Basketçi |...

By maviruyasi

6.8M 339K 91.8K

anonimhanım: Yeniden basketbol oynar mıyız? 02.04- #1 gençkızedebiyatı 09.04- #1 yarıtexting 27.04- #1 bilin... More

Tanıtım
1. Bölüm
2. Bölüm
3. Bölüm
4. Bölüm
5. Bölüm
6. Bölüm
7. Bölüm
8. Bölüm
9. Bölüm
10. Bölüm
11. Bölüm
12. Bölüm
13. Bölüm
14. Bölüm
15. Bölüm
16. Bölüm
17. Bölüm
18. Bölüm
19. Bölüm
20. Bölüm
21. Bölüm
22. Bölüm
23. Bölüm
24. Bölüm
25. Bölüm
26. Bölüm
27. Bölüm
28. Bölüm
29. Bölüm
30. Bölüm
31. Bölüm
32. Bölüm
33. Bölüm
34. Bölüm
35. Bölüm
36. Bölüm
37. Bölüm
38. Bölüm
39. Bölüm
40. Bölüm
41. Bölüm
42. Bölüm
43. Bölüm
44. Bölüm
45. Bölüm
Röportaj 1
46. Bölüm
47. Bölüm
48. Bölüm
49. Bölüm
50. Bölüm
51. Bölüm
52. Bölüm
53. Bölüm
54. Bölüm
55. Bölüm
56. Bölüm
57. Bölüm
58. Bölüm
İnstagram
59. Bölüm
60. Bölüm
61. Bölüm
62. Bölüm
63. Bölüm
64. Bölüm
65. Bölüm
66. Bölüm
67. Bölüm
68. Bölüm
69. Bölüm
70. Bölüm
71. Bölüm
72. Bölüm
73. Bölüm
74. Bölüm
75. Bölüm
76. Bölüm
77. Bölüm
78. Bölüm
79. Bölüm
İnstagram 2
81. Bölüm
82. Bölüm
83. Bölüm
84. Bölüm
Final
Özel Bölüm

80. Bölüm

27.8K 1.6K 1.1K
By maviruyasi

Keyifli okumalar🌸

+1000 Oy
+1000 Yorum

(Lütfen yorum sınırı dolsun diye noktalama işareti, random ve emoji koymayın)
___

Masanın altından parmaklarımla uğraşan Ata'ya gülümsedim. Bacağının üzerindeki elimle uğraşmaktan hiç bıkmıyordu. Karşımızda oturup gülüşerek konuşan Kardelen ve Eren'e baktım. İyice olmuşlardı.

Eren, Kardelen'in saçlarıyla oynayıp bir şeyler söylerken Ata kafasını kaldırıp onlara baktı. Tepkilerini tek tek izlerken kaşlarını çattı. "Şunlara bak. İyice hanımcı oldu bu"

Ağzım açık ona döndüm. Gerçekten söylemiş miydi bunu? Hayır yani deminden beri elimle uğraşan, çoğu zaman saçım başımla uğraşan da oydu. "Kıskanma kardeşim kıskanma. Siz kırk yıllık karı koca gibi oldunuz diye laf atma burada"

"Biz mi? Oğlum utan utan."

Gelen hocayı fark etmemle eşimi çekerken Kardelen'e de işaret etmeye çalıştım. Alttan bacağına vurana vurduğumda hoca başımıza gelmişti. "Ne yapıyorsunuz siz? Ayrıl çocuğum ayrıl bakayım"

Elimle yüzümü hafiften kapatırken Ata da gülmemek için kendini zor tutuyordu. "Okul okul değil ya. Bu ne hal?"

İkisi de sesini çıkarmazken Ata kulağıma fısıldadı. "Bak görüyorsun dimi? Biz kaç defa sarıldık ettik hiç yakalanmadık."

Ata'nın aniden inlemesiyle ondan tarafa döndüm. Hoca saçını çekmişti. "Birine söylüyorum öteki yapıyor. Rahat bırak bakayım kızı"

"Hocam ne rahat bırakması? Sapık mıyım sanki ben?"

"Sus bir de cevap veriyor."

