde tanışalım Eleanor. Ben Mickelson Parker. Parker soyunun dokuzuncu kuşağıyım." Ona anlamsızca baktım. "Yani babanın dedesiyim." Ona gözlerimi büyüterek baktım. Gri gözleri anlayışla bana baktı. "Aynı zamanda gölge soyları arasındaki en güçlü ikinci kişiyim."

GÖLGE KANIWhere stories live. Discover now