Evet yeni bölümle karşınızdayım
keyifli okumalar....
_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Gözüme çarpan güneş ışıklarıyla gözlerimi açtım. yatakta yaptığım esneme hareketlerinden sonra dün gece aklıma geldi aklıma gelir gelmez vucudumdaki bütün kanların yanaklarıma pompalandığını hissetim.bu düşünceleri aklımdan kovarak yanımda uyuyan ultra yakışıklı çocuğa baktım allam sana geliyom bi insan uyurken bu kadar mı tatlı olur yaa ben kesin uyurken maymundan farkım yoktur. elimi Akın'ın pürüsüz yüzünde gezdirmeye başladım. değişik sesler çıkararak arkasını döndü sırıtarak yataktan çıktım. saate baktığımda 07.15 dersin başlamasına 50 dakika var. üzerimi değiştirip aşağı incem sonrada kahvaltı hazırlayıp Akın'ıuyandırıcam. tamam bu iyi fikir. merdivenleri uçarak çıktıktan sonra odama giriş yaptım. banyoma girip elimi yüzümü yıkadıktan sonra dolabımın karşısına geçip okul formalarımı üzerime geçirdim. çantama gerekli kitapları koyup saçımıda at kuyruğu yapıp aşağıya indim. Akın'a baktığımda hala uyuyordu sırıtarak mutfağa geçtim masanın üzerine kahvaltılıkları koyup kettle su koydum mutfaktaki işim bittiğinde salona geçtim. Akın'ın yanına oturarak yavaşça sallamaya başladım
- Akııınn
-hığğğ
- hadi uyan okula gitcezz
- beş dakka daha
- hayır kalk hadi
omuz silkerek arkasını bana döndü aa çocuğa bak ya ama ben onu uyandırmasını bilirim üzerine doğru eğilerek yanağına küçük bir öpücük kondurdum tam kalkıcağım sırada kolumu tutup beni kendine doğru çekip yanında oturmamı sağladı
- beni her sabah böyle kaldır olurmu
- uşak mı var burada Akın
- lütfen dedi dudak büzerek içimdeki sıkma isteğini ittirip
- off bakarız hadi üstünü değiştirde kahvaltı yapıp çıkalım
- tamam hem bugün cuma yarın tatil
- oha ne ara geçti bir hafta dedim sırıtarak
- aynen ben üzerimi değiştirip geliyorum diyip yanağımdan makas alıp kalktı ben onu gitmesini izledikten sonra mutfağa gidip kaynamış olan çayı demledim. masaya bardak tabak koyduktan sonra Akın içeriye girdi. masaya baktıktan sonra yerine oturdu .
sessiz bir kahvaltının ardından evden çıktık. Akın'ın arabasına binip okula gitmeye başladık. okulun kapısının önüne geldiğimizde Akın arabayı park etti. ikimizde çıktığımızda arabayı killitleyip okula doğru yürüdük tam kapıdan içeri girecekken Akın elimi tuttu. ona ne yapıyorsun bakışları atarken cevap verdi
- okuldakiler sevgili sanıyor ya bizi dedi muzipçe sırıtarak
bende gülümseyerek kafamı sağa sola salladım. beraber içeriye girdik. okulun içine girdiğimiz zaman bazı gözler bize dönmüştü ama takan kim sınıfa kadar el ele tutuşarak girdik. çantalarımızı sıraya koyduktan sonra büşrayı aramaya başladım. sınıfa giren büşraya el salladım beni görünce çığlık atarak
- mineğğğ çok özledim seniiii
boynuma atlıyarak
- neden telefonuna cevap vermiyosun beni hiç mi düşünmüyosun Akın olmasaydı hiç öğrenemiycektik durumunu sen...
- büşra nefes al dedim omuzlarından tutarak
tam sorularına cevap vercekken beni kurtaran tarih hocası olmuştu. tarih hocasımı nayır nolamaz sabah sabah tarih mi offff yaa öf kim ders dinliycek koy kafayı sıraya uyu
- minecim ne zaman oturmayı düşünüyosun kızım
hocanın adımı söylemesiyle bi ona baktım bi de sınıfa ibneler sus pus olmuş bana bakıyorlardı hocaya en tatlı gülümsememi göndererek yerime geçtim hoca yoklama faslını yaparken bende kafamı sıraya gömdüm.
kaç dakika geçti bilmiyorum ama arkadan birinin
- mine - mine diye dürtüklemesiyle gözlerimi açtım arkamı döndüğümde bizim sınıfın ineki abdurrezak çağrıyo
- ne oldu abdu beni nie uyandırıyon hee sen bizi görürmüydün şim..