Zilin çalması bizi kurtarırken derin bir nefes verdik. Hoca bize son biz bakış atıp giderken sınıfa gitmek için kalktık. Kardelen koluma girerken Ata ve Eren arkada konuşarak geliyordu. Normalde olduğundan daha sessiz konuştukları için merak etmiştim.

Çaktırmamaya çalışarak dinlemeye başladım. "Gidelim diyorum ben ya. Ayarlayacaktı zaten bizimkiler"

Kardelen'i dürtüp arkayı işaret ettim. O da dinlemeye başladığında nereye gideceklerini anlamaya uğraşıyordum. "Kızlar laf etmesin?"

Eren neye laf edeceğimizi düşünüyordu ki? "Ne laf edecekler oğlum saçmalama."

Sınıfın önüne gelmemizle durduk. "Bedende görüşürüz o zaman"

Görüşürüz deyip sınıflarına gittiklerinde yerimize oturup birbirimize döndük. "Nereye gidecek bunlar?"

"Eren niye haber vermiyor bana?"

"Ata da bir şey söylemedi"

"Sorsak mı? Söylemelerini beklemek saçma olacak."

"Sorarsak da dinlediğimizi anlayacaklar"

"Söyleyecek gibi de durmuyorlar."

"O zaman... Bak şimdi şöyle yapalım. Bekleyelim yalnız kalınca ya da beraberken söyleyecekler mi? Eğer söylemezlerse çeker konuşuruz."

"Olur."

Anlaştıktan sonra derse giren hocayla edebiyat dersine başladık.

~

"Güzelim..."

Ata'nın sesini duymamla içtiğim suyu bırakıp ona döndüm. Son iki dersimiz bedendi ve program değişmiştiyse de aynı düşmüştü. Bu duruma seviniyordum. Arada bir beraber basketbol ya da voleybol oynuyorduk. Eskiden bizler de girer futbol oynardık ama artık önceden anlaşıp kendi aralarında yapıyorlardı.

"Efendim"

Yanıma gelip oturdu. Eliyle terden ıslanmış saçlarını dağıtırken kolunu arkaya uzatıp çimenlere yasladı. "Durgun gibisin"

"Yoruldum biraz. Hava da sıcak ondan"

"Hmm... Başka bir sebebi yok yani?"

Ona dönüp bağdaş kurdum. "Ya var aslında"

Biliyordum dercesine kafa salladığında kaşlarımı çattım. "Hiç bakma öyle. Bekledim bekledim söylemedin ama sen de."

Bu sefer kaşlarını çatma sırası ondaydı. "Neyi söylememişim?"

"Nereye gidiyorsunuz siz? Erenle konuşuyordun"

Gülmeye başladığında kaşlarım daha da çatıldı. "Neye gülüyorsun ya"

"Yavrum nereye gideceğiz Allah aşkına? Halı saha maçı yapalım diyorduk"

"Heee"

"Heee."

"Bize niye haber vermediniz ki? Eren laf etmesinler falan dedi"

Yüzünde gülüş oluştu. "Sen bizi mi dinledin acaba?"

"Sen fısır fısır konuştuğun için merak etmiş olabilir miyim acaba?"

"Seninle de biraz fısır fısır konuşabilir miyiz acaba?"

Yüzüme yaklaşıp söylediğiyle omzundan ittirdim. "Ya yapmasana! Daha öğlen yakalanmadık dedin hocayı gördük"

"Hatırlattıkça kafam acıyor. Kadın acımadan kopardı tüm saçlarımı"

"Ya kıyamamm"

"Bak her zaman söylüyorum. Öpersen geçer. Öp bakalım"

"Cıvıma hemen. Sorum da araya kaynadı zaten"

"Günü belirleyince söyleyecektik zaten."

"Nerede bu halı saha?"

"Güzelim söylesem bilecek misin sanki?"

"Ya olsun. Söylesen ne olacak? Niye uyuzluk yapıyorsun?"

"Çatma kaşlarını." Parmağıyla kaşımı düzeltmeye çalışırken kendimi tutamayıp güldüm. "Gelin istiyorsanız"

"Gerçekten mi?" Hevesle sorduğum soruya karşı güldü. "Vallaha. Madem istiyorsun gel güzelim izlersiniz bizi"

"Oluuuur. Hep halı saha maçına gitmek istemişimdir"

"Allah Allah. Kimin halı saha maçınaymış hep gitmek istediğin?"

