Bölüm ♦5♦

4.9K 251 12
                                    

    Nefes kafasının altında ki sertliğin ne olduğunu ilk başta anlayamadı, hala o soğuk taş zeminde olmalıydı. Ama geçen geceden farklı olan şeyler olduğunu görmeden duyumsadı önce. Burası onun uyanmak istemiyeceği kadar güzeldi. Uzun zamandan beri ilk defa böyle hissediyordu.

Güneş gözlerini açması için zorlasa da sıcaklık o kadar güzeldi ki biraz daha böyle kalmak istiyordu. Hayatı boyunca kendini bu kadar güvende ve sıcak hissetmemişti. Rüyaysa bile bitmesine hiç hazır değildi.

Ama gerçekler taş yastığı kımıldayınca yüzüne çarptı ve hemen gözlerini açıp kafasını bulunduğu yerden kaldırdı. Karşısında gördüğü saçı başı dağılmış gömleği buruşmuş, kirli sakalı ve onun da yeni uyandığı belli olan adamı görünce bir gece öncesi kafasına akmaya başladı. Her ne kadar kucağına nasıl düştüğünü hatırlamasa da, yakınlığına minnet duyacak kadar yalnız hissettiği bir gerçekti.

Onu için sesini çıkarmadı. Ama tüm bunlar Kemal’in bu haliyle bile ne kadar çekici göründüğünü düşünmesine engel değildi. Bununla beraber karnında olan garip kıpırtılar da garibine gitti. Aynı anda da korkunç bir hüzün ve vicdan azabı tüm bedenini sardı. 

O bu sıcak ve güvendeyken (ne kadar güvende olunduğu tartışılacak bir durum olsa da) kardeşçiğinin nasıl bir halde onu beklediğini düşünmek tüm bedenini umutsuzlukla kaplıyordu.

Kemal sakince ama biraz da şaşkın “Günaydın” dedi.

“Günaydın. Şey gece için özür dilerim. Nasıl daldım bilmiyorum.”

“Normal. Çok yorgundun ve endişeli.”

Kız başını salladı haklıydı “Evet ve hala endişeliyim.”

Adamın samimi hali onu birazda olsa rahatlatmıştı.

Kızı onaylayan ifadesi ile “Biliyorum. Nefes, Erdem gece çantanı arabama bırakmıştı bende çocuklardan kapıya bırakmalarını istedim. Onu al yukarı çık. Tam karşıda ki odaya gir içinde ki banyoyu kullan. Sonra gel kahvaltı ederken seninle konuşacaklarım var” dedi.

Tüm bunları emir erine söylermiş gibi olsada şimdilik Nefesin bunlara takılacak takati yoktu. Ayrıca feci sıkışmıştı.

Ama hepsinden önemlisi...

Nefes merakla “Bir haber mi var? Derini mi buldunuz?” diye heyecanla sordu.

Kemal sakince kızın ellerini tuttu “Konuşucaz” kız karşı çıkacakken onu susturdu “Bak düşündüğün gibi kötü bir haber yok. Ama anlatacaklarım, öğrendiğim ve bildiklerim var. Ama önce git bir banyo yap, rahatla. Merak etme kimse seni rahatsız etmez. Kahvaltıda konuşucaz” dedi sesi taviz vermiyordu.

Nefes dediklerini yapmak mecburiyetinde, kapının yanından aldığı çantasıyla yukarı çıktı. Bu katta görünen üç kapı vardı. Kemal’in dediği gibi tam karşıdakine girdi. Odaya girince tam karşıda ki kocaman yatak çok dikkat çekiciydi. Hayatında hiç o kadar büyük bir yatak gördüğünü hatırlamıyordu genç kız. Her halde iki çift kişilik yataktan daha büyüktür diye düşündü.

Yatağın bir tarafı cama bakıyordu ve orada çok güzel karşılıklı duran iki koltuk vardı. Odayı saran güneş lacivert saten yatak örtüsünün üstünde parlıyordu.

Girişin solunda duran akordeon ahşap kapıyı açıp banyoya girmek istediğinde oranın mağaza büyüklüğünde bir giyinme odası olduğunu gördü. Her yerde asılı ve katlı duran erkek kıyafetlerinden oranın Kemalin kendi odası olduğunu da anlamış oldu.

Hemen kapıyı kapatıp diğer uçta ki çift kanatlı kapıya gitti. Açtığında şaşkınlıktan ağzı açık kalacaktı neredeyse. Kocaman banyo evin geneli gibi beyazdı bunun dışında ahşap burada da ağırlıklı kullanılmıştı. Kocaman, çocuk havuzu büyüklüğünde ki küvet karşısında ortada duruyordu. Yanında sauna olduğunu düşündüğü ahşap bir odacık vardı. Geniş camla ayrılmış bir köşede de duş vardı ve bunların karşısında da ikili lavabolar.

♦Karo'nun ♦ Nefesi♦Where stories live. Discover now