1. ÖZEL BÖLÜM | I. Kısım

15.9K 893 185
                                    

Merhaba🥺
Ben geldim hem de yanımda ilk özel bölümle birlikte.🕊

O kadar özledim ki...
Ancak bu kadar olur. Elimde olmayan sebeplerden dolayı planladığımdan biraz daha kısa bir bölüm oldu... Ben de bunu telafi etmek adına bu ay içinde, araya fazla zaman koymadan bir bölüm daha getireceğim sizlere. Söz🐣

Umarım sizler de en az benim kadar özlemişsinizdir, yorumları heyecanla bekliyor olacağım.♥️

Keyifli okumalar🎈

Bölüm şarkısı; Jaymes Young,
Infinity.

12:30 Seansı
1. ÖZEL BÖLÜM
I. Kısım

🗝

1,5 Sene Sonra,
Nisan, 2021

Zaman, her şeyi değiştirebilecek kadar büyük ve güçlü bir kavramdı.

Yalanları ortaya çıkarabilecek, doğruları insanlara gösterecek ve yaşananları daha çekilebilir hâle getirmek için gereken yegâne şeydi.

Zorlukları çözüme, kolaylıkları da sonuna erdirecek kadar kıymetli ama aynı zamanda, bir daha geri gelmeyecek ve geçip gittiğinde aynı şansı tekrar veremeyecek kadar da anlık ve uçucuydu.

Yine de...

Ne olursa olsun, günler, aylar hatta yıllar geçse bile değişmeyecek; bir gün olsun yok olmayacak, hisler ve duygular da vardı.

Camın hemen ardında dikilirken üzerimdeki yazlık eteğin kemerini düzelttim ve ince kumaşlı gömleğimin önünü ilikledim. Bahar gelmişti ve hava öyle güzeldi ki, havuza girmemek gerçek bir aptallık olacaktı. İnanılmaz derecede sıcak olan hava, ikimizi de fazlasıyla bunaltmıştı ve iş yoğunluğu arasında bulduğumuz ilk fırsatta kendimizi Riva'ya atmıştık. Havuz sonrası aldığım duşun ardından, üzerimi giyinmek için yatak odasına çıkmıştım. Cihangir'se çoktan giyinip alt kata bir şeyler hazırlamaya inmişti.

"Her şeyi aldım ben sevgilim, bahçeye çıkıyorum."

"Tamam, geldim!" diye yanıt verdikten sonra küpemi de takıp son kez üstümü düzelttim. Odaya yeni yerleştirdiğimiz boy aynasının önüne geçtiğimde son birkaç gündür dudaklarıma yapışan gülümseme yeniden yerini aldı. Yine de şimdilik sessiz kalmayı tercih edecektim.

Adımlarını merdivenlere yöneltip alt kata, oradan da bahçe tarafına çevirdiğimde Cihangir çoktan koltuklardan birine yerleşmişti.

"Nisan ayının en az temmuz kadar sıcak olmasına gerek var mıydı sahiden?"

Bardakları limonatayla doldururken Cihangir'in sorusunu yanıtlamak için dudaklarımı araladım.

"Ben seviyorum sıcağı, güneşi. Soğukta kat kat giyinmek, üşümek falan hiç hoşuma gitmiyor."

Bakışlarım ona çarptığında aynı şekilde düşünmediğimiz açıktı. Kaşlarını kaldırıp alttan alttan bana baktı. "Hadi ama... Üşürsen seni ısıtabilecek bir kocan var. Ama sıcakta? Onun için geliştirilmiş hiçbir özelliğim yok henüz. Ne yazık..."

Konuşurken bir yandan da başını iki yana salladığında ve dudaklarını büzdüğünde keyifle gülümsedim. Bakışlarım ikimizin de parmağında bulunan altın alyanslara takıldığında, zihnime dolan görüntüler beni zamanda geriye götürdü sanki.

12:30 SEANSIWhere stories live. Discover now