"Öf senin maçın tabii ki Ata. Başka kimin olacak?"

"Gerçekten mi?"

Ciddi bir şekilde sorduğunda inanamaz gibiydi. "Gerçekten. Biliyorsun 9. Sınıftan beri seni sevdiğimi zaten. Hep bir maça gitme hevesim vardı. Siz de arada sırada gider fotoğraf falan atardınız oradan görürdüm."

"Sen... Seni hak edecek ne yaptım diye düşünüyorum bazen. Kendime kızıyorum seni kırdığım, uzak durduğum zamanlar için."

"Yalan değil eskiden çok üzüyordun beni. Ama istesem de vazgeçememiştim işte"

"İyi ki de vazgeçmemiş, vazgeçememişsin"

"Biz arada sırada böyle duygusallaşıp bu muhabbeti yapmaya başladık."

Gülüp ayağa kalktı. Elini bana uzatırken tutup oturduğun yerden kalktım. Hafifçe arkamı temizledikten sonra beni basket sahasına ilerletmesine izin verdim. Elimi bırakıp yandaki arkadaşından topu istedi. Topu bir kaç kere sektirdirdikten sonra bana döndü.

"Var mısın Anonim Hanım?"

"Varım Basketçi Bey"

Topu başlamam için bana atarken potaya uzak olduğumdan sektirerek ilerlemeye başladım. Tam topu atacakken arkamdan uzanıp almasıyla sinirlendim. "Hep böyle yapıyorsun ama!"

Kızarak söylediğime karşı sadece gülüp topu potaya göndermekle cevap verdi. Topu takip ederken basket olmasıyla daha da sinir oldum.

Top hep onda ilerliyordu ve bu durum beni gerçekten sinirlendiriyordu. Elime geçen topla potaya ilerlediğimde attığım topa elini uzatıp engel oldu. Sinirle omzuna vurup kendimi yere attım.

Oturup bağdaş kurduğumda başımda dikildi. "Hemen atıyorsun kendini yerlere."

"Niye acaba? Peşinde koşturup duruyorsun. Üstüne topu alıyorum atmama engel oluyorsun. Döverim seni bak!"

Yanımda duran şişe kapağını alıp ona attığımda gülüşü büyüdü. "Gel hadi gel"

Elini kalkmam için uzattı. Eğildiği için kolunun altındaki top yakınımdaydı. Topa vurup düşürdüğümde yerden alıp hızla ayağa kalktım. O daha ne olduğunu anlayamadım potaya koşup topu attığımda basket olmuştu.

Arkamı dönüp ona gülüş attığımda kaşları yukarı kalktı. "Bak sen... Benim sevgilim fare gibi kaçıp basket mi attı?"

"Sensin fare. Ayrıca ne güzel basket attım işte kıskanma"

Şokla bana bakarken eliyle kendini gösterdi. "Ben mi kıskanıyorum?"

"Evet."

"Kıskanıyorum ama attığın basketi değil."

Top onun elindeyken gülümseyerek yanına yaklaştım. Önünde durduğumda bakışları yüzümde gezindi. "Neyi kıskanıyormuşsun?"

Cevap vermesine fırsat vermeden elindeki topu alıp kaçarken yine aynı şekilde attım. Arkamdan sinirle söylenerek gelip saçımı dağıttığında şu durumda söylenmedim bile.

"Sen var ya sen! İyi alıştın beni kandırıp kaçmaya"

"Sevgilimden öğrendim bu numaraları ne yapalım?"

"Sevgilinden öğrenmen gereken başka bir şey daha var"

"Neymiş?"

"Basketçi bir sevgiliyi kandırıp yenemezsin"

Demesiyle kolumun altındaki topu alıp potaya yolladı.

~

Çalan telefonumu açıp hoparlöre aldım. "Efendim"

"Kuzum napıyorsun?"

"İyi kıyafet seçmeye çalışıyorum. Sen?"

"Ben de aynı. Ya karar veremiyorum bir türlü"

"Biz fazla mı abartıyoruz acaba? Alt tarafı halı sahaya bizimkileri izlemeye gidiyoruz."