- kızım bi sus hoca görcek şimdi bana kağıt uzatarak
- al bu kağıdı diyip elime kağıdı tutuşturdu sonunada
- kimseye gösterme diye ekledi
ona mal mal baktıktan sonra önüme döndüm Akın'ın soru soran gözleriyle karşılaşınca
- şey ya silgi istedi
Akın bana inanmamış gözlerle baktıktan sonra kafasını hocaya doğru çevirdi. bende fırsattan istifade ederek elimdeki kağıdı açıp okumaya başladım.
okul çıkışı konuşmamız lazım
-ege
kağıda ağzım açık bakarken Akın bana dönüp
- ne oldu
ben Akın'a bakışlarımı çevirerek kağıdı buruşturdum
- şey büşra şey dedi çıkışta buluşalım dedi
- hımm tamam o zaman siz buluşursunuz benimde eve uğramam lazım işin bitince beni ararsın başımı olumlu anlamda sallayıp gülümsedim..
- - - - - - - - - - -
son dersleri de sağ salim atlatıktan sonra çıkış zilinin çalmasıyla okul dağılmaya başladı Akın'la çıkışa kadar yürüdükten sonra bana sarılarak
- görüşürüz dedi
elimi sallamakla yetindim. o gözden kaybolana kadar arkasından izledim Akın gidince boş bir banka oturdum okuldan çıkan son kişilere bakmaya başladım. 6-7 dakika sonra yanıma ege oturdu. kısa bir sessizliğin ardından sessizliği bozan taraf ben oldum
- sessiz kalmak için mi çağırdın beni
bana bakarak konuşmaya başladı
- hayır sadece söyleyeceklerimi toparlıyorum
- iyi o zaman biraz çabuk ol işim var
- Akın'la yakışıyoRsunuz
ona ciddimisin bakışları atmaya başlarken devam etti
- sılayla neden çıktığımı biliyormusun
nerden bile bilirdimki o zaman sadece acı duyuyordum çünki kalbimde hoşlantıda olsa bir yeri vardı. başımı olumsuz anlamda sallayarak cevap verdim ona
- hepsi senin içindi mine
benim için mi. konuşmadığımı görünce devam etti
multimediada ki şarkıyı açarak okusanız güzel olur
- senin içindi.senin bana o zaman ki duygularını biliyordum benimde sana karşı olan duygularım aynıydı. ama hep teredütteydim sende diğer kızlar gibisin diye ama değilsin sen.. sen hepsinden farklısın mine sılayı asla sevmedim o sadece oyuncak gibi bişiydi belki seni unutmak içindi ama olmuyor mine unutamıyorum seni her gece düşünmek beni rahatlatıyor mine. susma cevap ver bana biliyorum aptalın tekiyim en başta böyle şeyler yapmıycaktım ama şüphelerim vardı mine. susma cevap ver bana diye bağırdı yanındaki banka tekme atarak
gözyaşlarım dolmuş akmayı bekliyorlardı ama artık çok geçti. yavaş yavaş süzlmeye başladılar. ege cevap vermemi bekliyordu ne diyebilirdim ki bana acı vermekten başka bişiy bilimiyormuydu gözlerimi kapatarak konuşmaya başladım
- biliyormusun ege o zamanlar sılayla çıkıcam dediğin zaman hatırladın mı benden yardım istemiştin madem benim duygularımı biliyordun neden istedin bilmiyormuydun kalbimde neler olacağını o günden sonra sen benim için sadece dünyadaki en acı veren şey oldun
gözlerimi açarak egeye baktım dolan gözlerle bana bakıyordu. konuşmak için ağzını araladı
- peki sen biliyormusun kocaman sarılmak istediğin insana küçücük bir merhaba demek zorunda kalmak da en acı şey olduğunu ama merhabayı diyememek te var mine unutmaki sevmek bazen acı verir..
_________________________________________________________________
THE END
Evet bölüm sonu sevgili okuyucularım.. bence uzun bi bölüm oldu.
bölüm hakkındaki düşüncelerinizi bekliyorum...
bir dahaki bölüm belki yarın belkide ertesi gün ama bir gün gelcek
hepiniz öpüldünüz.