~24~

3.7K 245 150
                                    

Allah'ım her şey de gelip beni bulsun değil mi? Bir şeyden eksik kalsam olmaz. Bütün kötü şeyler benim başıma gelsin. Hayır anlamadım ki bunları yaşayacak kadar ne günah işledim?

Karşımda yıllarca ölen annem bildiğim kadın, yanımda ise bana gerçek anne şevkatini gösteren öz annem...

Bu nasıl bir şeydi böyle? Koşup bana sıkıca sarılan kadına baktım.

"Kızım bir daha bırakmayacağım seni." Annem, bana kollarını saran kadını üzerimden itip beni arkasına aldı.

"Bana bak Nuran! Hemen git buradan yoksa polis çağırırım." Abi aferin yani hayatım cidden 10 numara.

"Beni kendi kızımdan ayıramazsın. Sen yokken ben vardım Sevda!" O mu varmış? Yıllarca beni bir kere bile görmeyen kadın mı diyor bunu? Bir sözleşme ve bir miktar para karşılığı bu ülkeden giden kadın mı söylüyordu cidden? Artık konuşmam lazımdı. Dayanamıyordum. Annemin önüme geçtim.

"Madem beni bu kadar çok istiyordun, bir miktar para karşılığı beni bırakıp gitmeseydin!" Kadın hayal kırıklığıyla Sevda'ya baktı.

"Para mı?" Bunu da mı bana yalan söylemişlerdi. Direkt anneme döndüm.

"Yalandı değil mi? Bu da yalandı?" Tam arkamı dönüp gidecekken annem kolumu tuttu.

"Kızım bir dakika dinle!"

"Yine mi yalan söyleyeceksiniz yoksa bana?" O da ağlıyordu ama umrumda değildi. Ağlamak hiç bir sorunu, hiç bir şeyi çözmüyordu. Onu suçsuz kılmıyordu. Arkamı dönüp yürümeye başladım. Sıkılmıştım artık onların yalanlarından. Beni habire çocuk yerine koyup her yalanı bana yedirebileceklerini sanmalarından...

Bizim eski evin önüne gelmiştim. Yıllarca babam bildiğim adam ile benim evimiz. Gelir gelmez içim bir garip olmuştu aslında. Ama şu an yapacak bir şeyim yoktu.

Bundan sonra ne yapacaktım? Orası da bilinmezdi gerçi.

...

Gözlerimi yavaş yavaş araladım. Burası neresiydi? Bu yatak bu oda... Allah kahretsin tanıyordum burayı. Nasıl gelmiş olabilirdim ki ben buraya? Ani bir şekilde yataktan kalkar kalkmaz gözlerim kararmaya başları. Geri yatağa bıraktım kendimi. Çıkmam lazımdı buradan. Aniden içeriye birinin girmesiyle zor da olsa o tarafa doğru baktım. Ciddi şekilde buradan hemen çıkmam lazımdı.

Bu sefer yavaş bir şekilde yataktan kalkınca bir şey olmamıştı. Hemen kapıya doğru yöneleceğim sırada kolumdan tuttu.

"Saat çok geç gitmene izin veremem." Hızlı bir şekilde kolumu ondan kurtarıp onu ittim. Tam kapıdan çıkacağım sırada önüme geçti.

"Adel bu saatte sokaklarda kalmana izin vermem!" Sinirli bir şekilde ona baktım.

"Alper, çekil önümden!" Alper yine izin vermedi.

"Tamam bana düzgün bir şekilde nereye gideceğini söyle oraya bırakayım seni." Bir bu eksikti.

"Kendi evime gideceğim çekilir misin?" Başıyla izin vermedi.

"Yalan söylüyorsun." Abi gerçekten bir sen eksiktin yani. Sanki hayatımda her şey olağanüstü gibi yolunda da (!)

"Bak sadece bari bu gece burada kal. Yarın istediğin yere gidersin. Saat şu an gerçekten geç-" Sözünü kestim.

"Beni düşünmüyorsun sen, ne yapacaksın benden filan mı faydalanacaksın gece? Amacın bu mu?"

"Cidden böyle düşünüyor olmamalısın. Herkes şu an seni arıyor. Geri onların yanına mı gitmek istiyorsun?" Sorusuna cevap vermedim.

ÇıkmazWhere stories live. Discover now