"Dedi üç gündür ne giyeceğini düşünen kız"

Sanki görebilecekmiş gibi göz devirip konuştum.

"Benim ne giyeceğime her zaman taktığımı ve önceden hazırlanamaya başladığımı biliyorsun"

"Biliyorum kanka biliyorum da yani. Öf anladın sen işte beni"

"Ya normal buluşunca ne giyiyorsak öyle giyin gel."

"Ne giyeceksin?"

"Çıplak geleceğim Kardelen!"

"Ne? Saçmalama kızım öyle gelinir mi? Ay Nihat amcam kalp krizi geçi-"

"Sen sevgili yaptıktan sonra salaklaştın he"

"Ha?"

"Yavrum Allah aşkına kapat git giyin. Sonra da buluşalım bizim durağın orada"

"Tamam"

"Şükür"

Telefonu kapatıp yine yatağın üstüne bıraktığımda dolaba bakmaya başladım. Elime aldığım siyah pantolonu ve siyah kalın askılı, v yaka cropu da yanına bıraktım.

Sandalyemin üstünde duran kot ceketimi de alıp son olarak şapkamı çıkardım. Üstümü giyindikten sonra banyoya geçip hafif makyajımı ve saçımı yaptım.

Odaya geri döndüğümde parfümümü her zaman ki gibi sıkıp çantamı hazırladım. Parfümüm uzun süre kalıyor ve saçlarımda dahi çok güzel kokuyordu. Bu konuda şanslıydım. Çevremden güzel koktuğum iltifatını almak iyi hissetiriyordu.

Ceketimi giyip çantamı da takınca hazırdım. Telefonumu ve kulaklığımı alarak odadan çıktım. "Anneeee!"

"Nee!"

Mutfaktan gelen sesiyle yanına gittim. "Ne değil efendim demiyor muydun sen hep?"

"Ben derim. Nereye süslendin yine?"

"Kardelenle bizimkilerin maçını izlemeye gideceğiz demiştim ya"

"Bizimkiler?"

"Bizim sınıf ve başka bir sınıftan öğrencilerin işte"

"Sizin sınıftan Atalar herhalde"

İmayla yüzüme bakarken elindeki poğaçaları da yapmaya devam ediyordu. "Anne niye şey yapıyorsun ya?"

"Kızım çok dışarı çıkıyorsun. Sınavın olacak. Azıcık otur ders çalış"

"Anne çalışıyorum zaten. Görmüyor musun sanki?"

"Ben görüyorum da baban görmüyor. Geziyorsun kızıyor"

"Bana hiç bir şey demedi ama?"

"İyi demedi diye gez toz sen"

"Anne niye böyle yapıyorsun şimdi?"

"Ben ne yapıyorum? Söylüyorum sadece daha çok çalış diye"

"Moralimi bozuyorsun sağol"

"Kızım... Bak senin iyi yerlere gelmeni istiyoruz. İstediğin mesleği yapabilesin istiyoruz."

"Anlıyorum. Ben de istiyorum zaten. Ama hiç gezip dışarı çıkmayacak mıyım?"

"Çıkma demiyoruz elbette. Ama derslerini de boşlama diyoruz"

"Tamam anne. Boşlamıyorum zaten. Çıkıyorum ben. Görüşürüz"

Evden nasıl çıktığımı bilemezken dolan gözlerime bir kez daha söylendim. En ufak bir tartışmada gözlerimin dolmasından nefret ediyordum.

Derin bir nefes alıp yürümeye başladım. Çalan telefonumla elimi arka cebime atıp çıkardım. "Fıstığım..."

Ata'nın neşeli gelen sesine karşı yüzümde gülümseme oluştu. "Sevgilim?"

"Neredesin?"

"Çıktım şimdi durağa doğru yürüyordum. Sen neredesin?"

Aniden omzuma atılan kolla korktum. "Güzeller güzeli bir kızın yanındayım"

Aldığım nefesi rahatça verirken telefonu kapatıp cebime koydum. "Ödümü patlattınız bayım"

"Hmm. Sizin gibi güzel bir hanımefendiyi korkutmak ne haddime. Özrümü kabul edin lütfen"

"Düşünmem gerek biraz."

