~21~

4.1K 210 88
                                    

Yamaç'ın anlatımıyla...

Karşımda sessiz sakin kahvaltısını yapan kıza baktım. Dünkü halinden eser yoktu. Yine morali o kadar da düzgün değildi. Bir şey düşündüğü belliydi. Sabahtan beri durgundu. Normalde bugün okula gitmemiz lazımdı ama zaten bugün cumaydı. Bir günden daha bir şey olmaz diyerekten bugün de okula gitmemiştik. Savaş'ın annesi hepimize bir rapor çıkartabileceğini söylemişti.

Adel normalde bu kadar da düşünceli durmazdı ama bugün bir farklıydı. Belli ki bir şeyler olmuştu. Hepimiz bunu fark etmiştik sabah da yine de kendi halinde bırakmıştık. Biraz kafası dağılsın diye de bu sefer kahvaltıyı dışarıda yapalım demiştik.

"Neyin var?" O kadar dalmıştı ki beni duymadı bile. Diğerlerinin de bakışları Adel'e döndü. Bu sefer Bora Adel'e seslendi.

"Adel?" Adel kendine gelip bize döndü.

"Hm?" Enis Adel'in saçını karıştırdı ama normalde buna bağırıp çağıran kız bu sefer oralı bile olmadı.

"Adel gelsene bi." Hiç birimizin yüzüne bile bakmadan kalktı. Beraber dışarı çıktık. Restaurantın önündeki kaldırıma oturdu. Gerçekten bir şeyler olmuştu. Olmuştu olmuştu da dün zaten bizimleydi ne ara olmuştu?

"Dökül bakalım şimdi neyin var?" Derin bir nefes alıp verdi.

"Yok bir şeyim. Öyle genel konular." Gözlerinin içine bakınca gözlerini kaçırdı. Gözleri dolmuştu ve benim görmemi istemiyordu.

"Bir şey olmuş. En azından anlat ki sana yardımcı olabileyim."

"Üzerime böyle gelinince daha çok ağlayasım geliyor." Sesi titriyordu.

"Bak tamam üzerine gelmek istemiyorum ama cidden eğer bana anlatırsan ben meseleyi çözmeye çalışacağım ne olursa olsun."

"Yamaç ben sanırım annemi gördüm." Annemi gördüm derken? Sevda teyzeden bahsetmiyordu ama kimden bahsediyordu? Bir dakika bir dakika Adel'i Sevda teyzelerden kaçıran kadından bahsediyordu doğru ya.

"Adel ama o-" Lafımı kesti.

"O öldü dediniz biliyorum ama gördüm." Sesi titriyordu.

"Adel başka biriyle karıştırmışsındır imkansız." Başını hayır anlamında salladı.

"Resimlerdekinin aynısıydı o kadın. Gördüm Yamaç gördüm yemin ederim ki gördüm. İnan bana." Kollarımı ona dolayıp sıkıca sarıldım.

"İnanıyorum sana ama belki gördüğün bir hayaldi. Olamaz mı?" Kendini geriye çekti.

"Hayal mi?" Başımı 'evet' anlamında salladım. Afalladığına göre demekki daha önce böyle bir ihtimal düşünmemişti.

"Ne zaman gördün tam olarak?"

"Dün veya bu sabah hatırlamıyorum." Nasıl hatırlamıyordu.

"Adel rüya görmüş olma ihtimalin var mı belki çok etkisinde kalıp gerçek sanmışsındır." Uzun süre düşündü en sonunda konuşmaya başladı.

"Rüya olabilir. O an çok silik zaten."

"Dediğim gibi rüyadır. Bazen bana da öyle oluyor. Rüya görüyorum ama gördüğüm şeyin rüya olduğunu anlamam gerçekten uzun sürüyor." Kafasıyla beni onaylayıp ayağa kalktı.

"Bu konuyu hiç konuşmadık tamam mı?" Gülümsemeye çalışıp kafamla onu onayladım.

"Söz ver kimseye anlatmayacağına!" Karşımda çocuk gibi benden söz isteyen kıza baktım.

"O zaman söz." Ben de ayağa kalkınca geri restauranta doğru yürümeye başladık. Şimdi nasıl toparlayacaktık durumu?

...

ÇıkmazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin