Bölüm ♦19♦

3.6K 215 6
                                    

    

        Nefes gözlerini açmadan önce yatakta yalnız olduğunu hisseti. Bu boşluk onun canını sıktı. O kadar kısa zamanda Kemalle yatmaya, bedeninin onun tarafından sarmalanmasına alışmıştı ki, uyandığında yatakta bulamamak işkence gibiydi.

Ama aşağıdan hayal meyal duyduğu sesler ve almaya başladığı hafif kokular onun çok da uzakta olmadığını gösteriyordu. Dudakları yukarı doğru kıvrıldı ve gözünü açar açmaz yataktan fırladı. Üzerinde sadece ince pamuklu kilodu vardı, tenine değen evin sıcaklığı çıplak olduğunu hatırlatınca yanaklarının kızarasına mani olamadı. Hala göğüslerinde ellerini ve aldığı solukları duyumsuyordu adeta.

Hemen üzerine daha önceden giydiği büyük tişörtü giydi ve odanın içinde ki banyoda tuvalete girip, ellerini yıkadıktan sonra, aynada kendine baktı. Gözleri hiç olmadığı kadar parlak yeşillerdi. Mutluluğun bir insanı ne kadar kısa sürede değiştirebileceğine tanık oluyordu adeta. Ve tabi ki deli gibi sevmek. Onu düşündüğünde her zaman ki gibi midesi kasılıp, heyecanlandı. Hemen kenarda duran önce ki akşam çıkardığı siyah lastik tokayla gelişi güzel saçlarını topladı. Sonra yüzünü yıkadı ve mutfağa geçmeden önce yatağı toparladı. Altına Kemal'in boxerını geçirip çıktı.

  Geniş koridorun sonunda merdivenlerden inince karşıya açık mutfağa geçti buraya hakim olan beyaz rengi ve ankastreler harika görünüyordu ama bu resimde en muhteşem görünen hiç şüphesiz aşık olduğu adamdı. Koyu renk bol pijama altı ve beyaz tişörtü, çıplak ayakları ile oradan oraya hareket ederken çok çekici görünüyordu. Ocakta yumurta olduğunu tahmin ettiği işle uğraşırken Nefes arkasından gidip beline sıkıca sarıldı. Sırtında ki kasların o an yumuşayıp önünde kavuşturduğu ellerini tutması bir oldu.

Nefes sırtına bir öpücük kondururken "Günaydın" dedi.

Kemal o kadar mutluydu ki gülümsemekten kendini alamıyordu. Hemen dönüp "Günaydın sevgilim" dediğinde dudakları buluştu.

 Kısa ama etkili öpücüğünün ardında Nefesi tekrar sıkıca göğsüne yasladı. Bir yere kaçmasından korkarcasına kendine doladı.

Sonun da Nefes "Ben buradayım, bir yere gitmiyorum" demek zorunda hissetti kendi.

Kemalden ses çıkmadı ama Nefes onun canını sıkmak istemediği için hemen konuyu değiştirdi "Yerlerin sıcak olması çok güzel. Ayaklarım çıplak ama yine de sıcacık."

Kemal keyifli hoş bir kahkaha attıktan sonra tekrar dudaklarına bir öpücük kondurdu ve derin bakışlarla gözlerini kendi derinliklerine hapsetti. Bunun kızı ne kadar etkilediğini biliyor ve çok hoşuna gidiyordu.

Cevap verirken çok ciddiydi " Bir daha asla üşümene izin vermeyeceğim. Yada aç kalmana" bunlarla birlikte kaşları bir an çatılmış olsa da hemen toparlandı ve ada mutfağın diğer tarafında duran yüksek taburelerden birine genç kızı oturttu.

"Sana yardım edebilir miyim?" diye sorduğunda Kemal'in ona bakışlarında ki keyfi görmek tek kelimeyle mucizeviydi. O kadar rahatlamış ve genç görünüyordu ki. Nefes hiçbir şeyin bu anları bozmasını istemiyordu.

"Hayır bebeğim sen oturup yiyeceksin sadece. Zaten bir kahvaltı hazırlamayı bir de makarna yapmayı biliyorum o kadar. Bırak sana bunları göstereyim" yüzünde ki gülümseme kızın içini eritti.

"Tamam bana uyar"

Kemal yumurta tavasıyla masaya geldiğinde hemen bezi altına itti. Daha önceden kahvaltılıkları masaya çıkardığı için hemen yemeğe başlıyabilirlerdi ama bunun yerine genç adam yüzünde onda görülebilinecek en imkansız duygu yoğunluğu yani mahcubiyetle Nefes'in yanına geldi ve kendine doğru çevirip bacaklarının arasına girdi. Yüksek tabureye rağmen yine de kıza biraz tepeden bakıyordu.

♦Karo'nun ♦ Nefesi♦Where stories live. Discover now