"Ne yapabilirim affetmeniz için?"

"Bilemiyorum. Sizin sevgiliniz yok muydu? Benimle böyle konuştuğunuzu duyup kızmasın"

Merakla tepkisini beklerken kafasını eğip yüzüme baktı. "Benim tek sevgilim sizsiniz. Sevgili falan da kimmiş"

Kaşlarımı çatarak alttan ona bakmaya devam ettim. "Şimdi iyi mi kötü mü, kızsam mı kızmasam mı bilemedim ki ben."

Gülüp saçımdan öptü. "Ne istersen. Kızmandansa öpmeni tercih ederim ama"

"Sen iyice fırsatçı olmaya başladın. Her şeyde konuyu oraya getiriyorsun"

"Böyle güzel sevgilim olunca öpmeye doyamıyorum ne yapayım?"

Aklıma söylediği şarkı gelirken telefonumu çıkardım. Müzik listeme girip şarkıyı açarken kulaklığın birini takıp diğerini ona uzattım. Anlamasa da takıp yürümeye devam etti.

Şarkı başladığı anda bakışlarımız buluştu. Omzuma attığı eliyle parmaklarımızı birleştirirken nakaratı hafiften mırıldanmaya başlamıştı bile.

Gelemem ben, sana gelemem ben
Öperim seni, sana doyamam ben

Uzandım kaçtın, tuttum sandım
Şimdi gel desen de gelemem, sana gelemem ben

Öperim seni, sana doyamam ben

Şarkı bitince şakağıma bir öpücük bıraktı. "Oooo! Biz hep sizi aşk böcüğü görmek zorunda mıyız arkadaş?"

Eren'in kınayan sesiyle ona döndük. "Sen de yırtık dondan çıkar gibi hep bizi bölmek zorunda mısın?"

"Ayrıca böcük değil böcek."

Ben de Ata'ya destek çıkarken Kardelen'e beni işaret etti. "Görüyorsun değil mi? Hemen sattı. Neler diyor sevgiline"

Kardelen omuz silkti. "Valla ben karışmam. O sizin aranızda"

"Vay arkadaş ya! Sevgilimizden bile destek alamıyoruz. Bana yazık yazık. Seni bu kadar çok sevdiğim için bana yazık"

"Kısmetse oluuuurrrrr!"

Eren tepkime karşı bana döndü. "Bak şimdi gözüme girdin"

"Biraz daha boş yaparsan gözüne yumruğum girecek."

"Bu da hanım köylü he"

"Lan!"

Ata, Eren'in üstüne gidecekken öteki kolumu beline sarıp durdurdum. "Şaka yapıyor çocuk"

"Ben de şaka yapacağım işte"

"Minik yenge biz onunla böyle anlaşıyoruz biliyorsun. Haşin seviyor erkeeeeekkkk"

Eren içli içli konuştuğunda güldüm. Manyaktı bunlar. Hep birlikte eğlenerek sahaya geldiğimizde kalabalığı gördüm. Kalabalığın içinde gözüme ilk çarpan kenarda konuşan Burak ve Sude olmuştu. Gerçekten bunların arasında bir şey olabilir miydi?

Aman banane. Olurlarsa daha olsunlar daha iyi. En azından kurtulmuş oluruz. Ata'nın yanına gelen sınıf arkadaşı bizlere de selam verdikten sonra takımın hazır olduğunu söyledi. Onlar da üstünü değiştirmek için gidecekti şimdi.

Ata telefonunu cüzdanını bana uzattıp önce saçımdan sonra yanağımdan öptü. "Şans öpücüğü"

Kaçarcasına gittikten sonra yerime oturdum. Elimdeki cüzdanı çantama atarken telefonu alıp kurcalamaya başladım. Kardelen de Eren'in eşyalarını almıştı ama bakıp bakmamak arasındaydı.

"Ya bak bakacaksan"

"Daha yeni sevgili olduk şimdi garip olur"

"Valla Ata alışık. Ben öyle bakmak için bakıyorum zaten. Daha doğrusu ifşamı çektiyse kötüleri siliyorum."

"E yuh! Gizli gizli resimlerini mi çekiyor?"

"Kendisi bilmiyor ama ben de yapıyorum aynısını ya"

"Senden beklerim. Eskiden de yapıyordun zaten. Telefonunda klasörün vardı be. Unutmaya çalıştıkça siliyordun sonra geri topluyordun"

Güldüm. Galeriye gezerken kendi çekildiği resimlere de bakıyordum. Kediyle olan bir resmini gördüğümde kendime halim olamadan sesli bir şekilde tepki verdim. "Yaaaaa! Şu tipe bak"

"Kedinin ciğerlerini çıkmıştır herhalde"

"Az daha abart kanka."

Yukarıya çıktığımda kendi resmimi gördüm.

"Öf şu tipime bak ya"

"Ne var tipinde kızım? Çok hoş fotoğraf bence"

"Nesi hoş acaba? Bunları ne diye tutuyorsun annem sen telefonunda ya"

"Sen kafayı yemişsin. Ne güzel fotoğraflarına bakıyor demek ki."

Gülümsedim. Daha önce konuştuğumuzda eski konular açılmış ve ayrıldığımız zaman bunlara baktığını söylemişti. Birlikte olan videolarımız ve fotoğraflarımıza bakıyormuş. İnstagramına girip gezmeye başladım.

Annesi beni takip etmeye başlamıştı geçenlerde. Çok tatlı bir kadındı. Ata'nın yorumlarından da beni sorduğu olmuştu. Aklıma annem gelirken yüzüm düştü. Evden çıkarken ettiğimiz muhabbet yüzünden moralim bozulmuştu.

Maçın başlamasıyla önüme döndüm. Ata göz göze geldiğimizde öpücük attı. Gülümsemeye çalışarak ona baktım. Ben de öpücük attığımda kaşları ilk çatılmış olsa da sonra düzeldi.

Maç çok heyecanlı gidiyordu. Yerimde doğrulmuş izliyordum. Bizim takım 2-2 berabereydi. İlk yarının da bitmesine az kalmıştı. Eren'in Ataya attığı pasla birlikte yerimde doğruldum. Top ona her geçtiğinde daha da gergin izliyordum.

Topu sürüp kaleye giderken Burak yanına yaklaştı. Topu almaya çalışsa da Ata güzel bir hamleyle kurtarmıştı. Gol olduğunda alkışlamaya başladık. Bana dönüp işaret ettiğinde yüzünde serseri bir gülüş vardı.

Terden ıslanmış saçlarını eliyle iyice dağıttı. Arkamdan gelen sesle sinir bedenimi ele geçirmişti.

"Gördün mü? Attığı gol sonrası beni işaret ediyor"
🌙

Hellööö🎈

Eren ve Kardelen nasıl bir çift oldu?

Arya, ailesiyle bu konuda tartışma yaşar mı?

Kardelen yerinde olsaydınız telefonu kurcalar mıydınız?

Arya'yı sinirlendiren kim olabilir?

Burak ve Sude arasında bir şey olur mu dersiniz?

Ata'nın galerisindekiler hakkında ne düşünüyorsunuz?

İnstagram : maviruyasi_

Yeni bölümde görüşmek üzere❤️

Oy vermeden geçmeyin lütfen💫

Continue Reading

You'll Also Like

198K 11K 30
17 yıl önce annesi tarafından ölü olarak bildirilen Neva... Yıllardır onun hasretiyle yanıp tutuşan Akay ailesi... Ama... Ortada bir sorun vardı.Neva...
560K 25.8K 20
Yasmîn, annesiyle birlikte Zemheroğlu konağında çalışmaktadır. Zemheroğlu Mardin'in en köklü aşiretidir. Yasmîn'in babası bir gece ansızın annesini...
1M 48K 59
(Bu isimle yazılmış ilk kitaptır.) Girdiği depresyon sonucu gittiği bir barda birlikte olduğu adamdan hamile kalan Hira, hayatında bir çocuğa yer ver...
27K 2.7K 46
053********: Kalp midir insana sev diyen 053********: Yoksa yalnızlık mıdır körükleyen? 053********: sahi nedir sevmek? 053********: bir muma ateş ol...